Kocasinan ilçesi Sahabiye Mahallesi’nde bulunan Hacı Mehmet Küçükçalık Camii, her cuma olduğu gibi bu cuma vakti de doldu, taştı. Cami’de yer bulamayan vatandaşlar cami avlusu ve bahçesinde namaz kılarken, Cuma hutbesinde ‘düğün adabı’ başlıklı konu işlendi.

Peygamber Efendimizin Medine’ye hicretinin ikinci yılında sevgili kızı Fâtıma’yla, amcasının oğlu Hz. Ali’yi evlendirdiği anımsatılan hutbede, “ Hz. Fâtıma’nın çeyizi, bir parça kadife, bir su tulumu ve içi güzel kokulu ızhır otuyla doldurulmuş bir yastıktan ibaretti. Hz. Fâtıma’nın mehri ve çeyizi gibi, düğün yemeği de gayet sade ve mütevaziydi. Buna rağmen o gün Peygamber kızının düğününe şahit olanlar, “Biz, Fâtıma’nın düğününden daha güzel bir düğün görmedik.” demişlerdi” denildi.

“DÜĞÜNLERİN GÖSTERİŞTEN UZAK, SADE, SAMİMİ…”

Memduh Büyükkılıç İstedi, Bakan Osman Aşkın Bak “Kayseri kendi işini halleder dedi” Memduh Büyükkılıç İstedi, Bakan Osman Aşkın Bak “Kayseri kendi işini halleder dedi”

Hutbede, ‘Evlilik, Allah’ın emri, Peygamberimizin sünnetidir’ denilirken, şu ifadelere yer verildi: “Evliliğin ilk adımı olan düğünlerimiz ise, sevdiklerimizin şahitliği ve güzel dilekleri eşliğinde gerçekleşen merasimlerdir. Düğünle yeni bir ailenin kurulduğu ilan edilir; iki ömür bir yuvada birleşir. Geleceğe dair umutlar güçlenir; sevinçler paylaşılır. Sağlıklı ve hayırlı nesiller ihsan etmesi, ülfet, muhabbet ve merhamet lütfetmesi için Allah’a dua edilir. Her haliyle ümmetine örnek olan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), yeni evlenenlere “Allah senin için bu düğünü mübarek eylesin.” diye dua etmiş, neşe ve mutluluk içinde yapılan düğünlerde meşru eğlenceye izin vermiştir. Ancak düğünlerin gösterişten uzak, sade, samimi ve mutedil bir şekilde yapılması onun sünnetidir. Zira müminler için hayatın en önemli ölçülerinden biri aşırılıktan sakınmaktır. Kullukta, sevinçte, öfkede, üzüntüde, eğlencede daima dengeli olmaktır.”

“DÜĞÜN YEMEKLERİ İSRAF SOFRALARINA DÖNÜŞMEMELİ”

Asıl maksadı dostları buluşturmak ve gönül almak olan düğün yemeklerinin, israf sofralarına, riya, gösteriş ve şatafata dönüşmemesi gerektiği vurgulanan hutbede, “Nitekim düğün davetlerinde zenginfakir ayrımı yapılmamasını emreden Peygamberimiz, zenginlerin davet edilip fakirlerin unutulduğu düğün yemeğini “en kötü yemek” olarak nitelendirmiştir” denildi.