Evli 3 çocuk babası Celaleddin Toprak, 35 yıl önce memleketi Sivas'tan Kayseri'ye yerleşti. Toprak, dedesi ve babasından öğrendiği arıcılık işini burada da yapmaya devam etti. Erciyes Dağı'nın yaklaşık 2 bin 200 metre yüksekliğinde arıcılık yapan Toprak, 78 adet kovanıyla işini sürdürüyor.
Haftanın her günü kent merkezinden Erciyes'e gelerek kovanlarının bakımını yapan Toprak, "35 yıldır Kayseri'de yaşıyorum. Arıcılık, bize dedemizden kalan bir meslek. Sülalemiz 1 asırdır bu işle uğraşıyor. Biz de aklımız yettiğince ve öğrendiğimiz kadarıyla bu işi devam ettiriyoruz. Babam burayı bilmez. Arılarımı da aldım buraya getirdim. Erciyes'in dezavantajı aşırı yüksek olması. Pınarbaşı'nda, Yozgat'ta arılar günde 12 saat çalışıyorsa burada 6 saat çalışıyor. Çünkü hava, sabah geç ısınıyor, akşam erken soğuyor. Ama buna rağmen aşağılar bittiği halde Erciyes'te bir canlılık devam ediyor. Erciyes'in en iyi tarafı bu. Yüksek olduğundan dolayı yazı geç geliyor. Baharı uzun sürüyor. Arı, eylüle kadar az da olsa polen buluyor. Kendi günlük gıdasını bulabiliyor. Bize verebileceği bir şey olmasa da kendi günlük gıdasını buluyor" dedi.
‘Benim Arkamdan Gelip Arıcılık Yapacak Kimse Yok’
Erciyes Dağı'nda arıcılık yapmanın avantajlarına değinen Toprak, "Erciyes'in benim için avantajı şehre yakın olması. Çoğu arıcı arkadaşım Mersin'den, Muğla'dan geliyor. Bazıları Erzincan ve Erzurum gibi daha uzağa gidiyor. Herkes kendine belli bir zaman içinde yer bulmuş. Oralardan bir şeyler elde edip, verim almış. Bu yüzden oralarda devam ediyorlar. Benim 3 çocuğum var. Çok şükür çocuklarım okudu ve hepsi meslek sahibi oldu. Benim arkamdan gelip arıcılık yapacak kimse yok. Sağlığım el verdiği müddetçe arıcılığı devam ettireceğim" diye konuştu.
