Tek adam rejiminin ülkemizi içine soktuğu çok yönlü krizin ağır sonuçlarını yaşadığımız alanların başında eğitim geldiğini ifade eden Özer,” 19 yıllık AKP iktidarı süresince liyakatten uzak ideolojik saiklerle yapboz haline getirilen eğitim sistemimizin yapısal sorunları, iktidarın yönetemediği COVİD-19 salgını süresince daha da derinleşmiş ve iyice gün yüzüne çıkmış durumdadır. Türkiye, COVİD-19 salgını boyunca okulların kapalı kaldığı uzun süre boyunca 2 milyon 316 bin öğrenci uzaktan eğitimin yürütüldüğü EBA sistemine ulaşamamıştır. 1 milyon 459 bin öğrenci ise internet erişimine sahip değildir. Bu yetersizliklerle beraber, uzaktan eğitimden bir şekilde yararlanabilen öğrencilerimiz de dahil olmak üzere çok büyük bir öğrenim kaybıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır. İktidarın salgın döneminde eğitim alanında ortaya koyduğu tercihler, var olan fırsat eşitsizliklerinin daha da derinleşmesine yol açmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın salgın süresince ortaya çıkan öğrenme kaybının boyutlarını ölçme ve bu kaybın telafisi için derhal gerekli bilimsel çalışmaları başlatması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
DERİN KAYGILAR ORTAYA ÇIKTI
6 Eylül 2021’de yüz yüze eğitim tekrar başlanıldığını, öğretmenlerin ve çocukların okullarına kavuştuklarını. Uzun bir aradan sonra yüz yüze eğitime dönüşün büyük bir mutluluk yaratması gerekirken, yetersizlikler nedeniyle eğitimin tüm paydaşlarında derin kaygılar ortaya çıktığını belirten Özer,” Okullarda ihtiyaç duyulan 101 bin yardımcı hizmet personeli hala atanmamıştır. Okullarımızda hijyenin korunmasını sağlayacak bu atamaların derhal gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gerekirse Milli Eğitim Bakanlığı’na ek kaynak aktarımı yapılabilir” ifadelerini kullandı.
GELECEĞİMİZİ KARANLIKTAN KURTARACAĞIZ!
Özer konuşmalarını şu şekilde sonlandırdı,”Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bir toplumun geleceğinin eğitime bağlı olduğunun bilincindeyiz. Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadeleriyle, “Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.”Bugün maalesef Saray rejiminin elinde devletin eğitim politikası, 100 yıl önce inşa edilen Cumhuriyetin eğitim felsefesinin gerisine düşmüştür. Bu nedenle eğitim üzerine konuşurken teknolojiden, bilim insanı yetiştirebilmekten, çağın gereklerinden bahsetmek yerine çok temel sorunlar üzerine mücadele vermek durumunda kalıyoruz. Ancak buna mecbur olmadığımızın farkındayız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında; rantı yandaşlara harcamak yerine geleceğimize ayıracağımız kaynaklarla eğitimin tüm paydaşlarının ihtiyaçlarının karşılandığı, tüm çocuklarımızın nitelikli eğitime ulaşabildiği, hiçbir ailenin çocuklarının geleceğinden endişe duymadığı, öğretmenlerin güvenle yeni nesilleri yetiştirdiği eşit ve adil bir eğitim sistemini inşa edeceğiz. O gün gelene kadar, imkânlarımız doğrultusunda, çocuklarımızın eğitimi için elimizi taşın altına koymaya hazırız.”
HABERİN VİDEOSU LİNKTE...youtube.com/watch?v=Ppbv9rYJyk0