Sakarya’da Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde üniversiteli öğrenciler ile bir araya gelen Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı burada çok yoğun bir ilgiyle karşılaştı.
Türkiye’nin uzay alanında 10 hedefi olduğunu gençlere anlatan Alper Gezeravcı, “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu. Sadece iki yıllık hazırlık sürecinin ardından 2021 bir yılının Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi.
Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi. Bugün burada bu kadar güzel bir toplulukla başarmış olan bu hedefin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Ancak daha fazla gurur duyacağımız husus şu; devletimizin koyduğu bu on alanda farklı takvimler dahilinde ilerleme devam ediyor. Biz sadece bir tanesini şu anda tamamlamış durumdayız” diye konuştu.
Ay’a Sert İniş Planı
10 hedeften birinin Ay’a gidiş planı olduğunu heyecanla dile getiren Alper Gezeravcı, “Yakın süreçte bu hedefe belirlenmiş olan on hedeften yine sıralı takvim dahilinde güzel gelişmelerini duyacağınız birkaç tanesinden bazıları Ay'a gidiş projesi. Malumunuz bizim gerçekleştirdiğimiz görevi Amerika Birleşik Devletleri’nde Space X firmasının roketi ve kapsülüyle gerçekleştirdik. Yakın tarihte şu an için hedeflenen 2026’da aya sert iniş planımız var.
Kendi Roketimizle Bunu Başaracağız
Sözlerinin devamında, “İlk hedef farklı hesaplamaları, doğru şekilde tutturarak Ay’a bir roketi çarptırmayı planlıyoruz. Ardından bunun daha planlı bir biçimde yumuşak inişi olacak ve faydalı yük bu da Rober ya da benzer farklı bir yükü orada araştırma yapabilecek bir yükü kontrollü olarak yüzeye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken başka ülkelerden temin ettiğimiz bir roket de değil. Kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle bu işi gerçekleştirmeye planlıyoruz” dedi.
Tek İhtiyaç Özgüven
Space X bünyesinde çok genç mühendislerin olduğunu, bizim de bu başarıları elde etmemiz için ihtiyacımız olan tek şeyin özgüven olduğunu dile getiren Gezeravcı, "Bu uzaya gidiş programını yürüttüğümüz Space X bünyesinde yüzlerce insan çalışıyordu.
Koskoca roketi ellerinin altında yazılımlarla kontrol edip, uzaya gönderen ve bütün operasyon sürecindeki eğitimlerimizi bize veren bu insanların yaş ortalaması 26 idi ve daha üniversiteden yeni mezun olmuş mühendisleri var. Dolayısıyla bu insanlar 50’lili yaşlarına kadar beklemedi. Gencecik beyinler bir şeyleri başarmaya vakıf tek ihtiyaç duydukları özgüven. Bizim zekamızın potansiyel noktasında hiçbir şüphemiz yok” ifadelerini kullandı.