Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, "Türk ordusunu namertle mücadele ederken namerte muhtaç etmeyeceğiz” dedi. BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar ise, ”SAHA EXPO 2024'te gerçekleştirdiğimiz 133 imza töreninde 4.6 milyar doları ihracat olmak üzere toplam 6.2 milyar dolarlık sözleşme imzalandı. Savunma ihracatımız bugün 5,5 milyar dolara ulaştı. Savunma sanayiinde 17 olan firma sayısı bugün 3 bin 500'ü aştı. Eskiden gemi projelerinde ancak taşeron olarak yer bulabilen firmalarımız, bugün milli gemilerimizi kendi tersanelerimizde Türk mühendisliğinin gücüyle üretiyor. TUSAŞ bugün KAAN projesiyle milli savaş jetimizi göklere çıkarıyor” diye konuştu.
Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve BAYKAR Genel Müdürü Haluk Bayraktar, SAHA EXPO'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen programda konuştu. "Teknoloji değil geleceği inşa ediyoruz" diyen Savunma Sanayii Başkanı Görgün, “Biz, savunma sanayiimizde sadece teknolojiyi değil, bu milletin geleceğini inşa ediyoruz. Her bir adımımız, bu vatanın özgürlüğüne ve bağımsızlığına olan inancımızın yansımasıdır. Bize yapılan her saldırı, irademizi daha da pekiştiriyor. Hiçbir güç, Türkiye'nin yürüyüşünü durduramayacak. Şimdi her birimiz her ne yapıyorsak çok daha iyi yapmak ve çok daha iyi çalışmak zorundayız. Tüm savunma sanayii ailesi olarak daha çok çalışacağız, daha çok hızlanacağız, çok daha iyisini yapacağız.
Sabrımızın sınırını zorlayanları teknolojimizin gücü zorlayacak. Türk ordusunu namertle mücadele ederken namerte muhtaç etmeyeceğiz. Milletimiz savunma sanayiimizle gurur duyacak, askerimiz savunma sanayimize güven duyacak, dostumuz savunma sanayimizden ilham alacak, ancak savunma sanayiimiz düşmanımıza korku salacak. Bütün dünyaya andımız, vatanımıza sözümüz olsun. Savunma sanayiimizin her bir ferdi olarak gecemiz gündüzümüze karışsa da, işimiz evimiz olsa da, gücümüz tükense de, gözümüz kararsa da, gönlümüz daralsa da dinlenmek yok, vazgeçmek yok, pes etmek yok.
Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız, savunma sanayiimiz için bizlere bir yön gösterdiniz, bir yol çizdiniz, bir umut aşıladınız. Bizler de aynı yönde, aynı yolda, aynı umutla kararlı bir şekilde yürüyüşümüze devam ediyoruz. Emanetin sahibine teslim olanlar, vatanımızı bizlere emanet ettiler. Ruhları şad, mekanları cennet, gönülleri ferah olsun”dedi.
SAHA EXPO 2024'te toplam 6.2 milyar dolarlık sözleşme imzalandı
BAYKAR Genel Müdürü Bayraktar ise, “Öncelikle SAHA İstanbul ailemizin kıymetli üyesi TUSAŞ'a düzenlenen hain terör saldırısında şehit düşen kahramanlarımıza Allah'tan rahmet, yaralanan gazilerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Milli savunma sanayimize yapılan bu saldırılar, azim ve kararlılığımızı kırmak bir yana, bizleri daha da güçlendiriyor. Allah'a şükür, savunma sanayii çalışanları olarak her türlü zorluğun üstesinden gelme iradesine sahibiz. Bu iradeyi de çalışarak, geliştirerek, üreterek, milletimize daha çok hizmet ederek göstereceğiz.
SAHA İstanbul, milli üretimin artması ve kritik teknolojilerin ülkemize kazandırılması için kuruldu. Sadece 27 kurucu firmayla çıktığımız bu yolda bugün bin 200'ü aşkın üyeye ulaştık. Avrupa'nın en büyük sanayi kümelenmesi olarak büyümeye ve ülkemize katkı sağlamaya devam ediyoruz. SAHA İstanbul'un düzenlediği ve Milli Teknoloji Hamlesi'nin en görünür olduğu platformlardan biri olan SAHA EXPO'ya bin 400'den fazla firma katıldı. Dünyanın birçok farklı bölgesinden 24 ülkenin bakanlarını ağırladık. 50 ülkeden gelen alım heyetleri firmalarımızla temas etti. 120'den fazla ülkeden üst düzey katılım oldu. Milli olarak geliştirilen 200'ye yakın yeni ürün ilk kez SAHA EXPO'da tanıtıldı. Daha da önemlisi SAHA EXPO 2024'te gerçekleştirdiğimiz 133 imza töreninde 4.6 milyar doları ihracat olmak üzere toplam 6.2 milyar dolarlık sözleşme imzalandı.
SAHA İstanbul olarak özel sektörün dinamizmi ile sürdürülebilir ve maliyet etkin projeler yürüterek, ülkemizin üretim kapasitesini sürekli artırmayı hedefliyoruz. 2001 yılında sadece 240 milyon dolar olan savunma ihracatımız bugün 5,5 milyar dolara ulaştı. Savunma sanayiinde 17 olan firma sayısı bugün 3 bin 500'ü aştı. Bu başarılar yerli ve milli teknolojiye olan bağlılığımızın bir sonucudur. Bu topraklarda 150 yıl boyunca yapılamayan milli piyade tüfeğini, millileşme vizyonuyla 2014'te üretmeyi başardık. Fuarımızın ana sponsoru Arca, dünyanın en büyük top mühimmatı üreticilerinden biri olarak Amerika'dan bile fazla üretiyor ve birçok ülkeye ihracat yapıyor” dedi.
Ülkemiz bugün insansız hava araçları alanında dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı konumuna geldi
Kıbrıs Barış Harekatı'nda Amerikan füzelerine ihtiyaç duyulurken, Roketsan'ın şimdi milli balistik füzeleri geliştirdiğini belirten Bayraktar, "Yine 1974'teki Kıbrıs Barış Harekatı'nda tek kanallı Amerikan telsizini kullanmaya mahkumken, bugün ASELSAN 40 kanallı kriptolu milli telsizimizi üretiyor. Eskiden gemi projelerinde ancak taşeron olarak yer bulabilen firmalarımız, bugün milli gemilerimizi kendi tersanelerimizde Türk mühendisliğinin gücüyle üretiyor. TUSAŞ bugün KAAN projesiyle milli savaş jetimizi göklere çıkarıyor. Rahmetli babam Özdemir Bayraktar'ın dediği gibi, biz 'durumdan vazife çıkararak' çalışmaya başladık.
Bir kıvılcım çakmak için yola çıktığımız bu serüvende ülkemiz bugün insansız hava araçları alanında dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı konumuna geldi. Zamanında parasını verip dünyadan alamadığımız bu teknolojide şimdi dünya pazarının yüzde 65'ine hâkim bir noktaya ulaştık. Daha güçlü gelecek vizyonu için Bayraktar KIZILELMA, ANKA-3 gibi yüksek teknolojiye sahip projeler geliştiriyoruz. Yürüttüğümüz projeler, savunma sanayii alanında yeni bir çağın kapılarını aralıyor. Türkiye, savunma sanayiinde gerçekleştirdiği atılımlarla sadece bölgesel güvenlikte değil, dünya pazarında da önemli bir aktör haline gelmiştir. Yerli ve milli üretim vizyonunuzla her zaman bize yol gösterdiniz ve desteklediniz.
Güçlü liderliğiniz sayesinde Türk savunma sanayii altın çağını yaşıyor. Huzurunuzda bir kez daha Avrupa'nın en büyük sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul ailesi adına, Türk savunma ve havacılık sektörünün paydaşları adına size şükranlarımı sunuyorum. Medeniyetin ve merhametin yeşerdiği bu kadim topraklar, atalarımızın bize yegane mirasıdır. Kardeşçe birlikte yaşadığımız bu güzel vatan, bizlere canlarını bu uğurda feda eden şehitlerimizin emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak için savunma sanayii çalışanları olarak yılmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Hain saldırılar karşısında asla ama asla bir nebze dahi geri adım atmayacağız. Şehitlerimizin çalıştığı TUSAŞ'taki bir kardeşimizin de dediği gibi hainlere inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz” dedi.