Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Kabine Toplantısı'nın ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Gündeme dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin geleceğinde terörizme yer olmadığı gibi, terör destekli siyasete de yer yoktur. Ülkemizde terörün olmadığı bir iklimi tesis edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin Türkiye'sinin bu topraklardaki ilk değil son devlet olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Daha önemlisi Türkiye'nin Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Hatay'a uzanan vatan topraklarından ibaret olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu gerçeğe her yurt dışı seyahatimizde tekrar tekrar şahitlik ediyoruz. Türkiye, gelişen ekonomisi, artan itibarı, güçlenen askeri ve savunma yetenekleri, tarihinin ve kadim değerlerinin rehberliğinde takip ettiği ilkeli dış politikasıyla bölgesinin güven kaynağı olarak bir yıldız gibi parlıyor. Türkiye yüzyılı ülkümüzün sadece milletimizin fertleri arasında değil, gönül coğrafyamızda da beklentilerin çıtasını yükselttiğini görüyoruz. Ülkemize ve milletimize yönelik umutları Allah'ın izni ve yardımıyla boşa çıkarmayacağız” diye konuştu.
Türkiye'ye hizmet yolculuğunda 3 Kasım 2024 tarihi itibarıyla 22 seneyi geride bıraktıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Hükümeti devraldığımız günden bu yana her seneyi bir önceki yıldan daha ileri bir seviyede tamamladık. İktidardaki her yeni yaşımıza daha büyük umutlarla, daha büyük hedeflerle girdik. Son 22 yılda saymakla bitiremeyeceğimiz sayısız projeyi, tesisi, hizmeti, yatırımı ve icraatı Türkiye'ye kazandırmanın bahtiyarlığını yaşadık. Vesayetle mamul bir demokrasi yerine milli iradenin üstünde hiçbir gücün, hiçbir odağın olmadığı gerçek demokrasiyi ülkemizde egemen kıldık. Yönetime istikrar getirmek suretiyle Türkiye'ye güç ve enerji kaybettiren oligarşik yapıların vesayet heveslerini kamçılayan, özellikle ömrü 1-2 seneyi dahi bulmayan yamalı koalisyonlar dönemine biz son verdik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçerek yönetimde istikrarın kurumsallaşmasını, kalıcı ve sürekli hale gelmesini sağladık” açıklamasını yaptı.
'Türkiye'ye ve Türk milletine hizmete devam edeceğiz'
“Türkiye, hükümetlerimiz döneminde tartışmasız bütün alanlarda rekordan rekora koşmuş, tarihe altın harflerle yazılacak başarılara imza atmıştır” diyen Erdoğan, ”2002 ila 2024 arasında geçen 22 yıl Cumhuriyet tarihimizin en parlak, en görkemli hizmet, eser, yatırım, reform ve refah noktasında en velut yıllar olarak hafızalara kazanmıştır. Siz bakmayın birilerinin eski Türkiye güzellemesi yaptığına, onların derdi milletin eski Türkiye'de yaşadığı mahrumiyetler ve zulümler değil, kendi şahsi ve zümrevi çıkarlarıdır. Ülkemizin son 22 yılının önemli bir kazanımı da milletin ortak değerlerini, bu süfli gayeleri için kullananların yüzlerindeki maskeleri indirmemizdir. Tam 22 yıldır milletin emanetine layıkıyla sahip çıkmanın, milletin teveccühüne ve güvenine mazhar olmanın, Türkiye'ye hizmet sancağını şanla, şerefle, iftiharla taşımanın, yani insanımıza olan şükran borcumuzu en güzel şekilde ödemenin derdindeyiz, bunun hasbi mücadelesini veriyoruz. Elbette bugünlere kolay gelmedik, vesayetin tuzaklarından darbe girişimlerine, teröre kadar nice ihanetlere maruz kaldık, nice sinsi saldırıyı püskürttük. Tek başına 15 Temmuz gecesinde istiklalimize ve istikbalimize kasteden bir alçak saldırıyı, bir alçak planı içerideki ve dışardaki planlayıcılarının başlarına geçirmiş olmamız bile tarihi bir başarıdır. İktidar ve ittifak olarak milletin emanetine sıkı sıkıya sahip çıkmaya devam edeceğiz. Rabbim ömür, milletimiz de onay verdikçe Türkiye'ye ve Türk milletine hizmete devam edeceğiz” diye konuştu.
'Şüphesiz en büyük şükranımız aziz milletimizedir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu vesileyle 3 Kasım 2002'den bugüne kadar hükümetlerimizde görev almış, büyük ve güçlü Türkiye davamıza omuz vermiş, ülkemizin kalkınması için taş üstüne taş koymuş her bir arkadaşıma, Bakanlar Kurulu ve Kabine üyelerimizin tamamına buradan teşekkür ediyorum. Beraber çalıştığımız, beraber mücadele ettiğimiz arkadaşlarımızdan vefat edenlere Rabbimden rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Aynı şekilde 15 Temmuz'da meydanlarda kurduğumuz ittifakımızdaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanına ve mensuplarına da teşekkürlerimi iletiyorum. Şüphesiz en büyük şükranımız aziz milletimizedir. Hizmetkarı olmaktan daima şeref duyduğumuz necip milletimize bize olan güvenlerinden, bize olan teveccühlerinden dolayı özellikle şükranlarımı sunuyor, Allah razı olsun diyor, Mevla dayanışmamızı ve muhabbetimizi daim eylesin diyorum” dedi.
'Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız'
Seçilmiş başkanlar değil, örgütün atadığı ne idiğü belirsiz tipler tarafından yönetilen belediyelerin şehirleri yerine terör örgütüne hizmet edeceğinin izahtan vareste olduğunu söyleyen Erdoğan, ”Milletin boğazından kısarak ödediği vergilerden belediyelere tahsis edilen helal kaynağın bölücü haramzadelere aktarılmasına asla izin vermeyiz. Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız. Bölücü örgüt komiserlerinin belediye binalarının mahzenlerinde başkan tokatladığı, belediye araç-gereçlerinin hizmet için değil çukur kazmak için kullanıldığı bir manzarayı bu ülkeye ve şehirlerimize kesinlikle yaşatmayacağız. İnanıyorum ki, böyle bir tabloya bizim gibi akıl ve vicdan sahibi hiç kimse rıza göstermez, hiç kimse kayıtsız kalamaz, bunu tasvip edemez. Görevden alınan tüm belediyelerde olan işte budur. Esenyurt Belediye Başkanının kağıt üzerinde bir başka partinin mensubu gözükmesi bu hakikati değiştirmiyor. Asıl üzüntü verici olan ise, devletin bu çerçevede hayata geçirdiği meşru tasarrufları karşısında adeta aslan kesilenlerin polisimize, jandarmamıza atılan taşlar, bombalar karşısında süt dökmüş kediye dönmeleridir. Kürsüden savcıları, kaymakamları, valileri pervasızca tehdit edenlerin bölücü örgütün şehirdeki uzantılarının estirdikleri terör karşısında tek bir cümle dahi kurmadıklarını, daha doğrusu kuramadıklarını ibretle takip ediyoruz. Bunun adı korkaklıktır, ikiyüzlülüktür” açıklamalarını yaptı.
'Görüyoruz ki artık ana muhalefet yok'
Teröre teslim olmanın kendi çıkarları için koskoca bir milletin geleceğini tehlikeye atmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Meselenin daha vahim tarafı, ülkenin ikinci büyük partisinin dümeni kırılmış gemi gibi misali sürekli sağa-sola savrulmasıdır. Bakıyorsunuz bir gün bu partinin Sayın Genel Başkanı Ankara'da vatan, millet, bayrak, Cumhuriyet edebiyatı yapıyor, aynı kişi ertesi gün bakıyorsunuz ülkenin bir başka köşesinde Türkiye'yi açıkça tehdit edenlerle, alçak terör eylemlerini övenlerle ve şehir eşkıyalarıyla aynı otobüsün üzerinde korsan miting düzenliyor. Esasında tüm bu yaşananlar bize şunu gösteriyor: Ülkenin en eski partisinin birilerinin kişisel kariyeri uğruna kurduğu ittifakın müttefiklerini özellikle Türkiyelileştirmek yerine ana muhalefetin kendisini enfekte etmekte, zehirlemekte, kurucu değerlerinden saptırmaktadır. Görüyoruz ki artık ana muhalefet yok tabi, muhalefet var, bu parti giderek ittifak ortaklarının rengini alıyor. Nitekim bu benzerlik siyaset diline ve üslubuna da yansımıştır, yani ataların deyimiyle üzüm üzüme bakarak kararıyor. Bu dejenerasyona söz konusu partinin kendi bünyesinden de haklı itirazların yükseldiğini duyuyoruz, okuyoruz.”
'Ülkenin ve milletin imkanlarının terör baronlarına peşkeş çekilmesine de yine partisine bakmaksızın kusura bakmasınlar eyvallah edemeyiz'
“Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun milletten sandıkta aldığı yetkiyi millet için kullananlarla hiç kimsenin bir sorunu olamaz” diyen Erdoğan, ”Teröre, teröristlere ve Kandil'in komiserlerine iradesini teslim etmeyenlere devlet olarak gereken desteği sağlamaktan imtina etmeyiz. Nitekim bu doğrultuda irade gösteren belediye başkanlarına seçildiği yere bakmaksızın devletimiz tüm imkanlarıyla sahip çıkmakta, destek vermektedir. Ama milletin emanetinin, ülkenin ve milletin imkanlarının terör baronlarına peşkeş çekilmesine de yine partisine bakmaksızın kusura bakmasınlar eyvallah edemeyiz. Bugüne kadar tüm adımlarımızı hukuk ve demokrasi çerçevesinde attık, yargı ve mahkeme kararları çerçevesinde attık, bundan sonra da hukukun üstünlüğü ve milli iradenin hakimiyeti ilkesine göre hareket edeceğiz” şeklinde konuştu.