1 YIL SONRA HAKİM KARŞISINDA

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 18 Temmuz 2016'da tutuklunan sanık İsmail Yalçın ve avukatı hazır bulundu.

"BİR KURBAN OLARAK KARŞINIZDAYIM"

FETÖ'yü ve darbeyi yapanları lanetleyip, 15 Temmuz şehitlerini rahmetle anarak sözlerine başlayan Yalçın, "Vatan, bayrak, millet sevgisi ile Atatürkçülük kimsenin tekelinde değildir. Benim bu hususlardaki duyarlılığımı ve sevgimi kimse sorgulayamaz. Bir kurban olarak karşınızdayım" dedi.

"FETÖ İLE HİÇBİR İRTİBATIM OLMADI"

37 yıllık görev süresince yurt içi ve yurt dışında ülkeyi temsil ettiğini belirten Yalçın, "Evlendiğimde eşime 'sen ikinci eşimsin, ilk eşim işimdir' dedim. Dini duyguları istismar eden FETÖ ile hiçbir irtibatım ve ilgim olmamıştır. Ailem milliyetçi ve muhafazakardır, ben de öyle yetiştim. Sürekli bu yapının elemanları tarafından görevim boyunca sistem dışına çıkarılmaya çalışıldım. Eğer ben bu yapı ile hareket etmiş olsaydım altın çocuk olarak önemli görevlere getirilirdim. Kendi çabamla bu mertebeye geldim" diye konuştu.

Onlarca koyunu telef olan vatandaş yardım istedi: Kalanları da ölmesin Onlarca koyunu telef olan vatandaş yardım istedi: Kalanları da ölmesin

"KAYSERİ'Yİ ARAYIP BU GİRİŞİME DESTEK OLUNMAMASI EÖRİNİ VERDİM"

15 Temmuz gecesi yaşananları da anlatan Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: "İstanbul'daki düğün törenine katılmak üzere 14 Temmuz Perşembe günü İzmir'den İstanbul'a ailem ile birlikte geldim. 18.30 sıralarında düğünün yapılacağı alana ulaştık. Uzun zamandır görmediğim emekli devre arkadaşlarımla sohbet ederken düğün başladı. 22.00 sıralarında masamıza birisi geldi ve Hava Kuvvetler Komutanı Abidin Ünal'ın tüm generalleri kokteyl alanına çağırdığını söyledi. Tüm komutanlar orada toplandık. Korgeneral Mehmet Şanver'in Akıncı Üssü ile temasa geçip, derhal havadaki uçakların indirilmesini söylediğini duydum. Bu saatte uçakların havada olmasına şaşırdım. Korgeneral Şanver tüm üs komutanlarının üslerini arayıp havadaki tüm uçaklarını indirmeleri emrini verdi. Komutanlar üslerine ulaşmaya çalıştı ancak ulaşamadıklarını söylediler. Bazı komutanlarımız Eskişehir kilit noktası olduğu için kara yolu ile ulaşmak için yola çıktılar. Biz açık alanda olduğumuz için güvenlik açısından binanın alt kısmında toplantı salonuna indik. Bir masa etrafına oturduk. Biz ne olup gittiğini öğrenmeye çalıştığımız sırada birden odanın kapısı açıldı. Karşımızda kamuflajlı ve silahlı birilerini gördük. Oldukça tehditkar olan o kişilerden en önde olanı komutanımız Abidin Ünal'a 'sizin güvenliğiniz için geldik' dedi. Komutanımız da sert dille 'çıkın dışarıda güvenliğimi sağlayın' deyince kapının dışına çıktılar. Tümgeneral İsmail Güvenkaya onlardan sorumlu olduğu için tanıdığını düşündüğüm kapıdaki kişiler ile konuşmak için kapıya geldiğinde Güvenkaya'yı öyle iteklediler ki o anı anlatamam. Bizleri korkutmak için bir el içeri doğru ateş edildi, kimseye isabet etmedi. Bir süre sonra silahlı kişiler odaya girerek hepimizin cep telefonlarını topladılar. Sonra da rütbe gözetmeksizin dışarı çağırdılar. Komutanımız Abidin Ünal hariç yüzüstü koridora yatırdılar. Başımızı dahi kaldırmamıza izin vermediler. Sağımdan solumdan komutanlar derdest ediliyordu. Ben de diğerlerini götürdükleri gibi götürülmeyi beklerken, beni kaldırdılar toplantı salonuna aldılar, girdiğimde bazı komutanlar da vardı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu, herkes çok korkmuştu. Bir kaç kez tuvalete gittim. Plastik kelepçeler ellerinde kalmadığı için kelepçe daha sonra takmadılar. Israrlı bir şekilde telefonlarımızı istedik ve başarılı olduk. Telefonlarımızı verdiler ama kimse ile konuşturmadılar. Bir helikopter geldi ve bizi Fenerbahçe Ordu Evi'ne bıraktılar. Orada kalabalık bir kadın grubu vardı ve eşlerini soruyorlardı, ben kendi eşimi göremedim. Eşimin askeri kampta olduğunu öğrenince rahatladım. Dışarı çıkarmadılar ve gün ayırmaya başladığında liseden sınıf arkadaşım olan milletvekili Taner Yıldız'ın aradığını gördüm, kendisine döndüm. Bana neler olduğunu sordu, bir problem olup olmadığını sordu. Ben de orduevinde olduğumu, problem olmadığını ve derdest edilen komutanlar olduğunu söyledim. Kapatır kapatmaz Belediye Başkanı Mustafa Çelik aradı. Onla konuşurken Vali Süleyman Kamçı telefonu aldı. Garnizon Komutanı vekili Uğur Özcan ile birlikte olduklarını, Kayseri'de herhangi bir olay yaşanmadığını, sıkıntılarının olmadığını söyledi. Erkilet'ten 8 uçağın kalktığını öğrendim ama benim emir komutamda değildi. Vekil olarak atanan albay komutanı arayıp, bu girişime destek olmamaları konusunda uyarıda bulundum. Kayseri'de olay olmamasından dolayı sevindim. 16 Temmuz Cumartesi saat:13.00 civarında çıkmamıza müsaade ettiler. Askeri kampa gittim, ailemle hazırlandım, o gece bir albay arkadaşımızın evinde kaldık."

"GÖREVİ DEVRALMAYI BEKLERKEN GÖZALTINA ALINDIM"

Yalçın, 17 Temmuz'da Kayseri'ye hareket ettiklerini belirterek, "12. Ulaştırma Hava Üs Komutanı'nın gözaltına alındığını öğrendim. Kayseri'ye gelir gelmez 12. Hava Üs Komutanlığı'nın da emi komutasını alacaktım, yolda İl Emniyet Müdürü İbrahim Kulular aradı, görüşmemiz gerektiğini söyledi. Ben de Kayseri'ye geldiğimizde görüşebileceğimizi belirttim. Kayseri'ye geldiğimde görevi devralmayı beklerken gözaltına alındım. Ramazan bayramı ile birlikte yıllık iznimi kullanıyordum, o nedenle görevimin başında değildim. Gözaltı sırasında hiçbir kötü muamele ve işkence ile karşılaşmadım" dedi.

"KANUNSUZ LİSTEDEN HANERDAR DEĞİLİM"

Sözde Yurtta Sulh Konseyi'nin sıkı yönetim listesindeki iddialara ilişkin konuşan Yalçın, "Kanunsuz bir liste benim bilgim dışında hazırlanmış. Peki ben bir kanunsuz birşey yapmış mıyım? Benden habersiz yapılan birşeyden ben sorumlu olamam. Böyle bir görevlendirmeden haberim yoktur. Silahlı görevlendirmede tebliğ tebellüğ esastır, bana böyle bir tebliğ gelmedi. FETÖ üyeliği kesinlikle kabul edilemez, hayatımda hiçbir dönemde bu örgüte sempati bile beslemedim. Müslüman Türk askeri olarak tek dini liderim peygamberim, tek milli liderim Atatürk'ü bilir, tanırım. Kutsal değerlerimize asla ihanet etmedim. Asla terörist değilim, vatan haini değilim. Nasıl bir komutan olduğumu öğrenmeniz için komutanımız Abidin Ünal ile Belediye Başkanı Mustafa Çelik'in dinlenilmesi istiyorum" dedi.

Tanık olarak dinlenen albay A.Ş. ise "2. Hava İkmal'de vekaleten bakıyordum. 12. Hava Üs ile hiçbir alakamız yoktur. Komutanımız Yalçın, zaten izinliydi, herhangi bir emri olmadı. FETÖ ile hiçbir beyanı ve ilgisine şahit olmadım" diye konuştu.

Mahkeme heyeti verdiği ara kararda sanık İsmail Yalçın'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı Ekim ayına erteledi.