27 Eylül Cuma günü Kayseri’de halk otobüsüne binen Şükrü Özcan, kapısı açık bir şekilde seyir hâlinde olan otobüsten düşerek hastaneye kaldırıldı. Dengesini kaybederek halk otobüsünden düşen Şükrü Özcan, beyin kanaması geçirdi. Yoğun bakımda 38 gün yaşam mücadelesi verdikten sonra hayatını yitirdi. Oğlu Fatih Özcan, olayla ilgili gerekli yerlere başvurduğunu ancak otobüs şoförünün olaydan sonra 25 gün daha çalıştığını ve olayla ilgili mahkeme sürecinin başladığını ifade etti. Aynı otobüse binerek yolculuk yaptığını söyleyen Özcan, otobüsün kapılarının yine açık şekilde yolculuğuna devam ettiğini vurguladı.
‘Babamın başına gelen bu olay başkasının da başına gelmesin’
Kayseri'de ani fren nedeniyle dengesini kaybedip, halk otobüsünün açık kapısından düşen Şükrü Özcan'ın (74), 38 gün süren yaşam mücadelesini kaybetmesi sonrası oğlu Fatih Özcan (49) konuştu. Babasının otobüsten düşerek beyin kanaması geçirdiğini anlatan Fatih Özcan, Belediyeye, yetkililere gereken yerlere babam daha yoğun bakımdayken bildirdim. Babamın başına gelen bu olay başkasının da başına gelmesin diye söyledim. Bunun için mücadele verdim. CİMER'e ve valiliğe yazdım. Belediyenin 'Alo 153' hattını devamlı arayarak durumu söyledim. Otobüsün kapıları açıktı. Babam eğer o kapı açık olmasaydı otobüsten düşmezdi ve hayatını kaybetmezdi. İhmali söyledim ama bir türlü cevap alamadım. Elimde yazışma ve belgelerim var. Hepsi duruyor’ dedi.
'Alt kademedekiler başkana haber vermemiş’
Babasının cenazesine Büyükşehir Belediye Başkanının da katıldığını söyleyen Özcan, Belediye Başkanımız ile cenazede konuşma yaptık. 'Başkanım sizden randevu istedim, özel kaleminizi aradım. Bana randevu vermediler' dedim. Özel kalemi başkana hiçbir türlü haber vermedi. Başkan şaşırdı. 'Benim haberim yok, nasıl haberim olmaz benim' dedi. Başkan olaya bile vakıf değil. Çünkü alt kademedekiler olayı büyütmeden kendi kafalarınca kapatmışlar. Benim babam vefat ettikten sonra birtakım hareketlere geçtiler. İnsanın canı her şeyden önce gelir ama yeteneksiz otobüs şoförleri, işin ehli olmayan insanlar işin başında olduğu müddetçe bu kazalar devam edecek. Ben söyledim, uyardım, uyardığım halde bir de azarlandım’ ifadelerini kullandı.
'Aynı otobüse yine bindim'
Babası yaşamını yitirdikten sonra aynı otobüse bindiğini ve otobüsün yine kapıları açık seyir halinde olduğunu da iddia eden Fatih Özcan, ‘İşin garip noktası ben şoförler tarafından azarlanmış bir insanım. Bunu da defalarca söyledim. 'Gereğini yapacağız, gereğini yaptık' dediler. İşin acı tarafı da gereğini yaptık dedikleri şoförünün otobüsüne tekrar bindim, bilet bastım. Yani aynı şoför, babamı düşüren şoför 25 gün içinde çalıştı. Yani nasıl olabiliyor Bu kadar insanların kaygısız olmalarını hazmedemiyorum. Ön kapı açık. Sürekli açık tutuyorlar. Defalarca uyardığımız halde bir de azarlanıyoruz’ dedi.
Fatih Özcan, konunun yargıya taşındığını belirterek, haklarını arayacaklarını söyledi.