Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Erciyes Üniversitesi Kültür Sitesi'nde düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Kayseri, Orta Anadolu'nu en büyük fay sistemlerinden biri olan Ecemiş Fayı'nın üzerinde, tam kucağında oturuyor. Öyle yakınında, biraz uzağında da değil kucağında oturuyor. Bu fay er ya da geç 7'nin üzerinde bir deprem üretir” dedi.
‘M6,7’den Büyük Deprem Üretemez’
Naci Görür’ün bu açıklamasının ardından deprem bilimcilerden tepkiler arka arkaya geldi. Görür’ün açıklamasına bir tepki de Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan geldi. Ercan, “Ecemiş, Erciyes, Deliler kırıkları büyük deprem üretmez. Bir ucu Sivas, bir ucu Mersin olan, Türkiye’nin ortasını, kuzeyde Deliler, ortada Erciyes, güneyde Ecemiş kırığı olarak bölen parçalı kırığı İTÜ Jeofizik mühendisliği bölümü olarak, Nükleer Santral Güvenliği için 1976-1982 arası algılamalı olarak çalıştık. Sonuç; parçalı düşüntülü, doğrultu atımlı kırık kollarının M6,7’den büyük deprem üretemeyeceğidir” diye konuştu.
‘Yapıları Yıkan Kırık Geçmesi Değil, Deprem Odağından Çıkan Sarsıntıların Çalkalamasıdır’
Asla M6,7’den büyük deprem üretmemiştir diyen Ercan, ”Kırığın geçtiği yerlerde yapılaşmanın yıkım eşik değeri ise M6,4 dolayıdır. Şu unutulmasın ki, yapıları yıkan kırık geçmesi değil, deprem odağından çıkan sarsıntıların çalkalamasıdır. Deprem odağına ne kadar yakınsanız, sarsıntının yapı salınım sıklığıyla örtüşmesi yapıyı yıkar. Yıkım; sarsıntı sıklığı, yer ile yapı davranışı üçlüsünün bir sonucu olarak gerçekleşir. Bu ise yapı ile yapılaşma jeofiziği konusudur. Sivas, Kayseri, Mersin kırık kuşağında değil, sarsıntı etkilenme alanındadır. İkisi ayrı önemdedir. Sivas Zara M6,3 1909, İçel M5,7 1532, Kayseri M6,4 1717, Develi M6,4 1835, M6,7 1940 en büyük depremler bunlar. Sakın, önlem al, korkma, gerçek bilimden şaşma” ifadelerini kullandı.
