İlk yılı parti içerisindeki çalışmalara ayırdığını ifade eden Başkan Keskin Yahyalı ilçesi için ERÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven’den madencilik üzerine MYO isteyeceklerini söyledi. Keskin, Develi’de yapılan Altın arama faaliyetleriyle ilgili Develi’nin Cerattepe olmaması için şimdi tedbir aldıklarına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti’ye Terör örgütüne yardım ve yataklık yaptıklarını iddia ederek bulundukları suç duyurusuyla ilgili ayrıntılara, il binasına yapılan saldırıyla ilgili gelişmelere, Bünyan İlçe Başkanlığı'nda yaşanan krize ve 101 gün IŞİD’in elinde rehin kalan Ardahan Milletvekili Öztürk Yımaz’ın Kayseri ziyaretinde yaşanan protestoya varana kadar birçok konuya açıklık getirdi.
İşte bu başlıkların ayrıntıları…
Göreve başlayalı çok olmadı… Sık sık partililerle toplantılarda bir araya geliyorsunuz. Çalışmalar nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz.
“REKTÖR BEY’DEN YAHYALI’YA MADENCİLİK ÜZERİNE MYO İSTEYECEĞİZ”
Tam 3 ay oldu göreve başlayalı. Bu ilk yılı tamamen parti içi çalışmalara ayıracağımı ağırlığın orada olacağını söylemiştim. Tabi bunu yaparken de ülke gündeminden kopmak, bu konuda çalışmalar yapmamak anlamında söylemedim. Çalışmalarımızın önemli bir kısmını seçim olmadığı süreç içerisinde örgütlerle ilgili yeniden bir toparlanma sistemi üzerine kuracağımı ifade etmiştim. Buna yönelik çalışmalar yapıyorum, parti iç dinamizmini ayakta tutmaya çalışıyorum. Yeniden bir heyecan oluşturmaya çalışıyorum. Çünkü yıllardır Kayseri’de yüzde 12,5 oy bir milletvekili ve belediye başkanlıklarında merkezde oluşmamak üzere bir seçim sonuçları var. Siyasetçilerin başarısı da seçimlerde belli olur. Seçimlere de bir ön hazırlık mahiyetinde bu iki yıllık sürecin ilk kısmını eğitim çalışmaları, parti içi çalışmaları, şeklinde geçiriyoruz. Kayseri’ye genel başkanımız, kadın kolları genel başkanı, iki veya üç tane genel başkan yardımcımız, ona yakın milletvekili, beş altı tane parti meclisi üyesi olmak üzere ve eski milletvekilleri de olmak üzere ilimizde ziyaretlerde bulundular. Tabi bunun yanında ilçelerimizde mahalle bazında çalışmalar başlattık. Yani örneğin Kocasinan ilçemizde ki bütün üyelerimizi evlerinde ziyaret ettik. Onlarla hem güncelleme hem de bir merhaba deme fırsatı oluşturduk. Örneğin Melikgazi’de farklı bir çalışma oluşturarak o da sandık çevresine göre delege çalışması yapıp şimdiden sandık sorumlularını belirleme ve sandıkların çevresinde ki mahallelerde üyeleri harekete geçirme gibi... Talas daha farklı bir çalışma yaparak hiç oy almadığımız köylere olmak üzere köylerden başlayan bir çalışma yaptı. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bende ilçeleri geziyorum. Dün de Yahyalı, Develi’deydim. Her hafta iki günü mü ilçelere ayırdım. Esnaf ziyaretleri, protokol ziyaretleri yapıyorum. Yahyalı da madenciliğin çok fazla ön plana çıkmasıyla birlikte orada bir madencilik üzerine bir meslek yüksek okulu ihtiyacı olduğunu gördük. Yarın bir gün rektör Bey’i de arayıp burada bir madencilik üzerine meslek yüksek okulu açılması gerektiğini ifade edeceğiz. Yahyalı’da biliyorsunuz madencilik ön planda.
“DEVELİ’NİN ‘CERATTEPE’ OLMAMASI İÇİN TEDBİRİNİ ŞİMDİDEN ALIYORUZ”
Develi’de yapmış olduğumuz gözlemler sonucunda orada bir altın arama firması çalışmalara başlamış. Büyük bir rezerv olduğu söyleniyor. Biz Cumhuriyet Halk Parti’si olarak doğal kaynakların ülke ekonomisine kazandırılmasından yanayız ama doğal kaynakları da çıkartırken o çevrenin doğası ve insanına zarar vermemek koşuluyla… Yani buranın son dönemde Artvin’de yaşanan ikinci bir Cerattepe olmamasının tedbirini şimdiden alıyoruz.
“SEN KANDIRILMA MAKAMI MISIN?”
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanına ve Ak Parti’ye teröre yardım ve yataklık yaptıklarını iddia ederek suç duyurusunda bulundunuz. Suç duyurusuna ilişkin bilgi verir misiniz? Ve sonuçlanacağına inanıyor musunuz?
Orada ki çok iddialı bir suçlamadır. Terör örgütüne yardım ve yataklıktır. Ben Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına hemen hemen 500 sayfaya yakın bir dosya sundum. Orada devletin resmi belgeleri de var. Bu belgelerden bir tanesi iç işleri bakanının valilere gönderdiği resmi yazıyla bir talimat vermesi. Bu talimatta, ‘sakın diyor terör örgütü PKK ile ilgili her hangi bir operasyon yapılmayacaktır’ diyor. Şimdi bu ne demek? Terör örgütüne yardım ve yataklık değil midir? Daha sonra ikinci bir belge var. terör örgütüne operasyon yapılması için askeri komutan valilikten izin istiyor çünkü biliyorsunuz asker artık kendisi operasyon yapamıyor. Üst makam olan validen izin almak zorunda. Resmi yazıyla izin vali operasyon yapmayacaksınız diye talimat veriyor. Şimdi orada bir terör örgütü var. terör örgütünü siz tespit etmişsiniz, baskın yapacaksınız, yapmayın demek ne demektir? Onu korumak ve kollamak değil midir? Korumak ve kollamak yardım ve yataklığa girmiyor mu? Burada bir memur kendi internet sayfasında PKK’yı övüyor diye hakkında soruşturma açılıp görevden alınıyor. Peki bu Vali Bey veya bu içişleri bakanı da aynısı değil mi? Hem daha da kötü devletin makamında çözüm bulması gerekirken göz yumuyor. İşini ihmal etme vardır. İki niyetli olur art niyetli art niyetsiz… Ya beceriksizdir ya da algısızdır, işini tam yapamıyordur. Tamamen göz yummaktır.
Cumhurbaşkanı kendi ağzından çözüm süreci için demedi mi? Depoladılar, silah yığınağı yaptılar demedi mi? Son günlerde onu çok kullanmaya başladılar, ‘kandırıldık’ diyor. Sen kandırılma makamı mısın? Sen bu ülkenin cumhurbaşkanısın başbakanısın… Sen bu kadar basit mi kandırılıyorsun? Sen bu kadar basit kandırılıyorsan vay halimize, vay ülkenin haline. Paralel yapı da kandırıldık, Ergenekon da kandırıldık, çözüm sürecinde kandırıldık. Seni kandırmayan kalmamış o zaman.
“SAVCILARIN ÜZERİNE DÜŞENİ YAPACAĞINA İNANIYORUM”
Sonuç çıkacak mı dediniz… Herkes kendine düşeni yapar. Ahlakın özü başka insanların sorumluluğunu almaktan geçer. Ahlaklı olmak için hiçbir zorunluluk yoktur. Biz böyle bir suçu gördüğümüzü belgeleriyle sunuyoruz. Bakalım Kayseri savcıları ne yapacaklar. Onlar da o valiler gibi görmemezlikten mi gelecekler yoksa evet böyle bir suç vardır mı diyecekler? Ama inanıyorum ki bu davaları es geçerlerse artık bizim evraklarımız adliyenin arşivine girdi. Devlette hiçbir arşiv ve belge kaybolmaz. Bugün görevini yapmazlarsa yarın bu iktidar değiştiğinde doğruları gören bir iktidar geldiğinde bu kez bu savcıları da çağıracak. Çünkü onlarda görevini ihmal ediyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kaymakamlara ‘mevzuatı bir tarafa bırakın’ dedi ve ben oradaki basın açıklamamda sakın dedim. Mülki amirler sakın mevzuatı yasaları bir kenara bırakmayın. Çünkü kendisiyle hareket edenleri bir süre sonra aldı bir kazanın içerisine attı. Yarın bir gün sizi de atar. Siz kişiye bağlı değilsiniz Türkiye Cumhuriyetinin yasalarına bağlısınız. Bugün aynısını yargı içinde söylüyorum. Biz üzerimize düşeni yaptık onlarda Türkiye Cumhuriyeti savcıları olarak kendilerine düşeni yapacaklarına inanıyorum.
Bir de Cumhurbaşkanına hakaret davaları açılıyor ardı ardına peki bunu doğru buluyor musunuz? Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Korkutma amaçlı. Kalabalıklar da bazen söylenen bir cümle kalabalıklar tarafından çoğaltılarak ifade edilir. Kasıtlı değildir bunlar. ‘katiller dışarı’ diyor. Şimdi Cumhurbaşkanı niye kendi üzerine alınıyor. AKP il başkanlıklarına genel merkez yazı gönderiyor. Sürekli dava açın diyor, Cumhurbaşkanına hakaret edenlere dava açın diyor. Kayseri’de avukatın teki gitmiş Sayın Kılıçdaroğlu’na dava açmış. Yağcılık ve yalakalıktan başka bir şey değil.
“SALDIRIYLA İLGİLİ BİR GENCİN İFADESİ ALINIYOR AMA FAİLİ MEÇHUL DENİLİYOR”
İl binasına yapılan çirkin saldırıyla ilgili bir gelişme var mı? Siz Ak Parti Talas İlçe örgütünden bir kişinin bu konuda ifade verdiğini iddia etmiştiniz. Ak Parti’den bu konuda yalanlama geldi.
O ifade veren kişinin sosyal medya da kendisine Talas İlçesi tanıtım ve medya sorumlusu olarak ilan ediyor. Öyle değilse o zaman isimlerini kullandıkları o kişi hakkında soruşturma veya şikayetçi olmuşlar mı? Kapatmaya çalışıyorlar bizde ısrarla kapattırmamaya çalışıyoruz. İfadesi alınan genç bırakılıyor savcılık takipsizlik kararı veriyor, gerekçesi faili meçhul diye veriyor. Şimdi hem ifade alıyorsunuz hem faili meçhul diye gönderiyorsunuz. Orada ki gen kensinin getirip kaset bıraktığını söylüyor. Sanki dalga geçer gibi de ben kaset bıraktım ama diğerlerini tanımıyorum diyor. Bu kez hem sayın genel başkanımız hakaret davası talimatı verdi hem de biz parti olarak müdahil olmak istedik. Partiye yapılan bir hakaret olmadığını şahsi bir hakaret olduğunu söylüyorlar. O kadar komedi ki. Sanki Sayın Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı değilmiş siyasetle ilgisi yokmuş gibi. Sayın genel başkanımız bu tür eylemlerde davacı olmuyor. Özellikle gençse davacı olmayıp onlara mektup yazıyor. Yapılan eylemin eleştiriyi aştığı hakaret içerdiği ile ilgili. Biz rica ettik. Çünkü sizin o mütevazi beyefendiliğinizi maalesef karşı taraf farklı algılıyor.
“BÜNYAN’DA DEMOKRASİ ŞÖLENİ YAŞANDI”
Bünyan İlçe başkalığında bir kriz yaşandı sizden önceki dönemde… Bu kriz çözüldü mü?
Okan Marzıoğlu bir yıl süreyle parti faaliyetlerinden men edildi. O bizden önce ki dönemdeydi. Biz geldikten sonra ki dönemde kayyım ataması yaptık orası uzun zamandır belirsiz durumdaydı. Kayyım atamasından sonra da ilçe kongresi yapıldı. İki aday vardı. Eski ilçe başkanı İbrahim Marzıoğlu seçimi kazandı. Demokrasi şöleni halinde geçen bir seçim oldu. Şuan da Bünyan da ilçe başkanlığında seçimle gelen ilçe başkanımız var.
Erciyes Üniversitesi’nde konferans vermek üzere Öztürk Yılmaz’ın Kayseri’ye geldiğinde bazı öğrenciler konferansı engellemek istedi…
Sorunu çözdük. Sıkıntı olan şuydu, birileri provokatif eylem yapıyor. O tarafa farklı bilgi bu tarafa farklı bilgi veriyorlar sıkıntı o. Bazıları karıştırmak istiyor ortalığı. Gerginlikten pirim çıkartanlar var.