görüşmeleri sürecinde Apo’ya yüklediğiniz misyon ne, bu sürecin hangi şartlarda yürütüldüğünü millete açıklayın?’ diye sordu.

 

 

Kayserili vekilden o isimlere sert tepki Kayserili vekilden o isimlere sert tepki

Milletimiz adına atılan olumlu adımlarda siyaseti bir yana bırakıp her zaman hükümete destek verdiklerini belirten Döngel,  ‘Ancak son açıklamalar hükümetin bu milleti kandırdığını, darbeci zihniyetin milleti dönüştürmek için kullandığı argümanları kullanmaya başladığını görüyoruz. “Oslo görüşmeleri yok, İmralı ile görüşme yok dediler”  ancak Başbakan, Apo ile yapılan görüşmelerin yeni olmadığını ve başlayan bir sürecin devamı olduğunu söylüyor. Öyleyse ilk başta millete neden doğru düzgün bilgi vermediniz’ dedi.

Hükümetin  terörle mücadelede evvela, terör kime hizmet ediyor, kimin canını ne için yakıyor,  tespitini iyi yapması gerektiğini  ve terörle mücadele kriterlerini buna göre belirlemesi gerektiğini ifade eden Döngel, yaptığı açıklamada şunları söyledi: ‘Terörü Türkiye ve çevresinde üreterek Türk milleti ve devleti üzerine sevk eden, sevk etmekle de kalmayıp 30 küsür yıldır  idare eden küresel güç odaklarıyla ve teröre destek veren devletlerle açıktan mücadele edilmezse,  Apo’yla, Kandil’le veya BDP’ li sözde milletvekilleriyle yapılan her görüşme sadece Türk milletine ve devletine zarar verir. Teröre zaman ve mevki kazandırmaktan, terör örgütünün  derlenip toparlanmasına fırsat vermekten başka hiçbir işe yaramaz. Sizin karşınızda bir sorunun halli için anlaşmak ve barışmak için oturan değil, zihinsel kodlarında aldığı talimat gereği ülkeyi bölmek, Türkiye’ye ve Türk milletine zarar vermekten başka düşüncesi olmayan bir terör örgütü var. Kafaları kin, nefret, ayrışma, silah ve öldürme kodlarıyla kodlanmış bu piyonlarla görüşmek terörü bitirmez, aksine azdırır’

Hüseyin Döngel, her şeyden önce hükümetin  varlığını kabul ettiği Kürt sorunuyla terör sorununu birbirine karıştırmaması gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘ Siz bir yandan PKK/KCK terör örgütleri Kürt halkının temsilcisi değildir, diyeceksiniz diğer yandan Kürt sorununun çözümü için PKK’yla,  İmralı’yla ve Kandil’le bu soruna çözüm arayacaksınız. Bu ne yaman çelişkidir. Hükümet var dediği Kürt sorununu çözecekse yapması gereken şey, bölge halkının sorunlarını bölgenin meşru siyasi temsilcileriyle, TSK’larla ve kanaat önderleriyle oturup bölge halkının sorunlarına çözüm üretmek, siyasi, iktisadi, dini, kültürel alanlarda atması gereken adımları atmak, bölge halkını terörün kıskacından korumaktır. Hükümet, Kürt sorunuyla terör sorununu karıştırmamayı öğrenmelidir. Benim Kürt kardeşimin ne devletiyle ne milletiyle bir sorunu vardır. Türkiye’de Kürt sorunu değil terör sorunu vardır. Şayet bu ülkede Kürt sorunu olsaydı çoktan bir iç savaş çıkmış olurdu’

Yapılan görüşmelerde tek devlet, tek millet, tek bayrak ve hükümranlık şartlarından asla taviz verilmemesi gerektiğinin altını çizen döngel, ‘Bu topraklarda çift dilli, iki milletli bir devletin olmasına asla müsaade etmeyeceğimiz bilinmelidir. Millete yanlış yapanlar millete er geç hesabını verirler. BBP olarak biz yıllar öncesinde ortaya bir terörle mücadele eylem planı koyduk ve arkasında duruyoruz. Bunlardan biri ‘özel birliklerin devreye’ sokulmasaydı. Bu gerçekleşti ve peş peşe başarılı operasyonlar yapıldı. İmralı’nın, Kandil’in yüreğine korku ve ateş düştüğünü gören iç ve dış odaklar harekete geçerek Türkiye’yi masa başına oturtma girişimlerine başlatmışlardır. Hükümet de Kürt ekseninde Türkiye’yi karıştırmak isteyenlere alet olmaktadır ve İmralı görüşmeleri, güvenlik güçlerimizin morallerini bozmaktadır. Hükümet bölgenin sorunlarıyla terör sorununu birbiriyle karıştırıyor, terörist başıyla bölgenin sorunu diye PKK’nın isteklerine ve dayatmalarına ülkeyi ve milleti muhatap ediyor. Bugün hükümetin Apo’yla görüşmesinin Kürt halkıyla hiçbir ilgisi yoktur. Görüşülen şey bu topraklarla, milletin hiçbir değeriyle alakası olmayan terör örgütünün talepleridir. Hükümet İmralı’yla ne görüştüğünü millete acilen açıklamalıdır.  Tutulan yol yol değildir. Cephede kazandığımız savaşları masada kaybettiğimizi önceleri gördük, aynı olayı bu millete tekrar yaşatmaya kalkanlar tarihin tozlu raflarında birer ibret levhası olarak kalacaklardır” diye konuştu.