Seçimde ne olursa olsun karşısındakilerin düşman değil rakipleri olduğunu ve gerginlik siyaseti yapmayacaklarını söyleyen CHP Kayseri Milletvekili Adayı Mahmut Arıkan, “Siz nezaketsizlik gösterirseniz, karşı tarafa da bu nezaketsizliği yapma hakkı doğar ama bunu yapmayacağız. 9 Nisan’da biz arkadaşlarımıza “Gerginlik üzerinden Kayseri’de siyaset yapmayacağız” dedik. Gerginliğimizi ortadan kaldırmak bizim boynumuzun borcu. Her ne kadar rakiplerimiz, karşı taraf bizim düşmanlarımız değil, rakiplerimiz. Bizi mindere çekmek isteseler de, bir ringde boks kavgasına tutuşmak isteseler de biz o ringe çıkıp boks yapmak yerine izleyicilerimizin arasında oturacağız, ortak mutabakat metnimizi anlatacağız, iktidara geldiğimizde çözüm önerileri nedir onları konuşacağız. Onları anlatacağız ama üzülüyorum. Her zaman yüz yüze baktığımız insanların bu şekilde siyaset seviyesine indirgemesine üzülüyorum. Şu tavsiyemi de dikkate alırlarsa sevinirim. Bu siyaset dönemi artık Türkiye’de bitti. 20 yıl boyunca bu işin kaymağı yendi. 22’inci yılın sonunda seçmen “artık yeter, bana böyle gelmeyin” diyor. “Siz benim evime akşam ekmek götüremiyorum, bununla alakalı çözüm öneriniz nedir, bana bunu getrin” diyor” dedi.
“Fatih Erbakan’ın yaptığı hadsizlik”
Mahmut Arıkan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın yayınladığı videoların tek kelime ile hadsizlik olduğunu ve yapılanları gençliğine verdiklerini söyleyerek, “Erbakan hoca hayattayken hocanın yüreğini sızlatanlar, Erbakan hocanın vefatından sonra bizim hocanın kemiklerini sızlattığımızı iddia ediyorlar. Bu bir çelişkiler yumağı, siz hayatta hocaya ihanet ettiniz. Hocayı terk ettiniz. Hocanın size yalvarmasına rağmen, hocanın size, “Bakın bu siyonizmin bir oyunu, gelin hareketi bölmeyin beraber hareket edelim” demesine rağmen bir ayrılık hareketi oluşturuldu. Milli görüş gömleğini çıkarttık denildi. Bugün Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitingde çıkıp, ben hocayla şu kadar görev yaptım diyorsunuz. Hocanın tabiri ile hadi oradan demek lazım. Biz hocanın oğlunu bir emanet olarak görmeye gayret gösteriyoruz. Dün yine sayın genel başkanımızla alakalı bir şeyler yayınlanmış. Hayatta yan yana gelmeyecek şeyleri ve hayatında olmayan şeylerle 80 yaşında bir insanı o hususta özdeşleştirmek, bununla alakalı video hazırlamak tek kelime ile hadsizlik diye düşünüyorum. Gönül isterdi ki siyaset üslubu içerisinde yapılsın, hocaya cezaevinde proje arkadaşlığı yapmış, duruşmalarda beraber savunma yapılmış insanlarla alakalı konuşurken biraz daha ölçülü olmak gerekir. Üzülüyoruz, gençliğine veriyoruz ama dediğim gibi biraz sınırlar zorlanıyor artık sanki” ifadelerini kullandı.
“Seçmen bizden adalet istiyor”
Gittikleri yerlerde seçmenlerin kendilerinden adalet talebi olduğunu söyleyen Arıkan, “Vatandaş şunu gördü artık ne kadar iyileştirme yapılırsa yapılsın, onun mutluluğu bir ay sürüyor. Bir ay sonra bu enflasyon canavarından dolayı rakamlar kullanılabilir rakamlar olmaktan çıkıyor ve yetersiz rakam halini alıyor. İnsanımız bunların pansuman olduğunu, seçime yönelik hamle olduğunu net bir şekilde görüyor. Ben seçim çalışmalarında sahada deprem konuşulur diyordum. Diğer tahminim de sahaya çıktığımızda ekonomik kriz konuşulur şeklindeydi ve beklentim vardı. Buna göre de kendimce hazırlıklar yapmıştım ama köye gittiğimde de merkezde gezdiğimde de kıraathaneye girdiğimde de insanların ortak kanaati ve talebi adalet oldu. Gelin şu memlekete adil bir şekilde yönetin talebi oldu” dedi.
“15 Mayıs’ta ilk hususlardan biri deprem olacak”
Arıkan, seçimin ardından gündeme alacakları ilk hususlardan birinin deprem olacağını söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kayseri deprem kuşağında değil ama sıkıntılı bir zeminimiz var bizim. Kentsel dönüşüm çalışmaları ile çok hızlı bir şekilde birçok mahallemizde binalarımızın yenilenmesi gerekiyor. 1960’lı-70’li yıllarda yapılan binalarımızın yenilenmesi gerekiyor. Çok hızlı bir şekilde ticari alanlarımızın gözden geçirilmesi gerekiyor. Deprem bölgesinde gördük, yıkılan binaların önemli bir kısmı kolon kesmeden kaynaklı yıkıldı. Bizim de birçok zemin kat dairemiz biliyoruz ki dükkana dönüştü ve o dükkanlara bazen girdiğimizde kolonlara bakıyorum. Çok geniş açıklıklarda kolon olmadığını görüyorum. Seçimden sonra 10 arkadaş davet edeceğiz, deprem olursa herhangi bir partili değil herkes ölecek. Hepimizin sıkıntısı var. Deprem anında çürük bir binanın içinde olabiliriz. Bunun yerel yönetimlerin tek başına altından kalkmasının imkanı yok. İnşallah bizim 14 Mayıs’tan sonra 15 Mayıs’ta ilk gündeme alacağımız hususlardan biri deprem hadisesi olacak.”
Seçim çalışmalarında asılan bayrak ve pankartlarla şehre ihanet edildiğini söyleyen Arıkan, “Bir diğer husus da hep beraber bu şehre ihanet ediyoruz. 35 gündür bu şehre ihanet ediyoruz. O pankartlarla, resimlerle ben hiçbir faydası olmadığını iddia edenlerdenim bu çalışmaların. Bu şekilde ihanet ediyoruz. Bütün samimiyetimle söylemek istiyorum seçmenlerimiz hakkını helal etsin ama yapmadığımız takdirde de sanki bir acizlikmiş gibi görülüyor. Bunlar seçim çalışması yapıyor siz yapmıyorsunuz gibi. Bir tek Kayserimiz de var bu ve çok lüks. Bunun adı yoğunluk değil, bir şehri çöplük haline getirmek. İnşallah Cumartesi akşamı şehrimiz gerçek siluetine kavuşur. Şehre ihanet etme hastalığından da vazgeçeriz” dedi.
