Millet İttifakı ve cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'nu hedef alan MHP lideri Bahçeli, “Milli umutları karartmak isteyen siyasi partiler zillet ittifakında toplanmıştır. Gerçekler ortadadır ve inkarı mümkün değildir. Önce sipariş bir masa kurdular, sonra altı parti o masaya oturdu, masanın altında gizli gizli ele ele tutuşup sakladıklarını da sonunda gün yüzüne çıkardılar. Bizim için malum olanı tescillediler. CHP ile PKK aynı masadadır. FETÖ masanın gözcüsüdür. CHP ile HDP aynı kanlı masanın paydaşıdır. İYİ Parti’yle HDP ve PKK bir elmanın iki yarısı neyse geldiğimiz bu aşamada aynısıdır. Kılıçdaroğlu’na kazanamayacak aday dediler. Masada kriz çıkardılar. Bir oturup bir kalktılar, bir küsüp bir barıştılar. Birbirlerine oyun oynadılar. Milletimizi aldatmak istediler. Adına strateji dediler, kazanamayacak adayı kazandırmak için masadan kalktık dediler. Sonra tutup iki büyükşehir belediye başkanını müstakbel Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak takdim ettiler. Gün aşırı Cumhurbaşkanı yardımcısı sayısını artırdılar, hatta hızlarına hiç kimse yetişemedi. Önlerine kim geldiyse olmayan makamları dağıttılar. Sabah ilk kalkanı Cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağız dediler. Siyaseti mal pazarına çevirdiler, pazarlıkları kızıştırdılar. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem vaadinden sayısı güçlendirilmiş Cumhurbaşkanı yardımcılığına dönüş yaptılar. Bu dönüşü yaparken de elleriyle kalp işareti yaptılar. Halbuki kalp işarette değil iradededir. Kalp işarette değil itibardadır. Kalpleri kaskatı kesilmiş olan zillet parti başkanlarının yaptıkları kalp işaretinin muhatabı PKK’dır, FETÖ’dür, Türk ve Türkiye düşmanlarıdır. Kalbi vatan sevgisiyle çarpan hiçbir vatandaşımız bu ucube siyasetçilere inanmaz, değer vermez, vermeyecektir.” dedi.
"Köşe kapmaca oynadılar"
Millet İttifakı'nın aylarca koltuk paylaşımlarında gerilimler yaşadığını da hatırlatan Bahçeli, “Köşe kapmaca oynadılar, kaçak güreştiler, birbirinin kuyusunu kazdılar. Türkiye bir masaya mahkum etmenin düşünü kurdular. Ortak imzayla ülke yönetimine talip olduklarını söylediler. Cumhurbaşkanı adaylarını kukla yerine koydular. Milletimiz yas tutarken, sözde bakanlık dağıtımı yaptılar. Rant ve ikbal derdine düştüler, boşa sallayıp dolu tutmanın hevesine kapıldılar. Ülke ve millet sevgilerinin ne kadar sahte olduğunu gösterdiler. Acınacak hallerine gülmeyi yeğlediler. Acizliklerini demokrasi, özgürlük ve adalet kavramlarıyla örtbas etmeyi denediler. 385 günde bir Cumhurbaşkanı adayını zorlukla belirlediler. Türkiye’nin felaketlerle mücadelesini karaladılar. İftira siperinde buluşup ülkemizi kötülediler.” şeklinde konuştu.
"Açık hesap 14 Mayıs 2023 tarihinde sandıkta görülecektir"
Seçimlerin yaklaşmasıyla Millet İttifakı'nın korkuya kapıldığını belirten Bahçeli, “Vakit yaklaştıkça zillet ittifakının ve bu ittifakın yanında yöresinde konuşlanan çıkarcıların korkuya kapıldığını, uykularının kaçtığını görüyoruz. Bizim tarafımız belli, istikametimiz sıratı müstakimdir. Himaye edenimiz Allah, destekçimiz büyük Türk milletidir. Açık hesap 14 Mayıs 2023 tarihinde sandıkta görülecektir. Kılıçdaroğlu bir ara Yozgat’a gelip Kandil Dağı’nı yakıp yıkmaktan bahsetmişti. PKK’nın destek verdiği, terörist Demirtaş’ı serbest bırakacağını vaat eden Kılıçdaroğlu aynen çarkıfelek gibidir. Bir terörist alçakça milletimizi tehdit ederek, '14 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu kazanamazsa iç savaş çıkar' diyebilmiştir. Eğer böyle bir niyet ve planları varsa, tavsiyem yanlarına kefenlerini ya da sarı torbalarını da alıp gelmeleridir. Zillet ittifakını oluşturan partilerin başkanları da aynısıdır. Bu ittifak, ittifakı abeste direnişini, gayri milli, gayri ahlaki ve gayri meşru tutumunu ısrarla sürdürmektedir. Yalan derseniz bunlardadır, yıkım derseniz bunların ortak amacıdır. Ne esef verici bir durumdur ki, ülkesine sırt dönmüş, milletine yüz çevirmiş, milli meselelerle ihtilafa düşmüş, ikiyüzlü bir muhalefet anlayışı karşımızdadır. Kılıçdaroğlu’na hakim olan siyasi akıl rehinli ve hacizlidir. Bu şahsın irtibatları ve ilişki ağları sancılı ve karanlıktır. Sayın Kılıçdaroğlu, sana söyleye söyleye şu gerçeği kafana sokacağım, bundan da asla vazgeçmeyeceğim; sen inkar etsen de, Selahattin Demirtaş teröristtir, ortağın HDP bölücüdür, Türkiye düşmanıdır. Osman Kavala Soros’çudur, casustur, şaibelidir, suçludur. Bir teröristi, her taşın altından çıkan Soros’çu bir taşeronu nasıl serbest bırakacaksın? Bunu nasıl yapacaksın? Bu vaadini nasıl gerçekleştireceksin? Yozgat’tan soruyorum: Söyle de öğrenelim. Açıkla da bilelim. Paylaş da duyalım. Sırrın nedir? Üzerinde çalıştığın zehirli formülün muhtevası nelerden ibarettir? Darbe mi yapacaksın? PKK’yla birlikte devleti ele mi geçireceksin? Hukukun üstünlüğünü, mahkeme kararlarını nasıl yok sayacaksın? Hele bir itiraf et de biz de işitmiş olalım.” ifadelerine yer verdi.
"Kervan başı CHP ve İYİ Parti yönetimidir"
Bahçeli sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Artık HDP’nın, PKK’nın, FETÖ’nün boşalttığı her alanda kademeye giren, terörizmin hedeflerini sırtlayıp taşıma rezaletinin başını çeken kervan başı CHP ve İYİ Parti yönetimidir. Sorarım sizlere, bu tablo zillet değil midir? Hıyanet değil midir? Zillete ve hıyanete refakat eden bir CHP ve İYİ Parti yönetiminin Türkiye’nin geleceğinde söz ve pay sahibi olması mümkün müdür? Hiçbir milli konuda Türkiye’nin yanında değiller. Acımızda yoklar, sevincimizde yoklar. 14 Mayıs geldiğinde inanıyorum ki, aziz milletimiz de onları yok sayacaktır. 2023 ve takip eden yıllar Türkiye’nin dev gibi ayağa kalkışına sahne olacaktır. Bunu sağlayacak irade Cumhur İttifakı’dır.”