İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Meclis grup toplantısında Türkiye gündemindeki konuları konuştu. Kadın cinayetlerine dikkat çeken Başkan, Türkiye'nin birliği ver beraberliğinin öneminden de bahsetti.
'Halkın iradesinin tam anlamıyla yansıdığı demokratik sistemi savunuyoruz ve bundan asla taviz vermeyeceğiz'
'Parlamentosu güçlü olmayan bir ülkede halk seçtiği vekiller tarafından temsil edilemiyor demektir. Bu başkanlık sistemi, yıllardır şikayet edilen bürokratik oligarşiyi daha da güçlendirmiş ve derinleştirmiştir. Bu ahval içinde illa da bir düzen değişikliği yapılacaksa bunun yönü bellidir. O yön parlamenter demokrasidir.'
'Ancak anayasa değişikliği, birilerinin güç arzusunu meşrulaştırmak için bir araç haline getirilecekse ya da bu tartışma üzerinden suni gündemler yaratılacaksa hiç kimse benden ve İYİ Parti’den buna rıza göstermemizi beklemesin. Bizim mücadelemiz bu milletin iradesini ve özgürlüğünü tam anlamıyla temsil eden bir sistem içindir. Halkın sesi olmaktan asla geri adım atmayacağız. Bu ülke elbette tartışarak ve sahip olduğu potansiyelin farkına vararak tüm problemlerini aşacak güçtedir.
Ancak ‘Erdoğan nasıl bir daha aday olur, 5 yıl daha nasıl Cumhurbaşkanı yaparız, nasıl seçimi kazanır’ gibi sorulara cevap arayan bir tartışmada, tartışmanın adı anayasa tartışması dahil olsa biz yokuz, İYİ Parti yok, cesurlar yoktur.'
'Biz halkın sesi olmaktan asla geri adım atmayacağız'
Türkiye'nin her zaman gündeminde olan ancak gün geçtikçe daha acımasızca işlenen kadın cinayetleri hakkında konuşan Dervişoğlu, cani katil Semih Çelik'in işlediği cinayetler hakkında şu sözleri dile getirdi;
'Yetersiz denetimler suça davetiye çıkarıyor. Suç işleyenler her seferinde daha da cesaretleniyor. Hz. Ali’nin dediği gibi 'Bir zulme engel olamıyorsanız, onu herkese duyurun. Bu kötülüklere karşı sesimizi yükseltmek mecburiyetindeyiz. Bu milletin vicdanı sessiz kalamaz ve kalmamalıdır.
'Konuşan Türkiye, unutmayan Türkiye’dir'
'Çocuk istismarına ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyenleri Allah şahit biz unutmayacağız.
'Kadın herkes içinde kahkaha atmayacak, iffetli olacak’ diyenleri unutmayacağız.
‘Kadın ve erkek eşit olamaz, bu fıtrata aykırıdır’ diyenleri unutmayacağız.
Türk kadını için ‘Evinin süsü’ diyenleri, kadın çalışmayı tercih ederek fuhuşa hazırlık yapmış oluyor’ diyenleri de unutmayacağız.
‘Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından masumdur’ diyen zihniyetin de sonuna kadar karşısında duracağız.
Bu millet, hak edilenin, hakkın suskun kalınarak alınamayacağını biliyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı da çıkıp, kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini bu coğrafyadan kazımak için mücadelemizi amasız fakatsız sıfır tolerans ilkesiyle kararlılıkla sürdüreceğiz şeklinde bir sosyal medya paylaşımında bulunmuş. 22 yıldır bu ülkeyi yöneten siz değil misiniz?'
'Bir öneriyi daha sizlerle ve milletimizle paylaşmak istiyorum: O da ülke genelinde yapılacak ‘kapsamlı bir kapalı nüfus sayımıdır.’ Bu kadar sapık kaçak suçlu ve firarinin en kısa zamanda tespit edilmesinin tek yolunun bu olduğunu düşünüyoruz.'
Ailelerin, çocukların açlık sınırları
'Bu ülkede yoksulluk var. 0-17 yaş grubundaki her 10 çocuktan 4'ü yoksulluk ya da sosyal dışlanma yaşıyor. Bu evlatlarımız aç uyanıyor, okula aç gidiyor. Binlerce çocuğumuz kayboluyor.
'Avrupa'da lideriz, dünyada ilk üçteyiz'
'4 kişilik ailenin açlık sınırı 19 bin olmuş. Bu ülkede emeğin adeta ayakların altına alınması var, asgari ücret her seferinde açlık sınırının altında kalıyor. Her yıl yaklaşık iki bin işçi iş kazalarında hayatını kaybediyor. Bu konuda Avrupa'da lideriz, dünyada ilk üçteyiz.
'Bu ülkede üretenin cezası var'
Her gün ölümle yaşam arasından sıkışıp kalan on binlerce çalışanın akşam eve ekmek götürmeye değil canlı gitmeye ihtiyacı var. Ülkede emek sömürüsü var ancak sömürülmek için önce yaşayabilmek gerekiyor. '
'Ülkemizde zenginliğin iki ayrı kaynağı var. Devletle işli dışlı olmak ve toprağa yani ranta çalışmak. Daha işçinin alın teri kurumadan vergisi kesiliyor.'
Tek adam değil BİZ olacağız
'Her alandaki tek adamlık partinin devletleşmesi, devletin partileşmesi. yaşanan yolsuzluklar, hırsızlıklar, adaletsizlikler, haksızlıklar, hukuksuzluklar.. çiftçiye, emekliye, memura, işçiye, gence, öğrenciye reva görülenler en az bizler kadar AK Parti'ye gönül veren vatandaşlarımızı da rahatsız ediyor. Onlar da bir çare arıyor.
Dün AK Partiye oy vermek için onlarca gerekçeleri varken bugün oy vermemek için yüzlerce gerekçeleri var. Ben hangi partiye oy vermiş olurlarsa olsunlar bu aziz millete güveniyorum. Bu milletin feraseti, bu halkı millet kılan bağlar ve değerlerdir. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, 'Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında ulusal birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık, duygu ve yeteneklerinin olgunluğudur.' İşte bu söz birliğin ve beraberliğin milletimizin yükselişi için ne kadar elzem olduğunu bizlere gösteriyor.
İşte biz onun için 'BİZ' diyoruz. Bizim gücümüz halkımızın birliğinden doğar. Halkımızla birlikte her zorluğun üstesinden geliriz. Herkes müsterih olsun artık çünkü İYİ Parti var. Milli ve manevi değerlerimiz sahipsiz değildir. Hiç kimse de çaresiz, mecbur ve mahkum değildir. Milletimizin birliği Türkiye'nin geleceğinin teminatı olacaktır. Kim ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin İYİ Parti'nin yükselişini engelleyemeyeceklerdir. Türkiye'yi barıştıracağız, Türkiye'yi kucaklaştıracağız, Türkiye'yi aydınlatacağız. Milletimize söz verdik. Başaracağız, başaracağız, başaracağız' dedi.
