Uzman Psikolog Işıl Yenikaynak, önümüzdeki çarşamba günü yapılacak TEOG sınavının 2. oturumu öncesinde sınava girecek öğrencilere ve ailelerine tavsiyelerde bulundu. Sınav öncesi dönemde öğrencilere en büyük tavsiyelerinin günlük rutinlerini bozmamaları olduğunu ifade eden Yenikaynak, eksikliklerinin fazla olduğunu düşündükleri için kimi öğrencinin konu tekrarı yaparak kaygısını azaltmaya çalıştığını, kiminin de daha fazla kaygıya neden olabildiğini aktardı.
Öğrencilerin kendi potansiyelini objektif bir şekilde değerlendirerek buna göre günlük rutinini sınav zamanına kadar belirlemesinin önemine değinen Yenikaynak, şöyle konuştu:
“Sınava yaklaşılan günlerde yiyecek konusunda, uyku düzeni konusunda rutinden şaşmamak önemlidir. Zamanından erken yatmaya çalışmak yine yatakta kaygıyı artırıyor ve uyuyamama hastalığına neden olabiliyor. Bu nedenle günlük rutini bozmadan hangi saatte kalkmaya alışmışsa vücut bu saatler diliminde uyku ve uyanıklık döngüsünü ayarlamak önemli. Yine yiyecekler konusunda özellikle sınav günü ekstra kahvaltı zihin açar diye şeker ve karbonhidrat ağırlıklı yapılan kahvaltılar ya da farklı şeyler yemek gastrointestinal sistemi bozabiliyor. Fazla şeker yüklemesi de enerji kaybına, enerjinin ve kan şekerinin ani dalgalanmasına neden olup yine kişi de bazı olumsuz sonuca neden olabilir. Bu nedenle ailelerin çocuklarını objektif bir şekilde değerlendirmeleri potansiyeli doğrultusunda bir strateji belirlemeli çok fazla beklenti içine sokmamaları çocuklarını hangi ortamların kaygıya neden olduğunu, hangi kişilerin kaygıyı beslediğini ve tetiklediğini belirleyip sınav öncesi dönemde bu ortamlar ve kişilerden uzak tutmaları önemli.”
SINAVDA KAYGIYI KONTROL ETMEK ÖNEMLİ
Yenikaynak, TEOG sınavında diğer seçme ve yerleştirme sınavlarına göre yanlışların doğruyu götürmemesinden dolayı daha rahat bir sistem olduğuna dikkat çekti. Öğrencilerin sınav anında hiçbir soruyu boş bırakmadan kendilerine en yakın gelen şıkkı işaretlemelerinin önemli olduğunu belirten Yenikaynak, “Sınav anında yapılan araştırmalar şunu gösteriyor. Belli düzeyde bir kaygının performansa olumlu yönde etkisi var. Ancak tabi ki kaygı artabilen bir şey. Bu durumda pencereden dışarı bakabilirler. Rahatlatıcı derin nefes egzersizleriyle gözlerini kapatıp rahatlatıcı bir yere gidip, birazcık nefes aldıktan sonra tekrar sorulara adapte olabilirler. Onun dışında sorular harmonik dağıtılır genelde. Kitapçığın ilkinde zor bir soru geldiği zaman kişi sınavın zor olduğu yönünde algılamaya başlıyor ama unutulmamalıdır ki, zor soru olduğu gibi kolay sorularda var. Bugüne kadar hep bildikleri tarzda sorular çıkıyor sadece birazcık değiştirilerek. Bu nedenle kaygı yapılmadan soğukkanlı bir şekilde biraz kaygıyı kontrol ederek sınava devam etmeleri önemlidir.”
Uzman Psikolog Işıl Yenikaynak, son olarak sınava girecek bütün öğrencilere başarılar diledi. (İHA)