Semih Çelik’in Fatih’te işlediği cinayetlerin ardından, annesi ilk kez konuştu. Oğlunun pandemi sonrasında ruhsal bir çöküş yaşadığını ve tedavi arayışına girdiğini anlatan anne, doktorların durumu hafife aldığını söyledi. Semih’le olay günü telefonla görüştüğünü ve hiçbir tuhaflık hissetmediğini belirtti. Keşke kızlara zarar vermeden yalnızca kendini yok etseydi, dedi. Olayın ardından yaşadığı çaresizlik ve pişmanlık duygularını dile getirdi.
Oğlu için çok çabaladığını ama sonuç alamadığını söyleyen anne İkbal Uzuner'in ailesini de uyardığını anlattı.
Anne yaptığı açıklamada, "Ben pandemi sürecinde oğlumu kaybettim. Defalarca hastaneye götürdüm, doktor doktor gezdirdim hepsi kayıtlarda vardır. İyi bu çocuk ergenlik psikolojisi dediler. Oğlumun durumunu fark edince ben İkbal'in ailesine dedim kızınızı uzak tutun götürün kızı izinizi kaybettirin dedim” ifadelerine yer verdi.
“KEŞKE KENDİNİ YAKSAYDI KIZLARA BİR ZARAR VERMESEYDİ”
"Ben bir anneyim kim ister evladı böyle bir olaya karışsın. Gencecik manken gibi kızlar toprak oldu. Keşke kendini yaksaydı kızlara bir zarar vermeseydi" diyerek gözyaşları içerisinde konuşan anne, "Ben evladım için çok mücadele ettim. Hastanelere götürdüm. İntihar etmeye kalktığında doktora götürdüm. Bir şeyi yok dediler. Eve ambulans çağırdım bunun ambulanslık durumu yok dediler. Ben çırpındım yandım bağırdım ama oğlumu iyileştiremedim” ifadelerini kullandı.
“SEMİH BENİ GÖRÜNTÜLÜ ARADI, BİR ANORMALLİK YOKTU”
Sabah’ta yer alan haberde, “olay günü Semih beni görüntülü olarak aradı” diyen anne; "Oğlum ne yapıyorsun nasılsın dedim. Anne iyiyim Ayşenur yanımda şimdi lavaboda, çekiniyor ekrana girmek istemiyor dedi. Biraz sağdan soldan sohbet ettik kapattı. Hiçbir anormallik sezmedim. Oğluma ne olduysa pandemi sonrası uyuşturucu kullanımında oldu" diye belirtti.
“SEMİH'LE İKBAL'İN BULUŞMA MEKANI ZATEN SURLARDI”
İkbal ile sürekli o surlarda buluşurlardı diyen Anne, "Semih'le İkbal'in buluşma mekanı zaten surlardı. Onlar sürekli orada buluşuyorlardı. İkbal ile bağlantılarını bir türlü kesmediler. O da Semih'i bırakamıyordu. Ben de bir anneyim ben ister miyim bir annenin önüne evladının kafası atılsın” diye anlattı.