Ünlü fenomen Dilan Polat, eşi Engin Polat ve ailesine ait 6, fenomen Tolunay Topal’a ait 1 şirket hakkında yürütülen vergi suçu soruşturması tamamlandı. Yapılan incelemeler sonucunda, söz konusu şirketlerde toplam 295 milyon 131 bin 368 TL kamu zararı olduğu belirlendi.
Sosyal medya fenomeni Dilan Polat ve eşi Engin Polat, kara para aklama, yasa dışı bahis ve örgüt kurma suçlarıyla yargılanmaya devam ederken, şirketlerine yönelik sahte fatura kullanımı, muhasebe hileleri ve çifte defter tutma gibi suçlarla ilgili de soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Vergi kanununa muhalefet" suçundan yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan 7 ayrı iddianamede, Dilan Polat, Engin Polat, Sezgin Polat, mali müşavir Ahmet Gün ve fenomen Tolunay Topal şirket yetkilisi olarak yer aldı.
'Kime, neden, ne kadar para yatırıldı, kimden, neden, ne kadar para geldi bilmiyorum'
Sanık Dilan Polat'ın soruşturma kapsamında alınan ifadesinde, “Dilan Polat Güzellik Kozmetik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, bana sorduğunuz Dilan Polat Güzellik Kozmetik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti'nin devamı niteliğinde bir şirkettir. Limited şirketten anonim şirkete nasıl dönüleceğini bilmiyorum. Bu işlerle Engin ilgilenirdi. Ben ilk başlarda sürekli bu şirkette fiili olarak bulunuyordum. Sonra müşteri çevresi genişledikten sonra gitmemeye başladım. Kime, neden, ne kadar para yatırıldı, kimden, neden, ne kadar para geldi bilmiyorum” dedi.
'Devlete bir borcumuz varsa ödemek isteriz'
İfadesinin devamında Dilan Polat, “Vergi borcumuz olduğu zaman nereye ödüyoruz bilmiyorum. Ben internet bankacılığı kullanmayı bilmiyorum. Paraya ihtiyacım olduğu zaman Engin bana genelde nakit veya Engin'in kredi kartı ile ödenirdi. Hiçbir suçum yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Devlete bir borcumuz varsa ödemek isteriz” dedi.
'Bir hatamız varsa ödemek isteriz'
Sanık Engin Polat ise, “Vergi raporlarındaki diğer şirketlerimizle olan ticaret gerçektir. Vergi ve bilirkişi raporlarını kabul etmiyoruz. Raporun hatalı düzenlendiğini düşünüyorum. Tüm talimatlar tarafımdan veriliyordu. Vergi raporlarındaki havaleler ve faturalarla ilgili olarak şu an tüm harcamaları hatırlamam mümkün değil. Raporları inceledikten sonra eğer bir hatamız varsa ödemek isteriz. Biz gerçek bir ticaret yaptık. Muhasebe hilesi ya da çift defter tutmamız mümkün değildir. Raporlardaki iddiaları ve kamu zararını kabul etmiyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” şeklinde ifade verdi.
'Ortada sahte olarak düzenlenmiş bir fatura yoktur'
Mali Müşavir Ahmet Gün ifadesinde, “Bilirkişi raporu denetime elverişli bir rapor değildir. Formalite olarak alınmıştır çünkü iştirak fiiline yönelik bir tespiti yoktur. Başka bir deyişle, hangi fiili eylemimle atılı suça iştirak ettiğime yönelik bir tespit yoktur. Rapor, denetimden uzak, vergi müfettişinin yazdığı raporu tekraren başka bir dille tekrar edilmesinden ibarettir. Bu rapor amaca uygun değildir. Ortada sahte olarak düzenlenmiş bir fatura yoktur. Ben re'sen herhangi bir fatura kesmem ya da yönlendirmem mümkün değildir.