Bunun adı neydi peki?

Çıkar ilişkisi mi?

Kullanılmak kaygısı mı?

Kaybeden taraf mı?

Kazandığını sanan zihniyet mi?

Kurnazlık politikası mı?

Perdenin ön kısmında kendi menfaatleri için başkalarını kullanan taraf, her zaman kazanan taraf olarak sahnede…

Çünkü kendinin kabul ettirdiğini sanarak o alkışların önünde selam veriyor, yüzü gülüyor.

Ya o perde arkasındaki saf ve aptal yerine konanlar. Ağır yazıyorum belki, belki aykırı kelimeler. Ama kullanıldığımızın farkına vara vara sesimizi çıkaramadığımız değil midir iyi niyet aptallığımız. Ama ben diyorum ki çıkar sahibi beyinler kendilerini dünyanın en akıllı ve kurnaz insanları sanarak yaşasınlar. Onlar sadece yaşamın bu yollardan geçtiğini sanan zavallılar oysa ki. Onlarda ince düşünce yoktur sadece işlerinin olmasına odaklanırlar. Çünkü bilmezler kullandıkları kişiye nasıl farkında olmadan yardım ettiklerini. Manen yaşanılan hazzın tarifini onlar bilmezler, bilmeyecekler de…

Bekleyen tarafın tereddütlü zaman kaybı, beklenen tarafın zamanına eklendiği kazançtır. Yarının ne getireceğini bilmediğim gibi insanları kendi hayatıma eklerken neler vereceklerini ve neler götüreceklerini bilemiyorum aslında.

Sevdiğim bir insan demişti ki bana “ lütfen beklenti içine girmeden yaşa hayatını…” Neden böyle bir şey söyledi bana diye çok yargıladım kendimi. Ama biliyordum ki benim üzülmemi asla istemeyecek kadar seviyordu beni.

Sevgimde beklentim olmadı hiç, sadece içimden geldiği kadar koşulluca sevdim.

Huzurum olsun diye susmak bana göre değildi çünkü. Çok huzur bilirim ki kavga kıyametleri biriktirecekti içinde. Güvenmek istedim aslında beklentisiz, güvendim de ve bunu da başardım kendimce… “Belli bir süre güven” tablosunu kendim yıkarak. Vicdanımı her zaman el üstünde tuttum. Onu saklamadım ona acı vermedim. Ben Rabbimin yarattığı bütün insanları sevmeye mecburum ve payıma düşen yardımı yapmaya da. Kişisel menfaatlerim uğruna kimseyi kullanmayı nasip etmesin Rabbim. Ama beni kullanmayı göze alanları da ıslah etsin. İnsaniyetle rica edilen her işte olacağım gibi, kullanıldığımı hissettiğim işlerde de kolay lokma olmadığımı buraya dip not olarak düşmek istedim.

Saygı ve sevgilerimle…