Şehrin sokaklarının, caddelerinin derdini ve sevincini tanıyoruz diyebiliyor muyuz?

Bu şehir sadece lüks bağ evlerinden, organize sanayide fabrika misafirliklerinden ibaret değil diyen kaç aday vardır?

Bu şehir para, geçim, iş sıkıntısı olmayan esnafın dükkanlarında yenen fırınağızlarından ibaret değildir diyebiliyor muyuz?

Ekmek aslanın ağzında değil artık midesinde; o ekmeği alabilmek bir mucize..

Bu şehri yönetenler Camii Kebir'de cenaze ve Cuma namazından çıkınca kapalı çarşı esnafının halini de sormalı diyorum. Şehri yönetecekler 'ŞEHRİEMİN' olmalı diyorum.

Bu şehir çok güzel şeylere layıktır.. İç Anadolu Bölgemizin en önemli şehirlerinden ve merkezi bir konumunda olan Kayseri.. Velhasıl temcit pilavına dönen hızlı tren çoktan gelmeliydi bu güzide Şehrimize..

Kayseri Büyükşehir ve 16 ilçenin belediye başkanlığına talip olanların kimseye eyvallahı olmayan omurgalı insanlar olması gerektiği inancını hep taşıdım ve taşımaya devam edeceğim.

Yerel seçim..

Adı üstünde yerel yani yaşanılan yerin yönetimi.. O halde yerel yönetimin kadroları da vatandaşın gönlünden geçen isimler olmalıdır.

Peki vatandaş ne ister?

Yaşadığı şehrin, beldenin kendi hayatını kolaylaştıran, güzelleştiren, huzur veren bir ortam olmasını ister..

Şehir sakini adı üstünde sakin bir şehir ister.. Bunları ben yapabilirim, bu şartları sağlamak için ben varım diyen adayları şehrimizin sakinleri de illaki seçeceklerdir.

Başkan adayları; seçilirsem eğer yedi sülalem yokluk görmesin, şehirde rant getirebilecek ne varsa yanım, yandaşım aracılığı ile anında tarafıma aktarayım diyorlarsa bilsinler ki onları;

TARİH AFFETMEZ, TARİH AFFETSEDE ALLAH AFFETMEZ...