Kayseri’de dergicilik adına oldukça iyi işler yapan birisiniz. Kitaplarınızdan da tanınıyorsunuz. Röportaja başlamadan önce biraz kendinizden bahseder misiniz?

1962 Yozgat, Boğazlayan doğumluyum. 1970’de Kayseri’ye yerleştim ve İktisat eğitimi aldım. Çeşitli kamu kuruluşları ve özel kuruluşlarda yöneticilikler yaptım. 2007’nin Mart ayında emekli oldum ve Kendi işimi kurdum. Şu anda da kendi işyerimi işletiyorum. Daha sonra Şiir Vakti yayınevini kurduk. Şiir Vakti isminde bir dergi çıkartıyorum. Yayınevi olarak da beş kitap çıkarttık altıncısı da şu anda baskıda.

Şiir Vakti dergisi Kayseri’nin en önemli şiir dergisi diyebiliriz. Buna baktıktan sonra dergiyi kurma fikrinizin nereden merak eder oldum. Dergiyi nasıl kurdunuz. Biraz derginin kuruluşundan bahseder misiniz? 

Bizim daha önce birkaç dergi çıkarttık. Bunların sonucu bir dergi tecrübesi edindik. Daha önce ’Geçit’, ‘Öcü Edebiyat’ diye dergiler çıkarttık. ‘Divit Sanat’ diye bir Gazete eki çıkarttık. Bunlar sonucunda elde ettiğimiz tecrübe ve deneyimlerimiz Şiir Vakti dergisine yansıdı. Şiir Vaktinin çıkış gerekçesine gelecek olursak. Kayseri’de pek çok dergi çıkıyor. Erciyes dergisi 30 yılı aşkın bir süredir, 11 yıldır Berceste dergisi çıkıyor. Fakat Kayseri’de çıkan pek çok derginin Türkiye genelinde etkinliği yok. Biz bu dergilerin ülke platformuna tesir edemediğini, fakat Kayseri’de de küçümsenmeyecek düzeyde bir edebi potansiyel bulunduğunu görerek hareket ettik ve Şiir Vakti dergisini çıkarttık. Arzu ettik ki Kayseri’deki Kültür - Sanat ortamını Türkiye geneline entegre edebilen ve onlarla sıcak ilişki içerisine girebilen bir edebi şiir dergisi olalım. Şiir Vakti bu düşünce, bu kaygı, bu amaca yönelik hareket ile doğdu.

Bu derginin çıkarılışına baktığımızda büyük emekler ve güzel amaçlar var. Belli bir kitle oluştu mu, bahsettiğiniz eksikliği kapatabildiniz mi? Ayrıca beklediğiniz sonucu alabiliyor musunuz?

Birinci sayımızdan itibaren bakılıp ciddi bir şekilde incelendiği zaman kendi nitelikleriyle tesirli bir dergi olduğu görülecektir. Birinci sayıdan itibaren ulusal medyada çeşitli gazete ve dergilerde yapılan duyurular ilanlar tepkiler Şiir Vaktinin arzu edilen yolda ilerlediği sürece kendine düşen görevi yapabileceğini gösteriyor. Bu da bizi geleceğe dair ümitlendiriyor.

Peki, Öğrencilerden tarafından destekleniyor musunuz? İlgi var mı?

Öğrencilerden pek büyük destek göremiyoruz. Özellikle Erciyes Üniversitesi bizim en büyük kaynağımız olması gerekir. Orada bizimle irtibat halinde Grup olarak, Güzel Sanatlar Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi gibi Fakültelerde bir öğrenci kitlemiz var. Tabi takdir edersiniz ki bir dergi çok kısa sürede büyük mesafe alamaz. Şiir Vakti dergisi ikinci sayısını neşretti. Üçüncü sayısında darbelerin şiirimize nasıl tesir ettiğini konusunu işleme hazırlığı içerisindeyiz. Şiir Vakti genç kuşakların şiirde ön plana çıkmasını amaçlayan ve vitrinine onları taşıyan bir dergi. Tabi gençlerden gelen her yazıyı da yayınlayacak diye bir şey yok. Belli bir nitelik, belli bir olgunluk vasfı da olsa arayan bir dergi. Türkiye’nin değişik Üniversitelerinden çok ciddi bir kitlenin teveccüh gösterdiğini ilgi gösterdiğini görebiliriz. İkinci sayımız bunun açık bir göstergesi.

Hocam önemli şair ve yazarlardan yazı alıyorsunuz. Türkiye’nin her yerinden yazı geliyor. Böyle bir yazar kadrosuna sahip olmanın size geri dönüşümü nasıl oluyor?

Biz Türk Edebiyatında sermaye dergilerini hesaba katmazsak kendi çapında yayın yapan bir yayınevi olarak şiire Telif ödeyen tek dergiyiz diyebilirim. Şair dostlarımız şiire telif ödememizi yadırgıyor. Bunun ne derece doğru olduğu konusunda tereddüte düşüyoruz. Bize telif istemediklerine dair mail atıyorlar. Dergide yer verilmesinin yeterli olduğunu söylüyorlar. Oysa her emeğin bizim gözümüzde bir değeri vardır. Şiirin ’de bir emek sonucu ortaya çıktığını biliyoruz. Bir yazarı yayınevinin, derginin takdir etmesinden güzel bir şey olamaz. Bizde küçük, sembolik olarak bir telif ücreti ödüyoruz. Durum böyle olunca ilgi alaka artıyor. Fakat bunların içerisinden kendi yayın stratejimize uyumlu olan şairlere ve şiirlere yer veriyoruz. Çok usta şairlerin olması ile birlikte genç ve yetenekli şairleri de değerlendiriyoruz. Şiir Vaktin dergisinin en büyük amacı genç ve yetenekli şairleri vitrin olarak şiirde ön plana çıkartmak. Genç şairlerimiz bize ilgi gösterdikçe bu kendiliğinden gelişecektir.

Derginin yanı sıra yayınevi faaliyetleriniz var. Biraz da Şiir Vakti yayınevinden bahseder misiniz?

Yayınevimiz 5 kitap çıkarttı şu anda. Bu yılın ortalarında kurulduk. İsa Yarbey’in iki kitabını neşrettik. Daha sonra benim ‘On üçüncü gün’ kitabım yayınlandı. Vedat Ali Tokbey’in bir romanını neşrettik. 2 deneme 1 roman ve 3 kitaptayız şu anda. Yayınevimize birçok başvuru oluyor. Fakat biz Edebi seviyesi belli bir yerde olan kitapları yayınlıyoruz. Geri kalan kitapları başka yayın evlerine yönlendiriyoruz.

Kayseri’de dergicilik ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Kayseri’de ciddi bir dergicilik faaliyeti var. Semaver, Esrar, Erciyes, Berceste gibi dergiler var. Fakat bir şiir dergisi yoktu. Bu şiir açığını kapatmak adına Şiir Vaktini çıkarttık. Kayseri’de Kültür – Sanat alanında sıcak bir ortam olmalı. Ne yazık ki Kayseri’de hem dergicilik, hem de bireysel alandaki çalışmalarda herkes birbirini yok saymaya çalışıyor. Bundan tedirgin olduğumuz için Şiir vaktinin böyle olmamasına gayret gösteriyoruz. 

Son sayınızdan bahseder misiniz?

Son sayımızda tasarımcımız değişti. Mustafa İba Korkmaz tarafından tasarımımız yapıldı ve birince sayımızdaki dağınıklık kayboldu. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. Türkiye’de genç kuşak diyebileceğimiz bir kitle var dergimizde. Sömürü üzerine çalışmalar yaptık bu sayımızda. İstediğimiz düzeyde yazı gelmeyince iki yazı ile kapattık bu sayıyı.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Dergimize göstermiş olduğunuz ilgi ve alakadan ötürü şahsınıza ve gazetenize teşekkür ederim. Birbirimizi kamuoyuna tanıtmak açısından karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde olduğunuzdan dolayı sizi kutluyorum. Genç yazarlara da buradan seslenmek istiyorum. Onlara Şiir Vakti dergisinin açık olduğunu söylüyorum. Geleceğe önemli imzalar atacak bir dergidir. Bu derginin sayfaları bütünüyle genç kuşağa açıktır. Bizimle tanışmaktan mutluluk duyacaklardır. Bu imkanı kaybetmemelerini istiyorum.

Haber / Fotoğraf: Uğur Ayazsın