Teknolojinin her geçen gün geliştiği, internet ortamında sosyal ağların birbiri ardına açıldığı günümüzde, çocuklar, özellikle okuldan arta kalan zamanlarını çoğunlukla bilgisayar, akıllı telefon veya oyun konsolları başında geçiriyor. Spor yapmak veya arkadaşlarıyla vakit geçirmek yerine, sosyal ağlarda sanal arkadaşlıklar kuran ergen çocuklar, bu ortamda kötü niyetli insanların, suç örgütlerinin ağına düşebiliyor, istismara uğrayabiliyor. Uzmanlar, çocuğun en sıkıntılı olduğu dönem olan ergenlikte, ailelerin, çocuklarına sahip çıkarken daha ılımlı yaklaşmalarını tavsiye ediyor.
Başkent Üniversitesi Adana Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzman Dr. Meryem Özlem Kütük, anne ve babalardan, ergenlik döneminde çocuklarına asla baskı yapmamalarını istedi.
Öfke nöbetleri ve sinirlilik hallerinde, ailelerin, olabildiğince çocuklarına yanında olduklarını hissettirmesi gerektiğini vurgulayan Kütük, “Eğer bu durumlarda onların üstüne gidersek, çok daha büyük öfke patlamaları olabiliyor. Ergenlik için bir hocam ‘pimi çekilmemiş bomba’ der ve bu benzetme benim çok hoşuma gidiyor. Aslında bu söz, olayı tam olarak tanımlıyor” dedi.
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI OBEZİTENİN YOLUNU AÇIYOR
Son dönemde, ergenlikte öfke patlamaları, aileden kendini soyutlama gibi sorunların yanı sıra teknolojik gelişime bağlı olarak, sosyal medya bağımlılığının da görüldüğünü ifade eden Uzm. Dr. Meryem Özlem Kütük, şöyle devam etti:
“Teknolojiye, sosyal medyaya çok ciddi bir bağımlılık var. Çocukları hareketsizleştiren bu bağımlılık, kilo almalarına da yol açıyor. Sosyal medya bağımlılığının ruhsal sıkıntılarıyla boğuşan çocuk, ayrıca obezitenin de ruhsal sıkıntılarını yaşamaya başlıyor. Obeziteyle birlikte kendine olan güveni sarsılan çocuk, odasından çıkmamaya, arkadaş gruplarına karışmamaya başlıyor. Eskiden aileler, ‘arkadaşlarıyla çok takılıyor’ diye şikayet ederken, şimdi ise ‘odadan çıkaramıyoruz’ diyorlar. Çocuklar, bilgisayar başında yemek yiyor, oradan arkadaş ediniyor.”
ÖFKEYE ÖFKEYLE KARŞILIK VERMEYİN
Ergenlik döneminde ailelerin, çocuklarının ellerini hiç bırakmaması gerektiğini belirten Kütük, “Bu dönemde anne ve baba, çocuğunun öfkesine sinirleniyor ve öfkeyle karşılık veriyor. Bu çok yanlış bir hareket. Onun yanında olduğumuzu hissettirmeli, ne sorununun olduğunu sormalı, ‘bizimle her şeyi paylaş, beraber üstesinden gelelim’ diyerek, çocuklarımıza destek olmalıyız” diye konuştu.
SINAV DÖNEMLERİNDE ÇOCUKLARLA BİRLİKTE AİLELER DE YARDIM ALMALI
Başkent Üniversitesi Adana Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzman Dr. Meryem Özlem Kütük, ergenlik döneminde, sınav stresinin de çocukların ruh halini çok fazla etkilediğine işaret etti. Kütük, özellikle sınav döneminde olan çocukları, diğerleriyle kıyaslamaktan kaçınmak gerektiğine işaret etti. Sınav heyecanıyla ailelerin de yanlış davranabileceğini ifade eden Kütük, şunları kaydetti:
"Hemen hemen bütün ebeveynlerin kurduğu bir cümle var ‘Biz sana çok emek harcıyoruz’. Bu tür sitemkar cümlelerle beraber karşılaştırmalar da yapılınca çocuk ciddi depresyona giriyor. Aileler baskı yapıyor, arkadaşlar baskı yapıyor, öğretmenler baskı yapıyor, sürekli birileriyle kıyaslanıyor ve bu kargaşa içinde çocuk zaten doğru düşünemiyor. ‘Bu yıl olmazsa, gelecek sene olur’ derken bile onlara mesaj veriyoruz ve çocuk bu sene kazanması gerektiğini aksi takdirde ailesine yük olacağını düşünüyor."
Bu tür stresli dönemlerde, aşırı baskıdan intihar vakalarının bile yaşandığını dile getiren Dr. Meryem Özlem Kütük, çocuklarla beraber ailelerin de yardım alması gerektiğini söyledi.
Son olarak bütün ailelere seslenen Kütük, “Çocuklarımız çok kıymetli, ruh sağlıkları bizim için her şeyden önemli olmak zorunda. ‘Herkesin çocukluğu kendi ana vatanıdır’ bu unutulmamalı” dedi. (İHA)