1 Ağustos 2017’de Kayseri’de yargılanmasına başlanan dava dosyası Eylül 2017’de Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayla birleştirilmesi için Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yetkisizlik kararıyla Ankara’ya gönderilmişti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nce İsmail Yalçın’ın yargılanmasına Kayseri’de devam edilmesi kararıyla dosya tekrar yerel mahkemeye geri gönderildi.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu yargılanan sanık İsmail Yalçın ve avukatı duruşma salonunda hazır bulundu.

DARBE GİRİŞİMİNDEN 3 GÜN SONRA TUTUKLANMIŞTI

18 Temmuz 2016’da tutuklanan 37 yıllık TSK personeli İsmail Yalçın, mahkemede savunmasında 2-25 Temmuz 2016 tarihleri arasında yıllık izne ayrıldığını ve 15 Temmuzgecesi Korgeneral Mehmet Şanver ve emekli Orgeneral Levent Taşan'ın çocuklarının İstanbul Moda'daki düğününe eşi ile katıldığını söyledi.

Kayseri’de 17 yıl hapis cezası bulunan hırsız yakalandı! Kayseri’de 17 yıl hapis cezası bulunan hırsız yakalandı!

15 TEMMUZ GECESİ O DÜĞÜNDE YAŞANANLARI ANLATTI

Yalçın, o geceyi şöyle anlattı: “22.00 sıralarında masamıza birisi geldi ve Hava Kuvvetler Komutanı Abidin Ünal'ın tüm generalleri kokteyl alanına çağırdığını söyledi. Tüm komutanlar orada toplandık. Korgeneral Mehmet Şanver'in Akıncı Üssü ile temasa geçip, derhal havadaki uçakların indirilmesini söylediğini duydum. Bu saatte uçakların havada olmasına şaşırdım. Korgeneral Şanver tüm üs komutanlarının üslerini arayıp havadaki tüm uçaklarını indirmeleri emrini verdi. Benim üs bölgem olmadığı için aramadım. Ancak 12. Hava Üs Komutanımız Cemal Akyıldız arayıp hiçbir uçak kalkmaması emri verdi. Biz açık alanda olduğumuz için güvenlik açısından binanın alt kısmında toplantı salonuna indik. Bir masa etrafına oturduk. Biz ne olup gittiğini öğrenmeye çalıştığımız sırada birden odanın kapısı açıldı. Karşımızda kamuflajlı ve silahlı birilerini gördük. Oldukça tehditkar olan o kişilerden en önde olanı komutanımız Abidin Ünal'a 'sizin güvenliğiniz için geldik' dedi. Komutanımız da sert dille 'çıkın dışarıda güvenliğimi sağlayın' deyince kapının dışına çıktılar. Tümgeneral İsmail Güvenkaya onlardan sorumlu olduğu için tanıdığını düşündüğüm kapıdaki kişiler ile konuşmak için kapıya geldiğinde Güvenkaya'yı öyle iteklediler ki o anı anlatamam. Bizleri korkutmak için bir el içeri doğru ateş edildi, kimseye isabet etmedi. Bir süre sonra silahlı kişiler odaya girerek hepimizin cep telefonlarını topladılar. Sonra da rütbe gözetmeksizin dışarı çağırdılar. Komutanımız Abidin Ünal hariç yüzüstü koridora yatırdılar. Başımızı dahi kaldırmamıza izin vermediler. Sağımdan solumdan komutanlar derdest ediliyordu. Ben de diğerlerini götürdükleri gibi götürülmeyi beklerken, beni kaldırıp, toplantı salonuna aldılar, girdiğimde bazı komutanlar da vardı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu, herkes çok korkmuştu. Israrlı bir şekilde telefonlarımızı istedik ve başarılı olduk. Telefonlarımızı verdiler ama kimse ile konuşturmadılar. Bir helikopter geldi ve bizi Fenerbahçe Ordu Evi'ne bıraktılar. Orada kalabalık bir kadın grubu vardı ve eşlerini soruyorlardı, ben kendi eşimi göremedim. Eşimin askeri kampta olduğunu öğrenince rahatladım. Dışarı çıkarmadılar ve gün ayırmaya başladığında liseden sınıf arkadaşım olan milletvekili Taner Yıldız'ın aradığını gördüm, kendisine döndüm. Bana neler olduğunu sordu, bir problem olup olmadığını sordu. Ben de orduevinde olduğumu, problem olmadığını ve derdest edilen komutanlar olduğunu söyledim. Kapatır kapatmaz Belediye Başkanı Mustafa Çelik aradı. Onla konuşurken Vali Süleyman Kamçı aynı telefonu aldı. Garnizon Komutanı vekili Uğur Özcan ile birlikte olduklarını, Kayseri'de herhangi bir olay yaşanmadığını, sıkıntılarının olmadığını söyledi. Erkilet'ten 8 uçağın kalktığını öğrendim ama benim emir komutamda değildi. Vekil olarak atanan albay komutanı arayıp, bu girişime destek olmamaları konusunda uyarıda bulundum. Kayseri'de olay olmamasından dolayı sevindim. 16 Temmuz Cumartesi saat:13.00 civarında çıkmamıza müsaade ettiler. Askeri kampa gittim, ailemle hazırlandım, o gece çok yorgunduk, İstanbul’da kaldık."

"GÖREVİ DEVRALMAYI BEKLERKEN GÖZALTINA ALINDIM"

Yalçın, 17 Temmuz 2016’da ailesi ile birlikte Kayseri'ye hareket ettiklerini belirterek, "12. Ulaştırma Hava Üs Komutanı'nın gözaltına alındığını öğrendim. Kayseri'ye gelir gelmez 12. Hava Üs Komutanlığı'nın da emir komutasını alacaktım, yolda İl Emniyet Müdürü İbrahim Kulular aradı, görüşmemiz gerektiğini söyledi. Ben de Kayseri'ye geldiğimizde görüşebileceğimizi belirttim. Kayseri'ye geldiğimde görevi devralmayı beklerken gözaltına alındım” dedi.

“ADIMIN SIKI YÖNETİM KOMUTANI YAZILMASINDAN DARBECİLER SORUMLUDUR”

İsminin Yurtta Sulh Konseyi’nin sözde sıkı yöneyim komutanları listesinde olması ile ilgili de konuşan Yalçın, “Listede ismimin olması benim bilgim ve rızam dışında yapılmıştır. Kimse bana ne tebliğ etti, ne de ben tebellüğ ettim. Bu bana yapılan komplodan başka bir şey değildir. Adımın sıkı yönetim komutanı, vali ve belediye başkanı yazılmasından darbeciler sorumludur. O kişilerden şikayetçiyim. 641 gündür haksız yere tutukluyum. Hain darbe girişimi olmasaydı Korgeneral olacaktım. Devletime, milletime borcum var” şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti verdiği ara kararda sanığın 14-17 Temmuz 2016 tarihleri arası kullandığı resmî cep telefonun kayıtlarının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)’ndan istenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 5 Haziran’a erteledi.