Sünnetin idrar yolları enfeksiyonları ve bazı bulaşıcı hastalıkların engellenmesi için yapılan cerrahi bir müdahale olduğunu ifade eden Op. Dr. Lütfi Sağlık, sünnet olmayan çocukların, olan çocuklara oranla 10 kat daha fazla idrar yolu enfeksiyonu riski taşıdığına dikkat çekti. Sünnet işleminin tecrübeli cerrahlar tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Lütfi Sağlık, “Sünnet işleminde, günümüzde kullanılan farklı cerrahi teknikler sayesinde, çocuk geçmişe oranla daha kısa sürede iyileşerek normal yaşamına dönmekte ve bu süreci daha ağrısız geçirmektedir. Özellikle düşük doz enerji ile çalışan pilli koterlerlerin tercih edilmesi hastaya konfor sağlamaktadır.” dedi.
Sünnet sonrası çocuğun durumu dikkatle takip edilmeli
Op. Dr. Lütfi Sağlık, sünnet işlemi sonrasında dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili şunları söyledi:
“Sünnet cerrahi bir işlem olduğundan, operasyon sonrası işlem yapılan bölgede şişlik, sızıntı şeklinde kanama ve ağrı normal kabul edilir. Bu durum, çocuğun yaş ve kilosuna uygun ağrı kesiciler ile tolere edilebilir. Sünnete bağlı bölgesel renk değişikliği ise 7-10 gün içinde kendiliğinden kaybolur. Sünnet sonrasında yüksek ateş beklenen bir durum değildir. Bilinenin aksine sünnet sonrasında pansumana gerek yoktur. Koruyucu antibiyotik kullanımı ise önerilmemektedir. Bu nedenle ailelerin işlem sonrası çocuklarının durumunu dikkatli bir şekilde gözlemlemesi ve gerekli önlemleri alması önemlidir.”
Sünnet hangi durumlarda yapılabilir?
Bazı durumlarda sünnet işlemi yapılmaması gerektiğinin altını çizen Op. Dr. Lütfi Sağlık, “Halk arasında doğuştan sünnetli (hipospadias) olarak bilinen durum söz konusu ise kesinlikle herhangi bir işlem yapılmaz. İdrar deliği, olması gereken bölgede bulunmayan çocuklarda öncelikli olarak bu durumun ameliyatla düzeltilmesi gerekir. Düzeltme ameliyatıyla birlikte sünnet yapılabilir. Ayrıca kan ya da kanama hastalığı olan çocukların sünnet öncesinde doktor kontrolünden geçirilmesi önemlidir. Genetik hastalığı olan çocuklar ile hastalık öyküsü olanlar için sünnet öncesinde gerekli tedbirler alınmalıdır. Böylece sünnet sırasında oluşabilecek beklenmeyen durumların önüne geçilebilir.” ifadelerini kullandı. (Kurumsal)
