Türkiye’de toplamda 169 bin Afganlı mültecinin bulunduğunu belirten Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkan Yardımcısı Zakira Frotan, Afganlıların ülkelerinde 40 yıldan bu yana devam eden iç savaşa bağlı olarak; istikrarsızlık, baskı ve zulüm, tecavüz ve benzeri olaylar, ayrıca başka ülkede eğitim alma isteğinden dolayı göçmen ya da mülteci olduklarını ifade etti. Frotan, savaşın devam etmesine rağmen, dünya ülkeleri nezdinde Afganistan’da yaşayanların ya da mülteci olmak zorunda kalanların savaşa alıştığı gibi yanlış bir kanı olduğunu da dile getirdi.

Türkiye'de ilk olan RES projesinde inceleme! Türkiye'de ilk olan RES projesinde inceleme!

Dil bariyeri, belirsizlik, ekonomik güçlükler

En ciddi sorunları dil bariyeri ve yaşamlarına dair belirsizlik olan Afganlı mültecilerin, çalışma izni bulunmadığı için çok zor koşullarda yaşadığının altını çizen Frotan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin de Afganlı mültecilere maddi yardımda bulunmadığına dikkat çekti. Frotan, “Ramazan’da yapılan iaşe yardımları dışında ihtiyaç sahiplerine kişi sayısına göre ekmek veriyorlar. Bazı şartları taşıyan ailelere Türk Kızılay kartı veriliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Afgan mültecilere mali olarak daha önce de yardım etmiyordu. 2015 yılından bu yana Afgan mültecilerin dosyası askıya alındığı için herhangi bir görüşme talebine de cevap verilmiyor. Sadece her 6 ayda bir okula giden çocuklar için 100 TL veriliyor” dedi.

“Suriyeliler geldikten sonra mültecilere karşı önyargılar arttı”
Afganlı mültecilere sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla yapılan yardımların, 2016 yılında başlayan Suriyeli göçünden sonra sekteye uğradığını vurgulayan Frotan, yine Suriyelilerden sonra mültecilere olan genel bakış açısında önyargıların arttığını da söyledi. Frotan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha önce Türk halkı Afganlara daha içten bakıyordu; bizim kardeşimizdir, Çanakkale Savaşından beri biz kardeşiz diyorlardı ama son zamanlarda Suriyeli kardeşlerimiz de mecburen ülkesini terk etmek zorunda kalıp Türkiye’ye sığınınca, ön yargılar da arttı. O nedenle biz Dernek olarak bu önyargıları kırmak adına Sosyal Uyum Projesini başlattık. Türk halkı da haklıdır; onlar ‘geldi bizim ekmeğimizi alıyor, işimizi elimizden alıyor’ diye düşünüyorlar. Suriyeliler geldikten sonra mülteciler hakkındaki önyargılar arttı. Farklı şehirlerden de aynı bilgiyi alıyoruz. Avrupa Birliği destekli bir araştırma projesi yaptık ve orada yapılan ankette de gördük ki, yüzde 87 oranında Suriyeli mülteciler geldikten sonra, Afgan ve diğer mülteciler kendilerinin iş bulmakta daha fazla zorlandıklarını ifade etti. Daha önce Kayseri’de de hayırsever kurumlar Afganlara iyice yardım ediyordu ama Suriyeli kardeşlerimiz geldikten sonra artık, ‘Biz sadece Suriyeliler için çalışıyoruz, Suriyelilere ancak yardımımız oluyor, siz kendi derdinizi kendiniz halledin’ dediklerini çok duyduk. Yani önyargılar 2016’dan sonra daha çok arttı.”

“Suriyelilerle kaderimiz aynı”
Tüm bunlara rağmen aynı kaderi paylaştıkları Suriyelilere karşı herhangi bir olumsuz bakış açısı taşımadıklarını dile getiren Frotan, “Bizim kaderimiz aynı, onlar da iç savaştan ve istikrarsızlıktan kaçıp Türkiye’ye sığındılar, bizim Afganistanlı mülteciler de aynı durumdadır. Ve buna her ikisi de razı değil. Hiç kimse kendi vatanını bırakıp istemez ama sığınmak temel haklardandır ve herkes buna maruz kalabilir. Hiç kimse bundan dolayı sen mültecisin ya da sığınmacısın diye ayrım yapmamalıdır” ifadelerini kullandı. (İHA)