Uzman Diyetisyen Işın Sayın, sütlü tatlı tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat çekti. Sayın, "Süte şeker eklenmiş olarak pişirildiğinde, sütteki proteinlerin yapısı değişiyor. Protein yararlılığını yitiriyor. Şekerle süt proteininin bir araya gelmesi istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Hatta 'maillard tepkimesi' denilen bu kimyasal etkileşimde kanserojen bileşikler açığa çıkıyor" dedi.
Çocuklara zehir mi yediriyoruz?
Çocuklar için sağlıklı bir öğün, yetişkinlere de sağlıklı ikram olsun diye yapılan sütlü tatlıların bazen kansere davetiye çıkaracak aşamaya geldiğini söyleyen Sayın, "Çocuklarımızı, aile bireylerini ve hatta misafirlerimizi sandığımızın aksine, hoş olmayan bir ikramda bulunmuş oluyoruz. Özellikle bebeklere ve çocuklara verilen bu sütlü tatlılar da kanserojen riski taşıyabiliyor" diye konuştu.
"Sütlü tatlınızı evde kendiniz pişirin"
Uzman Diyetisyen Işın Sayın, evde kolayca sütlü tatlı yapılabileceğini hatırlatarak bunu çocuklarla birlikte pişirmenin hem eğlenceli, hem de öğretici olacağını da ifade etti. Işın, kanserojen risk taşımayan sütlü tatlı pişirme tarifini ise şöyle anlattı: "Önce sütü ve diğer ilavelerinizi koyup pişirin. En son ocağın altını kapattıktan sonra şeker ekleyin. Böylece süt proteini; şeker ve yüksek sıcaklığa maruz kalmayacağı için, kanserojen kimyasal reaksiyon da oluşmayacaktır."
Dondurma masum mu?
Diğer yandan, sıcak havalarda en çok tüketilen dondurmalarında içinde bulunan şekerin yüksek ısıya maruz kalmadığına dikkat etmek gerektiğini söyleyen Sayın, "Gün içinde masum gibi görünen dondurmanın yenme sıklığı nedense dikkatten kaçar. Oysa ki; dondurma da diğer sütlü tatlılar gibi şeker içerir ve dondurmadaki sütün de şeker ve yüksek ısıyla muamele görüp görmediğinden emin olamayız. Bu açıdan baktığımızda aslında dondurma için en güvenli olanı: Porsiyonu abartmadan yemek, yeme sıklığını kontrol altında tutup her gün değil tercihen haftada 0-2 kez gibi yemek, tercihen meyveli buzları kullanmaktır" şeklinde konuştu. (Kurumsal)
