Son yılların ve önümüzdeki yüzyıllarca sürecek olan teknolojik bağımlılık ve gözlerimize dikkat çekmek istiyorum.

Bunun en büyük nedeni de tabi ki yaşadığımız süreç. Bizler dahi her gün saatlerce bilgisayar başında gözümüzü monitör ekranlarından ayırmıyoruz. İş için olsun, sosyal paylaşım sitelerinde olsun büyük küçük hemen herkes yaşamında önemli bir süreyi bilgisayar başında geçiriyor.

Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar vardır bunu tabi ki göz ardı edemeyiz ancak teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabilir.

Bunlardan en önemlisi de gözlerimiz. Biraz yaptığım araştırmaları sizlerle paylaşıp sizin de bilgi sahibi olmanızı istiyorum.

Tüm gün ekrana bakıp göz sağlığını korumak zor olabiliyor ancak sonrasında daha büyük sorunlarla karşılaşmamak için gün içinde bazı şeylere dikkat etmek gerekiyormuş.

Çok parlak bir fon üzerinde koyu baskılı yazıları okumak, şakak kaslarında spazma yol açar bu da şiddetli baş ağrısına neden olur. Uzmanlar, gri üzerine koyu renk yazıyı okumanın beyaz ekranda okumaktan daha kolay olduğunu söylüyorlar. Belli bir mesafeden etrafımıza bakarken gözlerimizi belirli sürelerde otomatik olarak kırparız. Yakın mesafedeki bir şeye bakarken ise göz kırpma süremiz uzar, bu da göz yaşlarımızın daha çabuk buharlaşmasına neden olur. Dolayısıyla, uzmanlar son yıllarda göz kuruluğu şikâyetlerinin artmasını, sözünü ettiğimiz teknolojik aletlerin yaygın ve uzun süreli kullanımına bağlıyorlar.

Ekrana bakarken göz kırpma sayımızın yüzde 75 oranında azaldığını biliyor muydunuz? Gözlerimizi bilgisayar ekranına kilitlediğimizde kısa vadede göz kuruluğu, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve bulanık görme olarak karşımıza çıkan sorunlar, önlem alınmadığı ve bu hatadan dönülmediği taktirde uzun vadede çok daha ciddi göz sorunlarına neden olabiliyor. Gözün açık kalma süresi uzadıkça zarar da artıyor. Bu nedenle ekran başında çalışırken veya ekrana bakarken gözlerinizin dinlenmesi için göz kırpma sayınızı mutlaka artırın ve 20 dakikada bir 20 saniye gözünüzü ekrandan uzaklaştırın.

Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ı sudan oluşuyor. Su oranı azaldıkça gözyaşı üretiminde de azalma meydana geliyor. Ancak özellikle kış aylarında susama ihtiyacının azalmasıyla, pek çoğumuz yeterince su içmiyoruz. Günde iki litre su içmek böbreklerimizden kalbimize dek sağlık açısından büyük önem taşıdığı gibi, gözlerimizi de doğrudan etkiliyor. Az su tüketilmesinin yanı sıra sıvı ihtiyacının çay ve kahve ile giderilmesi de göz kuruluğuna yol açıyor. Su içmek için susamayı beklemeyin, aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçının.

Bu dikkat edilmesi gereken uyarılar uzun uzadıya gidiyor, gelin bunların yanı sıra bilgisayar ve akıllı telefon kullanımlarına biraz ara verelim. Etrafımızda dostlarımızla, arkadaşlarımızla en önemlisi ailemizle vakit geçirelim. İş dışında çok sosyal medyada gezip en değerli organlarımız olan gözlerimize zarar vermek yerine hem çevremize değerimizi gösterelim, hem de sağlığımıza dikkat etmiş olalım.