15 Temmuz gecesini değerlendiren Serkan Tok, “Darbenin olduğu gece Emniyet müdürlüğüne gittim. Burada benimle birlikte herhalde 50 kişiye yakın vatandaş vardı. daha sonra sayı gittikçe yükseldi. Sayın Valimiz ve İl Emniyet Müdürümüzde oradaydı. Hemen yanlarına gidip sayın valimize “Efendim Ben Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı SerkanTok dedim. “Ben buraya ölmeye geldim dedim.” Sayın valimizde bana hiç birimiz ölmeyeceğiz ifadelerini kullandı ve o gece protokolümüzle birlikte sabaha kadar beraberdik” diye konuştu.
Başkan Tok şunları söyledi: “Ankara’da ki siyasetle uğraşan arkadaşlarımız bir hareketlenmenin olduğunu belirtmeleri de bizim düşüncemizi iyice kuvvetlendiriyordu. O akşam saat 21.30’da bir darbe girişimi olduğunu duyunca iyice olaya vakıf olunca darbe olduysa devlet olarak vatandaş olarak darbeye karşı durmamız gereği noktasında Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin açıklamasını bekledik. Genel Başkanımızın sokağa çıkınız çağrısını duyduktan sonra ‘darbeye karşıyız, hükümetin yanındayız’ çağrısını duyunca darbeye karşı durduk. Yapmamız gereken Sayın Valimizin, Sayın Emniyet Müdürümüzün yanına gidip siyasi kimliğimizi açıklayıp devletimizin yanındayız demek için emniyete gittik. Yanılmıyorsam yaklaşık saat 23.30 civarında emniyete gittik. Biz ilk gidenlerden biri bizdik. Hatta Sayın Valimiz bir çok yerde dile getirmiştir. Gittik sayın Valimizin yanına İl Emniyet Müdürümüz de yanındaydı. Gidip, ‘Efendim ben Milliyetçi Hareket Partisi Kocasinan İlçe Başkanı Serkan Tok buraya ölmeye geldik’ dedim. Sayın Valimiz ‘Hiç birimiz ölmeyeceğiz. Hepimiz bu hain darbe girişimine karşı duracağız’ dediler. Ben genel başkanımızın sözünü yere eğdirmeyip tepkimi yerine getirdim. Sabaha kadar da Sayın Valimiz ve Sayın İl Emniyet Müdürümüz yanında nöbette bekledik. Çok şükür ki İstanbul yada Ankara’da olan o hazin görüntüler Kayseri’de oluşmadı. Burada bir kan ve gözyaşı durumu olmadı. Olsaydı da biz oraya her şeyi göze alarak gitmiş durumdaydık.
“ÜLKÜCÜ HAREKET SOKAĞA İNEBİLİYOR ŞARTI, TÜRK MİLLETİNİN SOKAĞA İNMESİNE BAĞLIDIR”
Türk Devletinin yanında yer almak her ülkücünün dünya görüşüdür. Başbuğumuzun bize öğretmiş olduğu ve sonrasında Genel Başkanımızın bize emretmiş olduğu bir dünya görüşüdür. Ülkücülerin varlığının temel nedeni devlete olan sadakat ve millete olan bağlılıktır. Yıllarca arkadaşlarımız olsun yada dışarıdan insanlar olsun; ülkücüler neden dışarı çıkmıyor gibi bize yönelik eleştiriler oldu. Bizim genel başkanımızın bir sözü vardı. Ülkücüler sokağa, Türk Milleti inerse iner. Türk milleti sokağa inerse ülkücüler de Türk milleti olarak sokağa iner. Ülkücülerin özelliği Türk milletinin en ilerisinde olmalarıdır. Dikkatle bakıldığında görülecektir ki bizim 15 Temmuz gecesi milletimiz sokağa inmiştir. Milletimiz sokağa indiği için ülkücüler de sokağa inmiştir. Ankara’da İstanbul’da tankın üstünde bozkurt işareti yapan arkadaşlarımız, kardeşlerimiz basına yansımıştır. Ülkücü hareket sokağa inebiliyor, şartı Türk milletinin sokağa inmesine bağlıdır.
Bugün 2018 yılındayız. Türk devleti ile uğraşmak her babayiğidin harcı değildir. Çünkü nerdeyse 5 bin yıllık geleneği olan yüce bir devlettir. 5 bin yıllık geleneği olan yüce bir millettir. Bu milletin yanında da rabbim o gece bulunmuş bu milletin evlatlarını İsrail’e, Amerika’ya boğdurtmamıştır.
Milli ruh; bezginlik, baygınlık, durgunluk, teslimiyet ve mağlubiyet tanımaz, kabul etmez.Dayanışma ve kucaklaşmayla her mihnet aşılacaktır.
15 Temmuz’da destan yazan milletimle övünüyorum. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize uzun ömürler diliyorum.
Yanılıp yenilip yeni bir darbe girişimini aklından, havsalasından geçiren varsa ölümü göze almış demektir, bunu da özellikle hatırlatıyorum.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket konu vatan ve millet olunca fedakârlıkta sınır tanımaz. Ülkücülük en kutlu vasıf, Ülkücü ise en şuurlu varlıktır." Kurumsal