ERÜ Kültür Sitesi’nde düzenlenen sempozyuma, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın, Yargıtay 8. Hukuk Daire Başkanı Fahri Akçin, Türkiye Adalet Akademisi Bilimsel Çalışmalar ve Enformasyon Daire Başkanı Ertan Aydın, Hukuk Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Doğan, Genel Sekreter Yrd. Doç. Dr. Akın Ünal ile çok sayıda akademisyen, avukat ve öğrenci katıldı. Etkinliğin açılış konuşmalarında Hukuk Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Doğan, evlilik birliğinde mal rejimi ve bu konudaki yasal düzenlemeler hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Doğan, “Evlilik birliğinde mal rejimleri yaklaşık 16 yılı aşan süredir uygulamada. 1 Ocak 2002 yılında 4721 sayılı kanunla yürürlüğe girdi. Ve ilk başlarda kanunlaşma safhasında da ve sonrasında da bu mal rejiminin tasfiyesinin bir anonim şirketin tasfiyesi kadar zor olduğu yönünde bir takım eleştirilere maruz kaldı. Bu toplantıda 16 yıllık uygulamayı masaya yatıracağız” dedi. Türkiye’de yılda 500 bin civarında evlilik ve 100 bin civarında boşanmanın gerçekleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Murat Doğan, “Mal rejimi evliliklerin sonlanmasında ciddi sorun olarak önümüzde durmakta. Evlenmeden önce kimsenin aklına bu konu gelmiyor. Ama sona erdiğinde, özellikle son dönemlerde boşanmalar arttı. Eğer evlilik bir boşanma sürecine girmişse eşlerin ilk aklına gelen bu meseleler oluyor. O yüzden mal rejiminde bu konu çok önemlidir” diye konuştu.
Türkiye Adalet Akademisi Bilimsel Çalışmalar ve Enformasyon Daire Başkanı Ertan Aydın ise konuşmasında Türkiye Adalet Akademisi çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Ertan Aydın, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile birlikte düzenledikleri bu sempozyumun Türkiye Adalet Akademisinin bilimsel çalışma görevlerinden biri olduğunu söyledi. Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın ise açılış konuşmasında düzenlenen etkinliğin önemine dikkat çekti. Akın konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Yasal olarak edinilmiş mallara katılma rejimini kabul eden medeni kanunumuzun yürürlüğe girdiği 1 Ocak 2002 tarihinden bu yana, gerek öğreti de, gerek uygulamada mal rejiminin getirdiği müesseselerin çok tartışıldığını yakinen biliyoruz. Ancak şunu biliyorum ki; öteden beri öğreti ile uygulama arasında yeterli derecede işbirliği olmadığı, bunun da uygulamada sıkıntılara yol açtığını biliyoruz. Şöyle bir pratiğimiz var. Genelde biz birçok şeyi uygulamada yanlışlar yapa yapa düzeltemeye çalışıyoruz. Oysa Türkiye eski Türkiye değil. Yüzlerce hukuk fakülteleri var. Köklü hukuk fakülteleri var. Burada çok değerli dünya çapında hocalarımız var. Bunların tecrübelerinden ve uzmanlıklarından mutlaka faydalanmamız gerekir. Düzenlenen bu etkinliğin uygulama ile öğreti arasındaki makasın ciddi anlamda daralmasına katkı bulunacağı, akademisyenlerle yargı mensuplarının birlikte sunum yapacağı bu tür sempozyum ve seminerlerin bundan sonra da düzenlemesinin faydalı olacağını düşünüyorum."
Açılış konuşmaların ardından sempozyum, mal rejimi konusunda düzenlenen oturumlarla devam etti. Sempozyuma Türkiye’den çok sayıda üniversiteden akademisyenin yanında, Türkiye Adalet Akademisinden hakim ve savcılar ile serbest avukatlar katıldı. (İHA)