Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, çeşitli ziyaretler için Kayseri’ye geldi. Burada Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret Başkan Özdağ, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Özdağ, “Türkiye gerçekten içerden ve dışarıdan ağır tehditler içeren saldırı sürecini yaşıyor. Bu saldırıların küresel gerilimlerle de yakından ilgili olduğunu düşünüyoruz. Küresel gerilim ABD, Avrupa birliği, Rusya ve Çin arasında ittifakın dünya hegemonyası içerisinde vermiş olduğu mücadeledir. Küresel gerilimin kaçınılmaz olarak dünyanın değişik bölgelerine yansıması bir taraftan Rusya-Ukrayna savaşı ile sönümlenmeye doğru gidiyor. Ama hala varlığını sürdürüyor. Öte yandan Gazze’de gerçekleşen ve soykırım boyutlarına ulaşan süreç şimdi İsrail’in çatışmayı bölgeye ve diğer ülkelere yayma çabasıyla gelişiyor” dedi.
‘IŞİD AJANDIR’
Türkiye’yi karıştırmaya çalıştıklarını söyleyen Özdağ, “Gelecek ay içerisinde İsrail’in Güney Lübnan’a ve Hizbullah’a yönelik yeni bir saldırı süreci başlayacak. Öte yandan Çin’in hem Tayvan’da hem Çin denizinde Amerikan müttefiklerine yönelik gerilim politikasını tırmandırdığını görüyoruz. Birkaç yıldan beri emniyetin yapmış olduğu operasyonların en çoğu IŞİD operasyonlarıdır. Çünkü 2019’dan beri IŞID Türkiye vilayeti programı içerisinde karargahını Türkiye’ye taşımış ve ağırlıklı olarak Türkiye’yi almıştır. IŞID’ın emperyalizmin kurduğu Türkiye’yi karıştırmak için sahaya sürdüğü bir ajan kuruluştur. Sakallarına bakmayın, dillerindeki duaya bakmayın IŞID ajandır. Emperyalizmin ajanıdır. İran’da yapmış oldukları saldırı da emperyalizm adına yapılmış bir saldırıdır. Türkiye’deki eylem arayışları da Türkiye’yi karıştırmak için yapılan arayışlardır. Uygarlık ve İslam dininin düşmanı olan bir yapıdır ve Türkiye’ye karşı faaliyet halindedir” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’YE YÖNELİK 4 TEMEL SALDIRININ GERÇEKLEŞTİĞİNİ GÖRÜYORUZ’
Türkiye bir ateş çemberinin ve bir kuşatmanın altındadır diyen Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, “Özellikle Kafkasya’da Azerbaycan ve Ermenistan savaşının bitmesinden sonra sonuçtan memnun olmayan başta Fransa olmak üzere bazı ülkeler Azerbaycan’ı Ermenistan’a karşı yeniden savaşa kışkırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun savaşa kadar gitmemesini umut ederiz. Öte yandan Türkiye’ye yönelik 4 temel saldırının gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bunlardan birisi FETÖ’nün tekrar dirilmesi ve devlet içinde konumlanmasıdır. Bu konuda ki uyarımızı önümüzdeki günlerde daha kapsamlı olarak tekrarlayacağız. Ancak FETÖ terör örgütü yapılan mücadele ve gerçekleştirilen bütün hatalardan ve eksikliklerden dolayı tekrar devlet içinde konumlanmaya ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti için tehdit oluşturmaya başlamıştır. İçişleri Bakanı’nın bu konu üzerinde daha kapsamlı durması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘FETÖ’NÜN YENİDEN HIZLI İMKÂN VE KABİLİYETE KAVUŞTUĞUNUI GÖRÜYORUZ’
Uyuşturucu ile mücadelenin önemine değinen Başkan Özdağ, “Ali Yerlikaya, uyuşturucu ile mücadele konusunda doğrudur, desteklenmelidir ve destekliyoruz ama FETÖ’nün yeniden hızlı imkân ve kabiliyete kavuştuğunu görüyoruz. Sizin görmemenizin de mümkün olmadığını düşünüyoruz. Ülkemizin değişik yerlerinde hilafet taleplerini gündeme getiren gruplar görmeye başladık. Bu grupların tamamının arkasında yabancı istihbarat servisleri vardır. Bunlar ajandır. Yabancı istihbarat servisleri tarafından yönlendirilmektedir. Amaçları Türkiye’de bir iç karışıklık yaratmaktır. Bu devlet tarafından da görülmüş olacak ki, bu konuda açıklamaların gelmeye hatta iktidar partisinden Recep Tayyip Erdoğan’dan da açıklamaların gelmeye başladığını gördük. Umarım bunlar sadece siyasi içerikli bir yatıştırma değil, samimilik içeren açıklamalardır” şeklinde konuştu.
‘CANI CEHENNEME’
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde yaşanan ilçe kaymakamın camii imamına gösterdiği tepki üzerine kaymakamın devlet tarafından yeterli desteği görmediğini vurgulayan Özdağ ‘’Bir kısım vali yardımcısı ve kaymakam sosyal medya üzerinden bu kaymakam kardeşimize destek açıkladılar hatta onlara da bu destek mesajlarını geri çekin telkinlerinin yapıldığını utançla duyduk. Bu devletten maaş alan ve bu devletin memuru olan bir imam, eğer bu devletin askeri ve polisi şehir olduğu zaman onun için dua okuyamıyorsa onun ne imamlığı ne de Müslümanlığı kalır. Canı cehenneme’’ diye konuştu.