Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Erdal Altun ve yönetim kurulu üyeleri, Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ’ı ziyaret etti. Ziyaret sırasında basın özgürlüğünün ve yerel basının önemine değinen Altun, mevcut hükümetin politikalarının yerel basını zor duruma düşürdüğünü vurguladı. Altun ayrıca Bolu’daki yangın faciasına ilişkin üzüntülerini dile getirerek, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik hukuki süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘Basın Özgürlüğü Olmadan Güçlü Bir Demokrasi İnşa Edilemez’
Erdal Altun, yerel basının demokrasinin güçlenmesindeki rolüne dikkat çekerek, “Yerel basın, demokrasinin sesi ve halkın doğru bilgiye ulaşmasının temel aracıdır. Ancak mevcut hükümetin politikaları, yerel basını adeta bitirme noktasına getirmiştir. Yükselen maliyetler, azalan reklam gelirleri ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle yerel gazetecilik zor durumda. Bu durum, halkın doğru bilgiye ulaşmasını engellediği gibi, demokrasimizi de zayıflatıyor. Basın özgürlüğü olmadan güçlü bir demokrasi inşa edilemez" diye konuştu.
‘İnsan Hayatını Hiçe Sayan Bu Anlayışa Son Vermeliyiz’
Bolu Kartalkaya’da meydana gelen otel yangınına değinen Başkan Altun, “Bolu’da yaşanan otel yangını hepimizin yüreğini dağladı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ancak bu facia, kader değil, ihmaller zincirinin bir sonucudur. Denetim eksiklikleri, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve liyakatsizlik, bu tür trajedilere yol açıyor. Artık bu düzenin değişmesi gerekiyor. İnsan hayatını hiçe sayan bu anlayışa son vermeliyiz" ifadelerini kullandı.
‘Birleştirici Ve Bağdaştırıcı Olmaya Dikkat Etmeliyiz’
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik başlatılan hukuki süreçle ilgili konuşan Altun, “Ümit Özdağ’a yönelik hukuki süreç, hukukun bir baskı aracı olarak kullanılmasının açık bir örneğidir. Demokrasi, farklı görüşlerin özgürce ifade edilebildiği bir rejimdir. Ancak bugün yargının siyasallaştırılarak, eleştiri yapanlara yönelik bir silah gibi kullanıldığını görüyoruz. Hukukun üstünlüğü ve adalet herkes için geçerli olmalıdır. Bu tür uygulamalar, toplumsal barışa ve demokrasiye zarar vermektedir. Aynı zamanda siyaset yaparken de etnik ayrımcılık ve toplumu kutuplaştırmaktan uzak durmalı kışkırtıcı üslup yerine birleştirici ve bağdaştırıcı olmaya dikkat etmeliyiz" dedi.
‘İnsan Hayatının Önemsendiği Bir Türkiye İnşa Etmek İçin Çalışmaya Devam Edeceğiz’
Sözlerini sürdüren Altun, şöyle konuştu: "Basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz. Halkımızın doğru bilgiye ulaşma hakkını savunacağız. Bolu’daki yangın gibi ihmallerin bir daha yaşanmaması için üzerimize düşeni yapacağız. Hukukun, adaletin ve insan hayatının önemsendiği bir Türkiye inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz."
