Ben şikâyetçi pozisyonunda değilim, olan bitenleri çıplaklığı ile dile getiren, vatanı, milleti için kaygılarını söyleyen bir gazeteciyim.

Geldiği günden beri, gece gündüz bütün suçlarla etkin mücadele eden, ülkeyi sıkıntıya sokacak Kılıçdaroğlu suikastını önleyen, FETÖ ile uğraşmaya kimse cesaret edemezken, Kayseri’de büyük işler yapan Emniyet müdürünün etkisizleştirilmesini ne vatandaş olarak, nede olayları yakından takip eden bir gazeteci olarak hiçbir şekilde kabul edemem.

Dedikodu olmasın diye, hiç kimseyle oturup kalkmayan, mümkün olduğu kadar protokollerde görünmeyip gerilerde kalan, Boydaklara FETÖ operasyonu yapıldı diye, Kayserili siyasetçiler tarafından Ankara’ya çağırılıp uyarılan, FETÖ’nün hedefindeki isim, Kayseri Emniyet Müdürüdür.

Türkiye’nin yarısı FETÖ’ye bulaşmış durumda iken, Kayseri’de sayısız ve büyük FETÖ operasyonları yapan, Emniyet Müdürü İbrahim Kulular gibi birini FETÖ’cülerin şikâyet etmesi gayet normal. Şikâyet edilmesi normal ama bu şikâyetler kaale alınarak işlem başlatmak normal değil. İşte FETÖ operasyonu burada başlamış oluyor. FETÖ’cüler, mantığını hala çok anlamadığım CİMER gibi yerlerden FETÖ mücadelesi edenlere 100’lerce şikâyette bulunuyor. Yazık. İbrahim Kulular’a FETÖ soruşturması açtırmak!…. Bunu ancak FETÖ gücü yapabilir. 15 Temmuz sonrası yaşadığımız günleri düşününce, İbrahim Kulular’a bu yapılan saygısızlıktan utanıyorum. Vali, Baki Ersoy’a Kayseri Emniyet Müdürü hakkında ‘herhangi bir FETÖ soruşturma yok’ demiş. Ne diyelim. Valimize tabiî ki inanacağız.

Daha öncede söyledim. FETÖ ile mücadele edenlerle mücadele dönemi başladı.

Kurumlardan hala FETÖ temizlenmedi demiştim. Cumhurbaşkanı da aynı şeyi söylüyor. FETÖ her yerdedir. Ne zaman hafife alındı o zaman başımız dertte demektir.

Vali bey dosya soruyor.

Daha önce birçok kişi, FETÖ ile ilgili dosyaları, Valilik dâhil ilgili kurumlara vermişti. FETÖ dosyaları hala sumen altında dururken, benim verecek bir dosyam olmaz.

Oran Kalkınma Ajansı eski genel sekreteri, kurumdaki FETÖ yapılanması ile ilgili, valilik makamına ve savcılığa 3 ya da 6 klasör evrak ve şikâyet dilekçesi vermişti. Adam deli diye buradan sürgün edildi. Dosyaların akıbeti ise bilinmiyor. O dönemde Oran Kalkınma Ajansı genel sekreteri, Mustafa Palancıoğlu idi. Palancıoğlu, her ne kadar Talas’ta başarılı bir başkanlık süreci yürütmese de kendisini iyice geliştirdi. Muhtemelen Melikgazi’de iyi işler yapar. Oran Kalkınma Ajansı dosyası açılsın detaylı soruşturulsun ki, kıymetli başkanımız üzerindeki şüphe ortadan kalksın. Sürgün giden genel sekreterin de deliliği tescil edilsin.

Bütün törenlerde, protokol arasında oturan, FETÖ’ye yakın İnsani Değerler Derneği kurucu üyesi olan ve aralarında genel müdüründe dahil olduğu ilk operasyonda 7 sonra yapılan operasyonda ise 15 kişinin FETÖ den alındığı, Kayseri Şeker fabrikası başkanı Hüseyin Akay’dan da bahsetmekte fayda var.

Birçok şikâyete rağmen, bir türlü Kayseri Adliyesi’nin yapmadığı Kayseri Şeker Fabrikası’na FETÖ operasyonunu Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yapması dikkatlerden kaçmasın. FETÖ operasyonu ile eski başkanı indirip, yerine Hüseyin Akay’ı getiren güç ve paranın hatırına sesini çıkarmayan siyasi güç ile Akay’ı FETÖ operasyonlarından koruyan güç aynı güçtür. Paranın yüzü sıcak ne diyelim. Hüseyin Akay protokollere katılmaya, büyüklerimiz de ödül vermeye devam etsin.

Bir başka dosya daha yazayım da, tarihe not düşmüş olalım. Gerçi daha önce haberini de yaptık. Ama çok kaale alan olmamıştı. Erkilet’te 166 bin metrekare arsayı, FETÖ’nün üniversitesi, Melikşah’a 1 daire parasına nasıl satıldı? 17-25 Aralık sonrasında FETÖ himmetleri kesilmeye başlamıştı. Para bulamayan örgüt, elindeki arazileri satıp paraya çeviriyordu. Erkilet’te peşkeş çekilen bu arazinin, imar planını FETÖ firarisi İlhan Miraboğlu ile kimler görüşerek üniversite arazisinin imarını yoğunlaştırılmış konut ve ticari parsel haline getirdi?

Bu konuyu FETÖ tutuklusu Ersin Kıranatlıoğlu etkin pişmanlık ifadesinde belirtmişti.

Dosya çok. Ama bir görelim bu dosyaların hali ne olmuş sonra yine konuşuruz. Sevgiyle kalın.