Eylül ayına geldik. Okullar açılıyor. Çocuklarımızı heyecan sardı. Anne babaları da telaş.

Bizim çocukluğumuzda siyah önlük vardı. Tek tip giyinirdik. Okullar açıldığında kitap derdi başlalrdı. Ders kitaplaları kolay bulunmaz, bulunduğu zaman uzun kuyruklar beklenmeden kitap alınamazdı. Bazen kitaplar tükenir, artık ne zaman gelirse, ne zaman bulunursa o zaman edinirdik. Üst sınıflara geçen öğrencilerin kitaplarına ulaşırsak işimiz kolaylaşırdı. Sonraki yıllarda ikinci el ders kitapları okul açılma zamanlarında alım satım konusu oldu. İkinci el ders kitapları piyasası oluştu.

Gün oldu devran döndü. Devlet okullarda siyah ya da mavi önlük zorunluluğunu kaldırdı. Kıyafet serbest oldu. Ders kitaplarını devlet bütün öğrencilere bedava dağıtmaya başladı. Peki bunlar çözüm oldu mu?

Okul kıyafetleri satan mağazalardaki hareketliliğe bakarsanız yaşanan telaşı, hareketliliği görürsünüz. Her okulun ayrı forması var. Üstü ayrı altı ayrı. Yazlığı kışlığı ayrı. Veliler bu kıyafetleri almaya zorlalnıyor. Devletin serbest bıraktığı kıyafet konusu okul yönetimleri tarafından bir dayatmaya dönüşüyor. Makul bir gerekçesi var mı? Olduğunu düşünmüyorum. İlle tek tip kıyafet giyilecekse siyah önlük yeniden mecburi olsun. Daha ucuz olur. Her okula göre değişmeyeceği için farklı okullarda okuyan kardeşler, akraba çocukları arasında değiş tokuş söz konusu olur, eskisi gibi. Siyah önlük mecburiyeti her şekilde daha ekonomik bir çözüm olur.

Okul aile birliklerinin, müdürlerin, öğretmenlerin okul kıyafetlerindeen bir kazancı olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden zaten ağır ekonomik şartlarda yaşayan velilerin bu ağır yükü neden çekmek zorunda bırakıldıkalarına anlam veremiyorum. Ayıptır, günahtır. Birden fazla çocuğu olan ailelerin Allah yardımcısı olsun. Çünkü, üzerindeki logodan dolayı belli yerler dışında bulunamayan bu kıyafetller oldukça pahalı. Çoğu aile bu masrafın altından kalkmakta zorlanıyor.

Bir konu daha var. Geçtiğimiz günlerde, ulusal medyadaki haberlerde gördük. Bazı özel okullar kırtasiye masrafı olarak velilerden astronomik rakamlar talep etmişler. Özel okul velileri de matbaada para basmıyor. Onların da geçim sıkıntıları var. Bir de akla mantığa yatmayan kırtasiye masrafı düpedüz soygunculuk gibi görünüyor. Zaten Milli Eğitim Bakanlığı olaya müdahal etti. Ama bir de devlet okullarında benzer sorunlar var. Ders kitaplarını devlet dağıttığı halde okullar velilerden ek kitaplar almalarını istiyor. İstenen kitaplar günümüz şartlarında her bütçeyi zorlayabilecek rakamlara ulaşıyor.

Veliler çocukları okulda mimlenmesin, verecekleri tepkilerin bedeli çocuklarına ödetilmesin diye seslerini çıkaramıyorlar. Bir de arkadaşlarından akranlarından geri kalmasın diye düşünüyorlar. Ne yapıp edip bu yükün altından kalkmaya çalışıyorlar. Ama buralarda bir yanlışlık var. Kirli bir piyasa var. Buna şehirde İl Milli Eğitim Müdürlüğü, olmuyorsa Milli Eğitim Bakanlığı çare bulmalı.