Bu bayrama yakışacak olan bir giriş cümlesi ile yazımızı kaleme almak istedik. Ama çocuklara armağan edilen bu bayramda, sizlere ülkemizde çocuk olmanın zorluklarını ve ülkelerindeki iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli çocukların dramını, araştırma haberimizde yansıtmaya çalışacağız. Suriyeli çocukların gözünde 23 Nisan'ın ne anlam ifade ettiğini merak etmemiz, bizi böyle bir çalışma yapmaya yöneltti. Türkiye’deki Suriyeli çocuklar savaşı ve acılarını ilk elden yaşayanlardır ve en büyük hayalleri nelerdir?
Küçük bedenleri ile büyük işler yapmaya çalışan bu çocukların kimi terzi çırağı, kimi çaycı, kimi ise dilenci… Ama hepsinin tek ortak noktası ‘ÇOCUK’ olmaları… Küçücük elleri ile çay taşıyor, küçücük elleri ile dikiş yapıyorlar ama kocaman yürekleri ile hayata tutunup ayakları üzerinde duruyorlar. Bu noktadan hareketle haydi başlayalım…
23 Nisan onlar için ne anlam ifade ediyor?
Türkiye’de zorluk çektikleri en önemli şeyler nelerdir?
Okumak mı çalışmak mı?
Tüm gün boyunca bu soruların cevaplarının peşine düştük, onların çalışma alanlarına davetsiz misafir olduk. Kulak verdik onlara… Söz sırası onlardaydı artık ve bugün 23 Nisan neşe dolsun İNSAN…
İşte sorularımız ve küçük bedenden, büyük cevaplar;
Kent merkezinde yer alan tarihi Bedesten’de çaycılık yaparak içimizi ısıtan 13 yaşındaki Suriyeli Abdullah Rahim, hayat mücadelesi vermeye çalışan çocuklardan sadece birisi…1 yıl önce Halep’ten, Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan Abdullah, hayat mücadelesini binlerce kilometre ötede Kayseri’de sürdürmeye çalışıyor. İlk geldiği günden bu güne Türkçe öğrenmeye başlayan ve çabuk uyum sağlayan bu küçük çocuk, artık bizlerden farksız Türkçe konuşacak seviyede. Okulunu, Suriye’deki iç savaştan dolayı 3 sınıfta bırakmak zorunda kalan Abdullah Rahim, 23 Nisan çocuk bayramını Suriye’deyken de bildiğini söyledi.
Soru-1: 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı biliyor musun, senin için ne anlama geliyor?
Cevaplar: 23 Nisan çocuk bayramını biliyorum. Suriye’deyken de duymuştum. Ama orada kutlanmıyordu. Burada kutlanması çok güzel birbirlerine çocuklar hediye veriyor, güzel elbiseler giyiyorlar.
Soru-2: Türkiye’de en çok ne zor geliyor sizlere?
Cevaplar: Türkiye’de her şey güzel ama ülkemi çok özlüyorum. Buradaki insanlar çok iyi karşıladı bizleri. Ben çay götürdüğümde esnaf ağabeyler bana şakalar yapıyorlar, seviyorlar. Burada bana şimdiye kadar zor gelen bir şey olmadı.
“EN BÜYÜK HAYALİM DOKTOR OLMAKTI”
Soru-3:Okula gitmek mi çalışmak mı güzel?
Cevaplar: Okulumu savaştan dolayı bırakmak zorunda kaldım. 3 sınıfa gidiyordum. En büyük hayalim de doktor olup yaralı insanlara ilaç vermekti. Çünkü Halep’te sürekli bomba patlıyor ve insanlar yaralanıyordu. Okumayı tabi çok isterdim ama Türkiye’de çalışmak zorundayım. Suriye’de olsa okurdum, ama burada okuyamam. Ben ve ailemle 9 kişi şuan da bir evde kalıyoruz. 7 kardeşim var. Ben, babam ve abim çalışıyoruz. Annem, evde kardeşlerime bakıyor.
Suriyeli Bir Çocuk Olarak Dünyaya Gelmek!!!
•Suriyeli bir çocuk olarak dünyaya gelmek, vatandan uzakta ağlamak-gülmek demek.
•Suriyeli bir çocuk olmak demek, sürgünde dünyaya gelmek demek.
•Suriyeli bir çocuk olmak demek, yalın ayak sıcak betonlarda dolaşmak demek.
Hepimiz Suriyeli bir çocukta doğabilirdik…
‘Çocuk Bayramının İlanı ve Önemi’
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmî tatil günlerinden ve ulusal bayramlarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilmiştir.
Bu bayram, TBMM'nin açılışının birinci yılında kutlanmaya başlanan 23 Nisan Millî Bayramı ve 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla, önce 1 Kasım olarak kabul edilen, sonra 1935'te 23 Nisan Millî Bayramı'yla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin 1927'de ilan ettiği ve ilki Atatürk'ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramı'nın kendiliğinden birleşmesiyle oluştu. 1980 darbesi döneminde Milli Güvenlik Konseyi, bu bayrama resmî olarak "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" adını verdi.
Hakimiyet-i Milliye Bayramı (önceleri 1 Kasım, sonra 23 Nisan), saltanatın kaldırılışının ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM'nin açılışının egemenliği padişahtan alıp halka vermesini kutlamak amacını taşırken, Çocuk Bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşımıştır. Günümüzde bayrama birçok ülkeden çocuklar katılmakta, çeşitli gösteriler hazırlanmakta, okullarda törenler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca 1933'te Atatürk'le başlayan çocukları makama kabul etme geleneği günümüzde çocukların kısa süreliğine devlet kurumlarının başındaki memurların yerine geçmesi şeklinde devam etmektedir.
23 Nisan’ın tüm dünya çocuklarına huzur, mutluluk ve hayallerini gerçekleştirme şansı vermesi temennisi ile…
Not: Ülkemizde son zamanlarda artan çocuğa yönelik şiddet ve cinsel istismar konularına, böylesine çocuklar için önemli bir günde değinmek istemedik. Hatırlamak ve hatırlatmaktan utanç duyduğumuz bu tür olayları lanetliyor ve bir daha yaşanmamasını temenni ediyoruz…