Adana'da 6 Şubat'ta meydana gelen depremde 96 kişinin hayatını kaybettiği Alpargün Apartmanı davası, Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu olarak yargılanan bina müteahhidi Hasan Alpargün'ün SEGBİS aracılığıyla katıldığı duruşmaya, depremzedelerin aileleri ve avukatları da hazır bulundu.
Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaasında Hasan Alpargün'ün "bilinçli taksirle öldürme" suçundan cezalandırılması talep edilirken, dava avukatlarından Sergen Nisanoğlu, bina projesinde ve uygulamasında yönetmelik ihlallerinin bulunduğunu vurguladı. Nisanoğlu, bu unsurların dava dosyasında yer almasını ve Alpargün'ün tek sorumlu olarak değerlendirilmemesini istedi. Diğer avukat Umay Büyükdağ ise Alpargün'ün suçunun bilinçli taksirle ele alınamayacağını belirterek asli kusurlu olarak yargılanması gerektiğini savundu.
Avukatlar ayrıca, yıkım ve can kayıplarının sorumluluğunun sadece Hasan Alpargün'e yüklenemeyeceğini, belediye yapı kontrol ve proje biriminin de görevini eksik yerine getirdiği gerekçesiyle belediye yetkilileri hakkında da kamu davası açılmasını talep etti.
Tahliyesini İstedi!
Cumhuriyet Savcısı'nın mütalaasına ve avukatların savunmalarına karşı söz alan Hasan Alpargün ise savunmasına başlarken duygusal anlar yaşadı. Alpargün, bilirkişi raporunda sadece demir değerlerinin dikkate alınması gerektiğini ve dönemin yönetmeliklerine uygun hareket ettiğini iddia etti. Enkazda bulunan kumun dolgu malzemesi olarak kullanıldığını ileri sürerek, 17 aydır tutuklu olduğunu ve sağlık sorunları nedeniyle tahliyesini talep etti.
Sen Bir Katilsin!
Hasan Alpargün'ün tahliye talebine karşı tepkisini dile getiren deprem mağduru Selver Küçükcan ise duygusal bir konuşma yaptı. Küçükcan, "Benim torunum 12, oğlum 43 yaşındaydı. Onları kendi ellerimle yıkadım. Senin gibi hasta bile olamadılar. Çünkü sen bir katilsin" dedi.
Mahkeme, Hasan Alpargün'ün mal varlığı üzerindeki tedbirlerin ve tutukluluğun devamına, savunma için ek süre verilmesine ve duruşmanın 27 Eylül saat 10.00'a ertelenmesine karar verdi.