İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine parti grubu adına söz aldı.

TÜRK MİLLETİNİN VİCDANINA BIRAKIYORUM

Kayseri Milletvekili Ataş, konuşmasına 13 vatandaşın terör örgütü mensuplarınca şehit edilmesi olayına tepki göstererek başladı. Ataş, “Hain terör örgütü PKK’nın elinde altı yıldır rehin tutulan, her gün kurtarılmayı bekleyen, 14 Şubat tarihinde şehadet haberini aldığımız 13 canımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve yüce Türk milletine başsağlığı diliyorum. Türklere etmediği hakaret kalmayan Suudi Kral öldüğünde üç gün yas ilan eden, 13 şehidin yasını tutmak yerine parti kongrelerini yaparak siyasi rant derdine düşen anlayışı kınıyor, yüce Türk milletinin vicdanına bırakıyorum” ifadeleri ile de dikkat çekti.

Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik birçok defa öneride bulunduklarını hatırlatan Ataş, hükümetin bu konuda verdiği sözleri yerine getirmediğini de dile getirdi. Ataş,”Subay, astsubay, uzman, sözleşmeli personel, sivil memur; tüm Türk Silahlı Kuvvetleri personelini kapsayacak, sorunlarını çözecek bir kanun teklifine acilen ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

BU MANTIK EMEKLİ OLURSA DA AÇ KALSIN MANTIĞIDIR

Tarihî çağlardan bugüne, milletimizin kurduğu bütün Türk devletlerinin bağımsızlığının ve gücünün ana kaynağını Türk ordusu oluşturduğunu kaydeden Ataş, şunları söyledi: “Dünyada şerefin, cesaretin ve insanlığın timsali, ezilen tüm milletlerin kurtarıcısı olmuş, dünyaya bugünkü şekliyle askerî hiyerarşiyi, 10’luk sistemi benimsetmiş bir milletin, bugün askerî personeline haklarını veremeyeceği düşüncesi ve bu şerefli görevden emekli olmuş subay ve astsubayların geçimini sağlamak için başka işlerde çalışması kabul edilemez. Bu kapsamda getirilen teklif, askerî personelimizi hayal kırıklığına uğratmış birçok eksiklikle doludur. Kısaca belirtmek gerekirse binbaşı rütbesindeki bir subay, yarbayla aynı görev ve makamlara atanmasına rağmen, yarbaya verilen görev ve makam tazminatı, aynı görev ve makamdaki binbaşıya verilmemektedir. Binbaşılarımızın emekli maaşının düşük tutulması yanlış bir anlayışın ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu mantık ‘Binbaşıların görevden ayrılmaması için emekli maaşını düşük tutalım, böylece emekli olmasın, emekli olursa da aç kalsın.’ mantığıdır ve kabul edilemez. Tarihî şan ve şerefle dolu bir mensubiyetin ifadesi olan bu asil üniforma ve kadrolar bu anlayışla değil, özlük haklarının iyileştirilmesiyle, imkânların artırılmasıyla korunabilecektir. Sözleşmeli subay ve astsubayların da muvazzaf personele kıyasla özlük haklarındaki farklılıklar giderilmelidir. Sözleşmelerinin yenilenmesinde personele güvence verilmesi, hizmet süresi dolduğunda sınavsız devlet memurluğuna geçme hakkına sahip olmaları başta olmak üzere sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.”

İKTİDAR TARAFINDAN VERİLEN SÖZLER UNUTULDU!

A Parti’nin Adana buluşmasında Kayserili iş insanı dikkat çekti! A Parti’nin Adana buluşmasında Kayserili iş insanı dikkat çekti!

Astsubaylara verilen sözlerin de iktidar tarafından unutulduğunu belirten Ataş, “Seçimlerin geçmesiyle ordunun gizli kahramanları olan astsubaylar da unutulmuştur. Astsubayların öncelikli isteği eğitim ve öğretim haklarından kaynaklanan intibaklarının bir an önce yapılarak maaşlarının düzeltilmesidir. Meslek yüksekokulu mezunu, hemen hemen tüm devlet memurları 9’uncu derecenin 2’nci kademesinden göreve başlarken astsubaylar 2003 yılından itibaren meslek yüksekokulu yani ön lisans mezunu oldukları hâlde 9’uncu derecenin 1’inci kademesinden göreve başlamaktadırlar. Bu ciddi bir adaletsizliktir. Yine astsubaylar emekliliklerinde emekliliklerine yansıyacak şekilde makam ve görev tazminatı gibi hiçbir tazminat alamamaktadır. Astsubaylarımız, subaylara hem çalışırken hem de emeklilikte maaşlarıyla birlikte ödenen makam, temsil ve görev tazminatlarının kendilerine de ödenmesini istiyorlar. TSK’nin belkemiğini oluşturan astsubaylarımız emekli olduktan sonra tekrar çalışmak zorunda kalmaktadır. Ne yazık ki bu 2 hususla ilgili Komisyonda verdiğimiz önergeler reddedilmiştir. Yine, 2019 yılında verdiğim kanun teklifi hâlen gündeme alınmamış, bekletilmektedir” diye konuştu.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNİN SAKINCALARI VAR

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sonrasında ortaya çıkan sakıncalı konulara da dikkat çeken Milletvekili Dursun Ataş, “Genelkurmay ve Kuvvet Komutanlıkları arasındaki sıkı emir ve komuta zinciri koparılmıştır. Bu partili Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin hiç görüş almadan, istişare etmeden böylesi önemli konularda tek başına karar alabilmesi açısından ne kadar tehlikeli ve hatalı bir hükûmet sistemi olduğunu göstermektedir. Genelkurmay Başkanı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutanı olup savaşta Başkomutanlık görevini Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığı içerisinde Cumhurbaşkanı adına yerine getirir. Olası bir savaş hâlinde, Başkomutan olan Genelkurmay Başkanının yetkilerinin elinden alınması anlaşılabilir değildir. Siyasi kaygılarla ve ilerisi düşünülmeden kararname çıkarıp sonra da yasaları bu kararnameye uygun hâle getirmek kabul edilemez bir durumdur” dedi.

ORDUYU SİYASETE ALET ETMEYİN

“Ordumuzu ilgilendiren en önemli konuların biri de şüphesiz askerî okullar ve askerî hastanelerin kapatılmasıdır” diyen Ataş, “Dünyadaki bütün orduların askerî sağlık sistemi varken Türk ordusunun askerî sağlık sistemi yok edilmiştir; askerî okul ve askerî hastanelerin kapatılması acilen geri dönülmesi gereken bir hatadır” şeklinde konuştu. Kahraman Türk ordusunun siyaset malzemesi yapılmaması gerektiğine de vurgu yapan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Ordumuz parti çıkarlarına kurban edilmemelidir” dedi.

GÖRÜŞÜLEN KANUN TEKLİFİNDE DE MAĞDURİYET GİDERİLEMEMİŞTİR

Ataş, ayrıca konuşmasında uzman çavuşların yaşadığı hak kayıplarını da gündeme taşıdı. Ataş, “Getirilen teklifte yaş sınırı nedeniyle zorunlu olarak devlet memurluğuna geçirilen kısa bir süre sonrada sivil memurluktan emekli edilen uzman erbaşlara, diğer uzman erbaş emeklilerine ek olarak ödenen 100 TL’lik ödemenin yapılabilmesini amaçlamaktadır. Teklifin gerekçesinde uzman erbaşların uzun yıllar zor koşullarda görev yapmasına vurgu yapılmış ve bunun karşılığında uzman erbaşların onca sorunu varken 100 TL ödeme layık görülmüştür. Şimdi, değişiklik yapılmak istenen 6000 sayılı Kanun en başından birçok soruna neden olmuş, fedakârca görev yapmış olan uzman çavuşları mağdur etmiştir. 6000 sayılı Kanun’la mağdur olan uzman çavuşların temel sorunu 45 yaşında sivil memurluğa geçirilip üç beş ay sonrada sivil memur olarak zorunlu emekli edilmeleridir. Ancak 2016 yılında yaş haddi 52’ye çıkarılmış şimdi görüşülen torba yasa teklifiyle de 55 yaşa çıkarılmaktadır. Bu hata görülmüş, yaş sınırı yükseltilmiş ancak 6000 sayılı Kanun mağdurları zorla emekli edildikleri için bu düzenlemeden faydalanamamıştır. Görüşülen kanun teklifinde de bu mağduriyet giderilememiştir, sadece birinci ve ikinci dereceyi kapsayan bir iyileştirme olsa da ikinci dereceye düşmeden emekli edilen kişilerin mağduriyeti devam edecektir yani bu teklif kanunlaşsa bile çok az sayıda insanı kapsayacaktır. Bu madde, tüm 6000 sayılı Kanun mağdurlarını kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. İktidar yine her zaman olduğu gibi sorunu tamamen çözmek yerine göstermelik bir teklif getirmiştir. Emekli uzman erbaşların sorunlarına çözüm sunmayan yasa, görevdeki uzman erbaşların da sorunlarına merhem olmamıştır. Teklif yasalaşırsa uzman erbaşların yaş haddi 55 yaşına kadar uzatılacaktır ancak düzenleme bekleyen birçok sorun bulunmaktadır. Uzman erbaşlar bir yıl içerisinde doksan gün istirahatle hava değişimi alması hâlinde TSK’ya ilişiği kesilmektedir yani bir uzman erbaşın hastalanmaya bile hakkı yoktur. Uzman erbaşların kıdemleri rütbeden sayılmamaktadır yani bir yıllık uzman erbaş da aynı yirmi yıllık uzman erbaş da aynıdır. Bu da kendi aralarında problem yaratmaktadır, hiyerarşi ve düzen askerlik mesleği açısından çok önemlidir; kıdemlerinin rütbeden sayılmasıyla problem çözülmelidir.” diye konuştu.

Ataş, “Emekli uzman erbaşların kuracağı dernek daha şimdiden bir kısım çevrelerce siyasete alet edilmeye çalışılmaktadır. ‘Derneği kimler kursun? Kim başkanı olsun?’ gibi siyasi müdahaleler konuşulmaktadır. Dernekler, özellikle de emekli askerî personelin kurduğu dernekler siyasi partilerin arka bahçesi olmamalıdır, bu doğru değildir” dedi.

İKTİDAR ÖZELLİKLE ASKERÎ PERSONELE VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMALIDIR

AKP İktidarına seslenen ve “İktidar özellikle askerî personele verdiği sözleri tutmalıdır” diyen Milletvekili Dursun Ataş, “AKP, seçimlerden önce söz verip askerî personel üzerinden oy devşirmeye çalışıp seçim geçtikten sonra verdiği sözleri tutmama alışkanlığına son vermelidir. Adı ‘TSK Personel Kanununda Değişiklikler’ olan teklif askerî personelin sorunlarına çare olmaktan çok uzak kalmıştır. Bu nedenle, bir an önce tüm askerî personeli kapsayacak bir düzenleme yapılmalı, yurt içinde ve yurt dışında kahramanca görev yapan personelin motivasyonu artırılmalıdır” şeklinde konuştu.