Sosyal Medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunan Dinçer, şu ifadelere yer verdi:

Başıboş köpekler çocuğa böyle saldırdı Başıboş köpekler çocuğa böyle saldırdı

“Kıymetli Ülküdaşlarım; 
Erciyes Türk Kurultayına izin vermediler. 
Yani Türk milliyetçilerinin bir araya gelmesinden birileri rahatsız olmuş olacak ki geçen yıl Olağanüstü Hal ve Ülkenin durumundan dolayı izin verilmemişti. Bu yıl da ülkesini sevmek ve Dünya Türklüğüne ses olmak isteyen samimi ülkücülerin Başbuğ’larının emaneti olan Erciyes Türk Kurultayı’na sahip çıkmalarına mani olmak isteyen zihniyetin baskısı ile izin almamız engellenmiş, bir araya gelip Türk Dünyasının problemlerini ve Türkiye’nin problemlerini yüksek sesle haykırmamıza mani olmuşlardır.
Kerkük’teki referandumu, Suriye’deki oldu bittiği kırmızı halılarda karşılanan Türk düşmanlarını kimlerin karşılayıp karşılamadığını tekrar suratlarına vuracağımızı anlayanlar bir eli Rabi yalı, bir eli bozkurta çevrililerin Ülke ve Ülkücüleri soktukları sıkıntının yüzlerine vuracağını anlayan, Türk kelimesini kullanmaktan imtina edenler ve onun esiri olup saray hamisi kesilenlerin Başbuğu Alpaslan Türkeş’in banisi olduğu Türk Kurultayına izin vermeyerek Başbuğlarını ülkücülere unutturmaya çalışan, bulundukları makamı ülkücü Türk milliyetçilerine karşı faaliyet gösteren bir kurum haline getirenler, bilsinler ki ülkücüler Türk milliyetçiliği fikir sistematiğinde azimli ve kararlı bir şekilde dünkü yeminlerine sadık kalarak son nefeslerine kadar mücadelelerini verecekler. Bundan hiçbir kimsenin şüphesi olmasın. 
Siz kıymetli ülküdaşlarım, 
Türkiye’nin her bölgesinden ve dünyada Türk’ün yaşadığı her ilden arayan kardeşlerim. Kurultaya izin vermeyen ve verdirmeyenler bizlerin gönüllerine kilit vuramazlar. Biz yine Erciyes’teyiz, yine orda olacağız. Tek başıma da olsam Erciyes’te emanete sahip çıkmak için orda olacağım. O kurultayı yüreğime kurup kimse olmasa da dağa taşa haykıracağım. Ben tek başıma da olsam; 
Köroğlu olup Bolu beylerine karşı duracağım. 
Ben Dadaloğlu olup iskânca derviş paşalara karşı geleceğim. 
Ben ülkücülüğe imanlı bir imanın peşinde Cuma namazı kalabalığı ve samimiyetiyle başladım. Yalnızlığımı sabah namazını tek başına kılan rabbine ülkesi ve ülküsünün muzafferiyetine dua eden bir nefer olacağım son nefesime kadar. 
Ama camide papazın arkasından namaza durmayacağım.”