Yazı yazdığım gazete aynı sokakta olduğu için aday adayı tanıtım programlarını bir kenardan izledim. Her aday adayı, aşireti ile geldi adeta aday tanıtım etkinliğine.

Bazı isimlerle sohbet ettim ve sağduyulu CHP'lilerin de bu aşiretçi anlayıştan rahatsız olduklarına bizzat tanık oldum.

Tabii, partililiğine ve partisine verdiği emeğe güvenerek, tabanın sevgisine inanarak  yola çıkan ve 'Ben filanın selamı ile geldim' demeden görev talep eden aday adaylarını tenzih ederim.

Ama eğer yöneticisi olduğunuz parti, sizin başkanlığınız döneminde, anahtarı cami avlusuna bırakılacak kadar taban desteğinden mahrum kaldı, bırakıldı ise ona göre hareket edeceksiniz. Biraz kenarda duracak, bu işin yapıldığını gözlemleyeceksiniz. Ben il başkanlığı da yapmıştım, milletvekilliği hakkım mesajları vermeyeceksiniz.

Ya da, temsil ettiğiniz partide bile size karşı müthiş bir cephe oluştuysa konumunuzu buna göre gözden geçireceksiniz.

Yani diyeceğim odur ki, CHP'den ve sosyal demokrat yapılardan emekli! olanlar, edilenler ikinci kuşağı sürmüşler cepheye.

Oysa, CHP tabanı nasıl bir milletvekili adayı istiyor, söyleyeyim;

Yerel ve Genel Siyasette söyleyecek sözü olmalı.

Yanlışa, yanlıştır kardeşim deme gücü ve yürekliliği bulunmalı.

Yerel yönetimlerle, kamu kuruluşları ile, inşaat taahhüt gibi dermesi, takması bulunmamalı.

Genel Siyasette, Türkiye ve Dış Politika konusunda yaptığı ve yapacağı söylemlerle Türkiye'nin dikkatini çekmeli.

Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten inanmış olmanın yanısıra,  çağdaş, demokratik parlamenter sistemi canı pahasına savunabilmeli.

Haftanın bir gününü kentine ayırmalı, partilileri ile iç içe olmalı, her hafta Kayseri Gündeminin en az 5 gün tartışacağı söylemler bırakıp gitmeli Ankara'ya.

Kayseri'nin her karışındaki sorun ve sıkıntıdan haberdar olmalı. Çözümü için iktidar veya muhalefete mensup olduğuna bakmaksızın diğer siyasilerle birlikte çaba sergilemeli.

Eleştiride bulunurken, bir konuyu gündeme getirirken, demokratik nezaketi her türlü değerin üzerinde tutmalı, insanların yöneticilerin şeref, onur ve haysiyeti konusunda çok dikkatli davranmalı, abartılı iddialar yerine gerçekçi, ayağı yere basan  söylemler geliştirmelidir.

Kimsesizlerin kimsesi olmak için çaba sarfetmelidir.

Kadın ve gençliğin sorunları ile ilgili donanımlı olmalı ve özellikle gençliğin önüne konulan ifade özgürlüğü ile ilgili sorunların kaldırılması için bir nefer gibi çalışmalıdır.

Bilimdışı, hurafeye dayalı girişimlerle mücadele etmeli, eğitim sistemimizde, aklın, bilimin yeniden hakim olması için emek ve gayret sarfetmelidir.

Dedim ya, CHP tabanı yukarıda bir bölümünü sıralamaya çalıştığım  özellikleri bir arada bulunduran aday özlemi yaşıyor.

Zira yıllardır Kayseri CHP seçmeni, genel başkanın gönderdiği, Kayseri'yi bile doğru dürüst bilmeyen insanlara vekalet vermek zorunda kaldı, bırakıldı.

Gelinen noktada, "İşte bu benim vekilim" diyebilecek potansiyeli bulunan isimlerin kendisini temsil etmesini istiyor.

Daha da önemlisi, filanın yeğeni, falanın ortağı, filanın şirketinin çalışanına değil, inancıyla, yaşam biçimiyle, söylemleriyle tavizsiz bir Atatürkçü, bir sosyal demokrat için oy kullanrmak istiyor.

Ve diyor ki;

Bırak, Erciyes yerinde kalsın, sen kronikleşen sorunları kaldırmak için destek iste..

NOT: Yazılarımı takip edenler CHP ve MHP'den niye bahsetmiyorsun diyorlar. İşte CHP'yi yazdım, daha önümüzdeki günlerde isim isim yazı kamhramanlarımı yazmaya devam edeceğim. MHP'ye gelince aday adayları tam olarak netleşsin, liste önüne gelsin, bakın bakalım o zaman.