Evet o ismin adı Taner Yıldız..
Şimdi diyeceksiniz ki, "Nesi var, dürüst, çalışkan bir isim"
Orda durun bir kere..
Çalışkanlığına diyeceğimiz yok. Ama dürüstlük nedir sorusuna cevap arayalım.
Bir, yıllardır Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde beleş elektrik kullanan, bir bölümü de bölücü terörün maşası insanların elektrik paralarını kime ödetti sayın bakan..
İki, Türkiye'nin maden kaynakları, enerji kaynakları kimlere peşkeş çekildi.
Üç, yıllardır bir litre benzine, bir litre mazota en fazla parayı ödemek zorunda bırakılan milletin ülkesi neresi.
Dört, son 5 yıl içinde en fazla ölümün gerçekleştiği birimlerin denetiminden sorumlu bakan kim?
Bir japon vatandaşı, üstlendiği görevde yanlışlık yaptığını belirterek yaşamına son veriyor. Bizde ise her toplu ölümü fıtrata bağlatmadık mı?
Ben sorumlular intihar etsin demiyorum, ama istifa gibi şerefli bir müessese var, kimin aklından geçti bu güne kadar istifa etmek.
Yerin altında cesetler çıkarılmayı beklerken, satılık yandaş kalemlere, "İki gündür aynı gömleği giydi, kahvaltıyı simit çayla geçiştirdi" diye haberler yaptırırken, toprak altındaki madencilerin ailelerinin sofralarının mönüsü acıdan ibaretti.
Ve şimdi bu isim, yeni kurulacak bir partide görev alacak, millette o partiye oy verecek öyle mi..
Sayın Abdullah Gül ve yukarda isimlerini saydığım bazı isimler, Türk Siyasetinde hep sağduyunun, güvenin sesi olmuşlardır.
Ama Sayın Taner Yıldız bu isimlerin arasına yakışmıyor.
Kayseri'de üç kuruşluk faturasını ödemediği için garibanın elektrik şarteli kapatılırken, anadoluda elektrikle sulama yapan çiftçinin borcunu ödemediği için yaz ortasında tarlasının elektriği kesilirken ve ürünü susuzluktan kavrulurken, ahırına 17 klima taktırıp ısıtan ve serinleten vatan hainlerinin elektrik paraları bizlerin omuzlarına yüklenmiştir.
Sayın bakan bu anlamda, bir kaç kalemde birden vebal taşımaktadır.
Daha genel müdür yaptığı ahlak fukarası eski milletvekili, kilit noktalara atadığı Menzilcilere girmiyorum bile.
Ayrıca Avrupa'nın baca tozlarını getirip Kayseri'ye stok eden ve kentin geleceğini zehirleyen sözde sanayicilerimizin sırtını sıvazlaması da cabası.
Sayın Bakan haberim yok diyemez.
Çünkü kendisine bu konuda verilen dosyayı biliyorum.
Buradan, Merkez Sağ'daki boşluğu dolduracağına inandığım yeni siyasal oluşumun aktörlerine açık çağrıda bulunmak istiyorum.
Lekeli ve kirli adamlarla yola çıkmayın sakın.
Su gibi berrak, tek kaygısı ülke sevgisi olan insanlarla çıkılacak yol aydınlıktır.
Ama milletin ahını almış, milletin bir kesimi tarafından beddua üstüne bedduaya maruz kalmış insanlarla yola çıkılması durumunda, size umut bağlayan kitleleri hayal kırıklığına uğratmanın ötesinde bir noktaya varamazsınız.
Sonuç;
Gazeteci ve Abdullah Gül dönemi Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Ahmet Takan'ın dün gündeme getirdiği iddiaları gerçekçi buluyorum.
Ama yola kimlerle çıkılacağını da beklemekte yarar görüyorum..