Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Senato Salonu'nda, "DNA Encoded Omniphobicity" adlı projenin tanıtımı için bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, ERÜ Nanoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERNAM) Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Serdar Önses ve akademisyenler katıldı. Prof. Dr. Mustafa Serdar Önses, projesiyle Avrupa Araştırma Konseyi'nden (ERC) 2 milyon avro destek almaya hak kazandığını duyurdu. ERÜ Rektörü Prof. Dr. Altun, üniversitelerin uluslararasılaşmasında iki önemli unsura dikkat çekerek, "Avrupa Araştırma Konseyi, dünya çapında alanında uzman isimlerin değerlendirmesiyle yalnızca az sayıda nitelikli projeyi kabul etmektedir. Bu süreç, kolay bir süreç değildir; önce projeyle başvurulur, ardından ikinci aşama olarak bir mülakat süreci başlar. Bu aşama tamamlandıktan sonra, projenin gerçekten başarılı olup olmadığına ve bir eser olarak ortaya çıkıp çıkmadığına karar verilir" şeklinde konuştu.
2024 yılında Türkiye'den bu desteği almaya hak kazanan tek üniversite olduklarını vurgulayan Altun, "Erciyes Üniversitesi olarak bu projeyi alan 3'üncü devlet üniversitesi unvanına kavuştuk. Bu bizim için son derece önemlidir ve stratejik bir değere sahiptir. Bundan sonraki süreçlerde bunun bir alışkanlık haline gelmesi, sürdürülebilir olması bizim için son derece önemli olacaktır. Bu konuda orta vadede ortaya koyduğumuz projelerimiz arasında gerçekleştirmenin gururu ile bundan sonraki proje süreçlerini takip edeceğimizi ve akademik kadromuzla birlikte bu projelerde yer almak istediğimizi belirtmek isterim." Önses ise bu projeyle canlıların genetik bilgi taşıyıcısı olan DNA'yı kullanarak bir takım yüzeyler elde etmeyi ve yüzeyin sapma özelliklerini kontrol etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Prof. Dr. Önses ise, "Bir nevi akıllı, yaşayan organizmalara benzer şekilde yüzeyler elde etmek istiyoruz. Eğer proje başarıyla sonuçlanırsa bir çığır açma potansiyeli var. Birçok alanda bu yaklaşımın kullanılabileceğini düşünüyoruz ki panel raporunun da bunun hakkını teslim ettiğini söyleyebilirim. Birçok alanda ilk planda öngördüğümüz üzere bir takım şifrelenmiş yüzeyler adı verdiğimiz akıllı kaplamalar, bir takım sensör teknolojileri, tıbbi teşhiste bir takım teknolojilerde kullanılabileceğini düşünüyoruz ama bu yaklaşımı, böyle bir keşfi başarabilirsek proje kapsamında belki şu an öngöremediğimiz birçok alanda da uygulanabileceğini düşünüyoruz. Hem temel olarak hem uygulama olarak birçok değeri olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.