100’den fazla milletvekili aday adayı Kayseri’yi bu manada oldukça hareketli hale getirdi. Gerek yazılı ve görsel medya gerekse sosyal medya neredeyse aday adayı tanıtım patlaması yaşadı. Bütün tanıtım olayı daha ziyade internet üzerinden yürütülmeye başlandı.
Mehmet Özhaseki ise kendisinden emin, nasıl olsa Memduh Büyükkılıç’ın önerdiği gibi liste başı da olacağını düşündüğü için, ortalarda pek fazla görünmedi. Daha ziyade, ulusal medyada boy göstermeyi tercih etti, Artık cebinden mi veriyordur parasını bilmem ama burada köşe yazarlarına yemek ısmarlamalar, İstanbul’a uçakla gidip gelmeler vs. hepsi kimin kesesinden çıkıyor bilmiyorum. Ama bildiğim şu ki, etrafındaki destek ekibi Büyükşehir Belediyesi’nin ve Elektrik şirketinin kadrosundaki elemanlardan oluşuyor. Yani yemek parasına tenezzül etmeyen ve bunu ahlaksızlık ve günah olarak kul hakkı olarak görenler, nedense çevresindeki elemanların maaşlarını belediye ya da elektrik şirketinden alıyor olmasına pek aldırmıyor. Demek ki, onların inancına göre bu tip “kullanımlar” günah ve kul hakkı bölümüne girmiyor.
Neyse asıl konumuz bu değil. Şimdi bu kadar ağır abi görünümünde olan Özhaseki’ye ilik salvolar Ayhan Ogan’dan geldi ve bu “vesayetin” ve “eski dönem” kahramanlarının sonunun geldiği ve yeni dönemde bu isimlerin olmayacağı açıklandı. Ve eklendi; “ kendisinde olmayan gücü varmış gibi vehmederek sanal korkular yaratanların bu korkuları da yıkılacak.. “ İddialı sözler.. Bu sözlerin şaşkınlığı geçtikten sonra Mustafa Çelik, Ayhan Ogan’ı Belediye’ye davet etti ve görüştü. İddiaya göre de, özür diledi Ogan’dan ve enazından bu süreçte iş tatlıya bağlandı. Ama ben bu manada Özhaseki ve Çelik’in ve dahi Gül’ün, Ayhan Ogan adına, hesabı sorulacaklar manasında kenarı bir yere, bir “çentik” attıklarını düşünüyorum.
Tam bu kadar mı derken, bir de Oğuz Memiş’in söyledikleri çıktı. Hem de öyle böyle değil. Ayhan Ogan’ın söyledikleri Oğuz Memiş’in açıklamalarının yanında sütten çıkmış ak kaşık gibi kaldı.
Neden mi ?
İki sebepten dolayı. Ayhan Ogan’ın sözleri bugüne kadar varolduğu kabul edilen ama kimsenin söylemeye cesaret edemediği genel şikayetler ve sıkıntılardı. Ve Ogan bunları genel ve de yuvarlak ifadelerle kullandı. Ama buna rağmen deprem etkisi yarattı. Nerede ? Nerede olacak bugüne kadar Haseki ve Gül’ün tek hakimi olduğu Kayseri siyaset arenasında. Ogan milletvekili seçilirse zaten “ dün dündür bugün de bugün “ diyerek unutulup gider yok eğer seçilmezse de zaten Ogan Kayseri’de yaşamadığı için burada kimseyle karşı karşıya gelmeyeceğinden yine unutulur gider…
Ammaaaa…!
Oğuz Memiş’in ki öyle değil.. Öylesine sert ve isim vererek açıklamaları var ki Memiş’in inanın gerçekten şaşırdım ve şok oldum. Böylesine uyumlu ve sakin birinin ve kurulmasında emeği geçip İl Başkan yardımcılığı bile yaptığı bir partinin Kayseri teşkilatının yakın tarihi için hiç de yenir yutulur şeyler söylemedi. Hem de bunu, Özhaseki’ye yakınlığıyla bilinen Recep Mamur’un televizyonunda söyledi. Programın adı da ADAYINIZI TANIYOR MUSUNUZ idi.
Memiş başladı konuşmaya ve zehir zemberek bir 4-5 dakika, sakin sakin Kayseri’de olan biteni anlattı. Özeti şuydu, Başbakanlık döneminde de sonrasında da Erdoğan Kayseri’den rahatsızdı. Çünkü paralel yapıyla mücadelede yalnız bırakılmıştı, sonrasındaki yine paralel mücadelede Kayseri bölgesinde tek adım atılmamış, kimsenin kılına bile dokunulmamıştı… Velhasıl Erdoğan Kayseri’den rahatsızdı. Ve Memiş üstüne basa basa söyledi “ Seçilmişlerden de, atanmışlardan da rahatsızdı Recep Tayyip Erdoğan… 2
Evet programın adı adayınızı tanıyor musunuz idi..
Tanıdınız mı adayınızı…
Söyleyeyim bir kere daha Ak Parti Kayseri milletvekili aday adayı Oğuz Memiş…
HASEKİ – GENEL MERKEZLE İNATLAŞTI MI ?
Bence evet.. Ya da Haseki’ye son anda siyasi kazık atıldı. Zira temayül yoklaması yapılmadan birgün öncesine kadar Mehmet Özhaseki her yerde “ ben ve milletvekilleri temayül yoklamasına katılmayacağız” diyordu. İnsanlar da yüzüne değil ama arkasından “hadi milletvekilleri neyse de Haseki niye katılmıyor ki” diye kendi aralarında konuşuyorlardı.
Temayül yoklamasından bir gece önce yani Cuma akşamı geç saatlere kadar İl yönetimi dahil herkes Haseki’nin temayüle katılmayacağını sanıyordu. Ta ki, diğer aday adaylarının “ Haseki’nin farkı ne ki” diye genel merkeze ısrarla sorana kadar.. Genel merkez de bunun bir ayrımcılık olacağına kanaat getirdi ve Haseki’nin isteğine rağmen “ hayır temayüle gireceksin” dedi..
Ve Haseki de girdi.. Zaten sağlıklı olmadığına inandığım temayül için öncesinde oy kullanacaklara “haseki nin adını işaretlemeyin ve yazmayın” diye mesajlar gönderilirken, Ankara’nın son dakika golü sonrasında, tekrar aynı üyelere “aman ha Haseki katılıyor temayüle onun adını işaretleyin” diye mesajlar gönderildi. Zaten adil olmayan ve il başkanlığının kesinlikle maniple ettiğini herkesin bildiği temayül de, son anda böyle sıkıntılar da yaşandı. Ve Haseki de herkes gibi paşa paşa temayüle girdi. Ama herkesten bir farkla. Zira ,Haseki için .oy kullanacaklara sözlü, sms ve aklınıza gelen her türlü yöntemle, son dakika acil olarak “Haseki’nin adını yazın” talimatı verildi. Ehh herhalde bunun üzerine Haseki’de temayülde liste başı çıktım diye sevinmez.. Haa bu arada geçen seçimlerde de Şükrü Karatepe temayülde liste başı çıkmıştı ama listede adının tek harfi bile yer almamıştı…