Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri milletvekili Dr. Çetin Arık, yaptığı yazılı açıklamada, “18 yıldır Türkiye’yi 26 yıldır Kayseri’yi yönetenler yanlışlarını, hatalarını kabul etmek yerine hep mazeretler üretmeye, yeni masallarla halkımızı aldatmaya devam ediyor. İktidar hangi hayırlı adımı attı da ana muhalefet buna engel oldu? Bu süreçte Kayseri kendi ölçeğindeki tüm kentlerden geri kaldı. Kayserimizin kişi başı merkezi hükümetten aldığı pay açısından 81 il arasında 79’uncu olmasının, kendi ölçeğindeki 20 il arasında ancak 19’uncu olmasının sorumlusu ana muhalefet midir?” dedi.
Arık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıllardır her seçim döneminde Kayseri halkına söz verilen Yüksek Hızlı Tren’in Kayseri’yi teğet geçip Yozgat üstünden Sivas’a gitmesinin sorumlusu ana muhalefet mi?
Niğde – Ankara otoyolu aslında Kayseri-Ankara otoyolu olacaktı da ana muhalefet partisi mi buna engel oldu?
Kayseri’de seçim meydanlarında söz verdiğiniz raylı sitemin yer altına alınmasına başladınız da ana muhalefet iş makinelerinin önüne mi geçti?
NeredeyseKayseri’nin bir mahallesi kadar nüfusu olan illere havaalanları yapılırken,onlarca kez söz verilmesine rağmen Kayseri havaalanının genişletilmemesinin sorumlusu da mı ana muhalefet?
Bu listeyi daha da uzatabiliriz ama herkes şunu bilsin ki; Cumhuriyet Halk Partisi olarak gerek genelde gerekse de yerelde bu ülke için atılan, Kayseri için atılan her hayırlı adıma destek verdik, vermeye de devam ederiz.
Ama AKParti’nin hayır gibi gösterdiği altında şer yatan yandaş politikalarının, ülkeyi uçuruma sürükleyen projelerinin de karşısında halkımızın yanında olduk, doğruları söyledik. Türk ordusuna kumpas kurulurken, FETÖ yalanlarına Allah’a iman eder gibi inananların aksine biz gerçeklerin açığa çıkması için mücadele ettik.
AK Parti Çözüm süreci adı altında bu ülkenin parçalanmasına zemin hazırlarken Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğü için mücadele etti, etmeye de devam ediyor.
Yerel de son olarak Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin 221 parsel satışına tepki gösterdik. Belediyenin değil de yandaşın kasası dolduran, bizzat belediye başkanı tarafından etik olmadığı söylenen bu yanlışa evet demek bu şehre, bu şehrin insanlarına ihanettir. Ama birileri bu ihaneti ‘Hayırlı bir iş’ olarak görüyorsa onları da Allah islah etsin…
Gelelim Kayserispor konusuna: Bugün her yerel yöneticinin, iktidar partisi mensubunun kamu gücü ile yaptığı ve artık rutin haline gelmiş çalışmaları bir başarı öyküsü gibi anlatanlar unutmasınlar ki, Merhum Niyazi Bahçecioğlu da o dönem görev yapan diğer belediye başkanlarımız da Kayserispor için gerekeni yaptı, işadamlarıyla irtibatlar kurdu… Günümüzde kentin takımı için işin içinde olmak, yerel yöneticilerin yazılı olmayan bir görevi haline geldi. Bugün Türkiye’nin birçok yerinde şehir takımlarına belediye başkanları sahip çıkıyor. İşin doğası bu? Önemli olan bu görevi layıkıyla yerine getirip getirmediğinizdir? Ayrıca bu şehirde herkes biliyor ki, başka kentlerden farklı olarak, Kayseri’de yıllarca her binadan, her müteahhitten “Kayserispor” adına paralar toplandı? Bunun hesabını sormak her Kayserilinin görevidir? Bugün ortada çok ciddi iddialar var. Bunun şeffaf ve açık bir şekilde sorgulanmasını gerekir. Bunun sorgulanmasını, sorgulayanların tarafsız olmasını istemek suç mu? Oluşturulan komisyon hangi sıfatla neyin kararı verecek? Bu sürecin “Sen ben bizim oğlan komisyonu” tarafından değil de, Türk Milleti adına karar veren Cumhuriyet Savcıları tarafından yürütülmesi daha doğru bir yaklaşım değil mi? “Uyum” adı altında herkesin kendilerine biat etmesini bekleyen, kenti sadece kendilerinden ibaret sayanlar bu şehre en büyük zararı verenlerdir. Uyum insanların size tabi olmasını beklemek değil, toplumun tüm kesimleriyle tüm farklıklara rağmen bir araya gelmek, ortak karar alabilmektir. Biz dün olduğu gibi bundan sonra da, bu kent için bu ülke için atılan her doğru adımın amasız, fakatsız, lakinsiz yanında olacağımızı, yanlışların da karşısında duracağımızı belirtir Kayseri kamuoyunu saygı ile selamlarız.” Kurumsal