Ev Sahiplerine müjde! Kira destekleri artıyor! Ev Sahiplerine müjde! Kira destekleri artıyor!


Eğitim Bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube teşkilatı olarak özelde Kayseri’nin genelde ise tüm Türkiye’nin ilim ve irfan yolculuğunda hedeflerine ulaşması için yoğun çaba içerisinde olduklarını ifade eden Başkan Kalkan, "Bilindiği üzere 17 Kasım’da Kayseri’de 6. Olağan genel kurulumuzu yaptık ve delegelerimiz yönetimimize güvenini tazeledi, bizlere 4 yılığına yetki verdi. Genel Merkez yönetimimiz 16-17 Şubat’ta Ankara Kızılcahamam’da 6. Olağan Genel Kurul Toplantısını yaptı. Genel Başkanımız Ali Yalçın ve Yönetimi delegelerin desteği ile seçimi kazandı ve Yeni Ufuklardan Yeni Umutlara sloganıyla sendikal mücadelemize yeni hedefler ortaya koydu. Biz de bu hedefler ve daha büyük kazanımlar için 10 bin kişilik ailemizle mücadelemize devam ediyoruz, devam edeceğiz" dedi.
28 Şubat'ın milletin değerlerine yapılan bir saldırı olduğunu vurgulayan Kalkan; "Milletimiz, değerlerine bağlı, değerleri için her türlü mücadeleyi veren aziz ve asil bir millettir. Özellikle irtica yaygaraları ile İmam hatip okulları, dönemin iktidarı Refah Partisi ve lideri Başbakan, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a yönelik çok haksız ve ciddi saldırılar yapılmıştır. Yapılan saldırılar aslında bu milletin değerlerine ve mukaddesatına karşı yapılmıştı. 28 Şubat zihniyetine karşı uyanık olunmalıdır. 28 Şubat askeri darbesinin bin yıl süreceğini ifade edenler milletimizin feraseti ve basireti sayesinde 5-6 yıl gibi kısa bir sürede yerle yeksan olmuştur. Fakat tehlikenin tamamen geçtiğini söylemek çok da kolay değildir. Tedbir elden bırakılmamalıdır" diye konuştu.
Kamuda sözleşmeli istihdam modelinden vazgeçilmesi gerektiğini belirten Kalkan; "Genel Merkezimiz 'Kamuda Sözleşmeliliğe Son' çalıştayı yapmış ve sistemin sorunlarını kamuoyuyla paylaşmıştır. siyasi iradenin sözleşmeli personel istihdamını kamudaki ana istihdam modeli olarak görmesinin ve göstermek istemesinin doğal sonucu olarak, sözleşmelilik neredeyse yegâne istihdam biçimi olarak kabul edilmektedir. Sözleşmeli öğretmenler ve sözleşmeli personel, aynı kurumda/aynı iş yerinde memur kadrolarıyla aynı işleri yaptıkları için var olan statü farkının ayrımcılık olduğunu düşünmekte, memur kadroları ile aralarında bulunan özlük hakları farklılıklarının eşitlenmesini ve memur kadrolarına geçmek istemektedirler. Çalışma barışını bozan, eğitimcileri işi ile eşi arasında tercihe zorlayan sözleşmeli öğretmenlik uzun vadede fayda vermeyecektir ve zorunlu hizmet bölgelerinde eğitimcileri tutmanın yolunun tehdit değil teşvik olduğunu ifade etmek istiyoruz" şeklinde konuştu. Öğretmenlik meslek kanunun beklentileri karşılaması gerektiğinin altını çizen Kalkan konuşmasına şöyle devam etti;
"Biz, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu öğretmene destek kanunu olarak görmek istediğimizi hem kamuoyuyla hem de yetkililerle paylaştık. Okul yöneticilerimizin hakkını, hukukunu koruyan bir düzenlemenin hayata geçmesi, mevcut yöneticilerin birileri tarafından hedef gösterilmesine izin verilmemesi yönündeki çağrımızı defalarca dile getirdik, getiriyoruz. Öğretmeni hor gören, toplumdaki saygın yerini yok etmeye yeltenen anlayışın merkezde, taşrada, okulda, sınıfta ve koltukta yerinin olmamasını önemsiyor ve değerli buluyoruz. Bu anlamda elimizden geleni yapıyor, yapacağız. Eğitim çalışanlarını; hizmetliden memura, mühendisten avukata, şeften şube müdürüne bir sistemin uyumlu özneleri olarak görmek istiyorsak, haklarda eşitlik, sorumlulukta paydaşlık ilişkisi kurmak zorundayız. Eğitim çalışanlarına verilene dair tek ve net gösterge 3600 ek gösterge olmuştur. Artık bu konu tartışılmaktan, paylaşılmaktan, talep, teklif konusu yapılmaktan çıkarılmalı; 1 Ocak 2019’dan geçerli olmak üzere, eğitim çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmeli ve maaşlara yansıtılmalıdır. Yeni, büyük, güçlü Türkiye’ye daha hızlı ilerlemenin yolu, eğitimciyi mutlu etmekten, eğitimcilerin terini değerli hâle getirmekten geçiyor. 3600 ek gösterge konusunda tüm kamu görevlilerini memnun edecek bir uygulama istiyor ve bekliyoruz. ‘Zamanlama kadar kapsam da önemlidir’ derken, çalışma barışına katkı sağlayacak herkesin memnun olacağı bir 3600 düzenlemesi beklediğimizi ifade ediyoruz sendika olarak. Kamu çalışanları ocak ayında ücretlerine belirlenen oranda zam almaktadır. Fakat mayıs ayından itibaren vergi dilimi kıskacına giren eğitimcilerimiz temmuz ayındaki zammı alamamaktadırlar. Kamu otoritesi özel sektörden tahsil edemediği vergi gelirini sabit ücretli kamu çalışanlarından ücreti vermeden almaktadır. Talebimiz ek ders ücretlerinin vergi matrahı dışında bırakılması ya da vergi diliminin yüzde 15 ile sabitlenmesidir. Biz eğitim çalışanları temmuz ayında almamız gereken artışın bile altında ücret almak durumunda kalmaktayız. Bu adaletsiz uygulama vicdanları yaralamakta ve kamu çalışanlarını huzursuz etmektedir. Kayseri eğitimde yükselişini devam ettirmektedir. ÖSYM’nin açıkladığı verilere göre 2018 yılı başarı sıralamasında Kayseri ilk beşte yer almıştır. Bu başarıda emeği olan ve işin mutfak kısmında çok iyi işler çıkaran eğitimcilerimize teşekkür ediyoruz. Fakat özellikle idareci görevlendirmelerinde keyfi uygulamaların olduğunu müşahede ediyoruz. Zorunlu olmadıkça geçici görevlendirme yapılmamalıdır. Yönetimde istikrar ve nitelikli gelişim için sözleşmeli istihdama karşı olduğumuz gibi keyfi geçici görevlendirmelere de karşı olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bilindiği gibi sendikaların üye sayımları 15 Mayıs itibarı ile güncellenmektedir. Eğitim bir Sen Kayseri 1 Nolu Şube olarak 16 ilçenin tamamında üye çalışmalarına yoğunlaşmış durumdayız. Biz diyoruz ki sen yoksan biz bir eksiğiz. Her eğitimci bizim için çok kıymetlidir. Kayseri’deki tüm eğitimcilerin gönlüne dokunacağız, onları büyük Eğitim Bir Sen ailemize davet edeceğiz ve örgütlü mücadelemizi de kazanımlarımızı da artıracağız."
Programa Cumhur İttifakı Talas Belediye Başkan Adayı Mustafa Yalçın da katılırken, yaptığı konuşmada belediyelerin eğitim ile iç içe olması gerektiğini vurguladı. [İHA]