Avukat Müslime Hacı, kira sözleşmesi yaparken evin hasar raporuna bakılması gerektiğini söyleyerek, “Riskli yapı kavramı 6306 sayılı kanunda belirtilmiştir ve şu şekilde tanımlanıyor; riskli alan içerisinde veya dışında olup, ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar taşıdığı teknik verilere dayanarak tespit edilen şeklinde açıklanmıştır. Bu metinden yola çıkarak şöyle diyebiliriz; yapının ekonomik ömrünü tamamlamış olması, yapının yıkım veya ağır hasar riski taşıması tespitinin teknik verilere dayanarak yapılması gerekmektedir. Riskli yapının tespiti için ise önce bir başvurunun olması gerekiyor. Tespit usulünde yine yönetmeliğin 7. Maddesinde belirtiliyor ve o maddeye göre de yapı tespitini malikler veya resen kentsel dönüşüm daire başkanlığı ve idare yaptırabiliyor. Aslında şöyle de denebilir riskli yapı tespiti başvurusunu yapıda oturan kiracılar veya sınırlı ayni hak sahipleri yapamıyorlar. Hasar tespiti için gerekli belgeler hazırlandıktan sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne ya da belirlenen idari kuruluşlara başvurulabilir. Riskli yapı tespitinden sonra itiraz yolu açıktır. Burada da önemli olan nokta sürelerdir ve özellikle maliklerin dikkat etmesi gereken husus da kendilerine tebliğden sonra 15 gün içinde yapılması gerekmektedir. Kira yardımı da alabilmek için mevcut adresten taşınılmış olması ve en geç binanın yıkılma tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde başvurulmuş olması gerekmektedir” dedi.
‘Bu Sayede De Mağduriyetler Daha Az Olacaktır’
Hacı, sözleşmeden sonra hasardan dolayı tahliye durumunda tazminat yolunun açık olacağını söyleyerek, “Kiracının kira sözleşmesinden sonra oturduğu evin hasarlı olması durumunda ve tahliye edilmesi sonucunda tazminata hükmedilir. Burada da kiracılar şöyle bir yol izleyebilirler; hasar tespit tutanağı ve sözleşme ile birlikte Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulunabilirler. Özellikle depremden sonra kirada oturacaklar kira sözleşmesi yapmadan önce evlerinin hasar tespiti yapılıp yapılmadığını ya da raporun olup olmadığına bakarak daha sonrasında sözleşme yapmalarını öneriyoruz. Bu sayede de mağduriyetler daha az olacaktır” diye konuştu.
