Türkiye’de asgari ücretin altında maaş alan yüzbinlerce emekli var. Her biri şu ekonomik kriz ortamında evini geçindirebilmek için çaba gösteriyor ama nafile.
Asgari ücretle bile geçinmek artık güç bir durum haline geldi. Her gün market etiketlerinin değiştiğine tanık oluyorum. Fiyatlara durmadan zam yapılıyor. Marketçiye kızıyorsun bu kadar zam yapma diye. Nakliye maliyeti, gider masrafı arttı diyor hak veriyorum. Elbette fırsatçılar var ama beklediğimiz gibi bir denetim de gerçekleşmiyor. Asgari ücretli bile geçinemezken, emekli nasıl geçinsin.
Emekliler, kendine en uygun alışverişi yapmak için market market geziyor. Ulaşım da bedava olunca semt değiştirerek hangi yerde ucuzsa ona koşuyor. Şöyle bir bakıyorum turistik merkezlere gittiğimde, dikkatimi çekiyor. Çoğunluğu genç olsa da turistlerin azınsanmayacak kadarı yaşlı nüfustan oluşuyor. Japonya, Kore, Tayland, Çin gibi asya ülkelerinden fotoğraf makinesini almış yanına, ülkemizi geziyor. Belki de bir çok emeklimizin görmediği, bilmediği yerleri binlerce km yol gelerek geziyor.
Bizim emeklimiz de domates nerede ucuz, soğanı nereden daha uyguna alırım diye düşünsün dursun. Farabi, ‘Coğrafya Kaderdir’ demişti ya o hesap işte.
Geçtiğimiz gün Cumhuriyet Meydanı’nda emekli sendikası üyeleri emekliler oturmuş, imza topluyorlar. Nedenini sordum anlattılar. Atılan imzalarla birlikte taleplerini TBMM’ye sunacaklarmış . Şehir şehir gezip imza topluyorlar. Bizim emeklimiz de ancak böyle bir nedenden dolayı geziyor zaten.
Emekliler, Ankara’da Tandoğan Meydanı’nda büyük bir mitinge hazırlanıyor. Yüzbinlerce emekli Ankara’da bir araya gelecek. Seslerini duyurmak taleplerini iletmek için. Emekliler, enflasyonun giderek arttığı, paranın pul olduğu ortamda zam istiyor. İnsani koşullar altında yaşamak için günümüz şartlarında, açlık sınırının altında kalmayacak kadar büyük bir maaş istiyor.
Torun sevmesi gereken yaşta şehir şehir gezerek imza toplayan emeklileri, bu şekilde görmek istemiyoruz. Artık Ne Olacak Bu Emeklilerin Hali demek istemiyoruz.