sen kimsin? Hiç kendini sorguladın mı? Doğduğunda ne idin, büyüdüğünde ne oldun? Geçmişine ayna tuttun mu? Bütün insani değerlerini üzerine seni ısıtan bir yorgan gibi örttün mü? Dünya nasıl meydana geldi? Peki ya doğa biz canlıların yaşamsal değerlerini eksiksizce bize nasıl sundu? Çıkart üzerinde ki kin, öfke ve nefret dolu beslemelerin elbisesini, korkma çıplak kalmazsın. Doğduğunda çıplak değil miydin? Eee o zaman neden utanıyor, korkuyorsun ki? Tüm insani değerlerden uzak durmak başta kendine verdiğin zarar değil mi? Doğanın can verdiklerine sen zarar vermeden sana zarar verirler mi sanıyorsun? Bak etrafına, neler oluyor gözlemle, duy ama inanma görmediğine, gördüğünde ise anlam yükle, anlamsız yaşamaktansa turnusol kağıdı gibi karalanmaktan-karalamaktan başka bir gerçeğin içerisinde olmadığını gör. Her şey yalan, ölüm gerçek! Dünyada yaşamıyorsun! Gelip geçiyorsun, unutma-unutturma.

Anne karnından çıktığında biliyorsun ki hayata üç sıfır mağlup başlıyorsun. Yenilgi değil, zafer senin gerçeğin. Bu mağlubiyeti önce beraberliğe sonra da galibiyete çevirmek için mücadele potansiyelini hayata geçir. Mağlubiyetini unutma. Birincisi annenden doğduktan sonra anne karnındayken duyduğun sıcaklığı bir daha duyamama hasreti. İkincisi anne karnında soluduğun hava ve oksijeni bir daha soluyamama. Üçüncüsü ise cinsel organının baban tarafından kesileceği endişesi ve korkuya dönüşen geri duruş. hadi yen bunları. bak aslanlara, kartallara. ne zaman ki kendi yaşamlarını idame ettirmeye başlasalar, yuvadan ve ebeveynlerden de bağımsız hayat yaşamak gerektiğini anlatırlar biz insanlara.

Bırak senin dışında ama seni içine çekmek isteyen girdabı. Eğer ille de girdabın içinde olmak istiyorsan o zaman girdabın içinde ki senin gibi insan olanları kurtarmak için gir, imdat çığlıklarını sessizce attıklarını duyarak. Siyaset ve duygusallığa bağlı etkilenmeler tamamen bir girdabın kendisidir. Mücadelen sonrası yapman gerekenin öncelikle nelere yarar kimlere zarar getireceğini düşün ve ona göre refleks biç benliğine.

Umut, mutluluk, özlem, gelecek, bilim, ilim, sanat, emek, vicdan, adalet, hak, vefa, sevda, yeşil, çevre, kurtuluş, eşitlik, şeffaf, ekoloji, söz hakkı, katılım, yetki hakkı, diz çökmeden boyun eğmeden onurlu bir yaşam, karanlığa karşı aydınlık, insan merkezli ve toplumsal gerçek, barış ve insan hakları, ezilenden yana ezenin karşısında tutum, özgürlük ve demokrasi, aşk ve sevgi, paylaşım, yardımlaşma, dayanışma, eğitim şart. Olmak ya da Olamamak! Hangisi olmayı istersin?