“Zulüm altında kalmış, vatanından olmuş gariban insanlara kapıyı kapatmak hiçbir vicdanın eseri olamaz”
Yayında ilk olarak Suriyeliler meselesine değinen Özhaseki, “Geçtiğimiz gün canlı yayında Suriyelilerle ilgili birtakım şeyler söyledim ve bunlar CHP’li trollerce gündem edildi, hakaretler edildi. Ben hala sözlerimde ısrarcıyım. Gerek insani gerekse inanç boyutunda bakıldığında da yaratılmış mahlukatın hepsine şefkat ve merhametle yaklaşmaktan başka bir bakış açısına sahip olamayız. Zulüm altında kalmış, vatanından olmuş gariban insanlara kapıyı kapatmak hiçbir vicdanın eseri olamaz.” ifadelerini kullandı.
Bolu Belediye Başkanı’nın olay yaratan sözlerini hatırlatan Özhaseki, Bolu’da Belediye Başkanı’nın sığınmacılardan suyun ve katı atık bedelinin on katını alma tehditi ile ırkçı faşist bir söylemi var. Buradaki açık bir nefret söylemi. Dün sosyalist enternasyonele girmek için müracaat eden, enternasyonal şarkıları söyleyen, uluslararası insan haklarından, dünya insanlarının kardeşliğinden bahseden CHP bu söylemler karşısında ne düşünüyor acaba? Bunlar ne biçim bir çelişkidir? Partilerinden sadece ‘biz katılmıyoruz onun şahsi görüşümdür’ gibi bir açıklama geldi. Gazeteci arkadaşların tüylerinin diken diken olması gerekir. Eğer siz bu insanlara suyu bile vermeyecekseniz, suyu bile haram görüyorsanız o zaman Fransa’da mültecilere su verene ceza yazarım diyen Belediye Başkanı’ndan ne farkınız kalır? Roman bir çocuk öldüğünde ona mezar yeri vermeyen faşistlerden ne farkınız kalır? Hiçbir farkınız kalmaz.” dedi.
“Türkiye güçlü oldukça tüm dünya mazlumlarını kucaklamaya devam edecek”
Türkiye’nin mazlum coğrafyalara kucak açmaya devam edeceğine değinen Özhaseki, “Üzerinde yaşadığımız Anadolu toprakları son yüzyılda mazlumlarının sığınma coğrafyası olmuştur. Türkiye güçlü oldukça dünyanın vicdanı olmaya, anaların göz yaşlarını dindirmeye ve tüm dünya mazlumlarını kucaklamaya devam edecek.” diye vurguladı.
“Siz gelince her şey tarumar olur, yıkım başlar”
Özhaseki, Millet İttifakı’nı bir yıkım ekibine benzetirken şunları söyledi:
“Allah korusun Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmasa da Millet İttifakı kendi arasında hükümet kursa veyahut liderliği alacak olsa düşünebiliyor musunuz karşımıza çıkabilecek manzarayı? Şimdi bir tarafta CHP var kendi içinde 4-5 parça zaten burda söylemem biraz garip olur ama siyaset takip eden herkes CHP’nin içindeki yapıyı çok iyi bilir. Birbirlerine adeta düşman gibi kavga eden dört beşli bir yapı var orada. Peki yanında İYİ Parti var, öbür tarafta HDP var. Yani kendileri biraz söylerken utanıyorlar Türk milleti bize biraz kızar diye seçimlerde dayak yeriz diye çok açık edemiyorlar ama ikide bir HDP çıkıyor “Neyimizden utanıyorsunuz, biz olmasak orda oturamazdınız, biz olmasak şunu alamazdınız” diyor. Ara ara bazen Temel abi var şimdi böyle bir yapının hükümet olduğunu düşünün. HDP artık Bakanlık almadan herhalde hükümete destek vermez. Kültürü mü verelim? İYİ Parti’ye birisini vereceğiz, peki CHP’deki yapı… Kendi içinde nerelere hakim olacak? Bakın bu yapı yıkım ekibidir. Yani bu söylediğim ittifak bir yıkım ittifakıdır. Yapım İttifakı değil. Şu ana kadar evet ‘dostlarımızla iş başına geleceğiz’ diyorlar ama ‘Recep Tayyip Erdoğan gitsin ne olursa olsun’, bunun dışında bir sloganları yok. İyi de siz ne yapacaksınız kardeşim? İş başına geldiniz diyelim, ekonomide ne yapacaksınız? Ara ara şöyle diyorlar, ‘olan parayı dağıtacağız, maaşları da artıracağız herkesi 3600 yapacağız” falan filan. Bütçeyi dağıtmaktan bahsediyorlar, böyle bir ekonomik plan yok dünyada. Peki sosyal, siyasal ilişkilerde ne yapacaksınız? Gençlik politikanız, dış politikanız nedir? Amerika şirinliğinin dışında dış politikada ne düşünüyorsunuz? Biden, tamam sizi getirmek için epey uğraşıyor da siz de çaktırmadan tebessümle karşılıyorsunuz bunu da Amerikan sempatizanlığının dışında ne yapacaksınız? Hiçbirine bir cevap yok. Gelelim ‘her şey iyi olacak, güzel olacak’ kısmına. Valla siz gelince her şey tarumar olur, Allah korusun yıkım başlar.”
“Kendimizden emin şekilde seçimlere gireceğiz”
Yeni kurulan siyasi partilerle ilgilenmediğini ifade eden Özhaseki, “19 yıldır ülkede devrim niteliğinde işler yapan, hükümet etme noktasında aklınıza gelebilecek her türlü güzel işleri yapan ve geçmiş iktidarlarla kıyaslandığında hepsinden daha başarılı olan bir hükümetimiz var çok şükür. Sonra yıllardır Türkiye’de milletin başına bela olan bir vesayet rejimi vardı, bu bitti. Bunu da Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti sağladı. Bundan dolayı da çok şükür diyoruz. Artık kimse ihtilal korkusu taşımıyor. Bu arada inançlar üzerinde baskı vardı. Özgürlükleri genişletme noktasında AK Parti yine son derece hassas davrandı. AK Parti, inançlı insanlar için de, Alevi, Kürt vatandaşlar için de son derede özgürlükleri açan bir ortam sağladı. Ve dünyaya Türk milletinin onurunu, dik duruşunu gösteren bir cumhurbaşkanımız var. Pandemi döneminde yani şu bir buçuk yılda bile onlarca büyük ve güzel işi başardık. Şimdi tüm bu güzellikleri yapan bir grup olarak kendimizden emin şekilde seçimlere gireceğiz. Kerameti kendinden menkul adamlar istedikleri kadar konuşsunlar, hiç ilgilenmiyoruz bile.” dedi.
“Kayseri’de büyük projelerin hepsi AK Parti döneminde ayağa kalktı”
Kayseri’ye kazandırılan bütün büyük projelerin AK Parti döneminde olduğunun altını çizen Özhaseki, “Cenab-ı Hakka şükürler olsun Kayseri’de büyük projelerin hepsi Erciyes, stadyum, Anadolu Harikalar Diyarı dahil hepsi AK Parti döneminde Cumhurbaşkanımızın ve o günkü Bakan arkadaşlarımızın desteğiyle ayağa kalktı. Bu projelerin hepsinin Kayseri’ye kazandırılmasında ben de önderlik ettim.” şeklinde konuştu.
Şimdiki dönemde Kayseri’ye yapılan kamu yatırımları hakkında bilgi veren Özhaseki, “Bir buçuk milyon metrekare millet bahçesi yapılıyor, kim kime verir ya bir buçuk milyon metre kare? O yüzden de ismini zaten şerefle Recep Tayyip Erdoğan millet bahçesi koyuyoruz. Arkasından havaalanında o bizim bildiğimiz Ankara’da, İstanbul’daki gibi körüklü sistemlerin olacağı havaalanı binasının genişletilmesi, otoparkın yapılması işi var. Sonra çok merak edilen Ankara-Niğde otobanına bağlantı meselesini hep arkadaşlarımız Cumhurbaşkanımıza dahi Nevşehir’den bir bağlantı verelim diye söylemişlerdi. Ben kendime iş ettim harita üzerinde epeyce baktım sonra Karayolları Genel Müdürü arkadaşımızı davet ettim elinde haritacılarla geldi bana anlattılar. Baktık Niğde tarafı olduğunda 360 - 370 kilometreye çıkıyor Kayseri otobanı. ‘Peki nereden bağlarız’ dedik, haritaları açtık ve Mucur’dan sonra sola dönmeye anlaştık. Allah razı olsun bir formül de buldu orada Ulaştırma Bakanımız ve karar verdikten bir ay sonra neredeyse inşaat başladı. Şimdi Ankara’ya gidenlerin hepsi Mucur civarında o bizim bağlantı yolunun çalışmalarını görürler bu senenin sonunda inşallah Kayseri otoban işi de bitmiş oluyor. 120 km kadar çift yol var hiçbir sıkıntı yok. Ondan sonra 200 km kadar otoban bağlantısı oradan sonuca ulaşıyoruz. Diğer merak edilen konu da hızlı trendi. Bu konuda da uzun süren kredi çalışmaları bitti nihayetinde Cumhurbaşkanımızın önünde iki tür teklif var. Ben de yakında zaten gidip bir daha görüşeceğim. Cumhurbaşkanımız ‘yap işlet yapabilecek bir grup bulabilirsek daha iyi olur’ dedi. 300 milyon dolar öz sermaye gerekiyordu. Hangisini yapalım derlerse onu yapacağız. Yoksa bir kredi bulundu Yozgat-Sivas-Erzincan hattını yapan firmanın bulduğu bu krediyle 5 yıl ödemesiz 5 yıl vadeli artık hangisi tercih edilirse o olacak. Ulaştırma Bakanımız Adil Bey ile belki 10 kere görüştüm, yakın zamanda onun temelini atarız hiç kimse merak etmesin.” diye aktardı.
“Fitne zamanı, düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür"
Özhaseki son söz olarak: “Biz çok çalışacağız, çok gayet edeceğiz ve nihayetinde de Allah’ın izniyle tüm zorlukları yendiğimiz gibi gönül coğrafyamızın da lideri olmaya devam edeceğiz. İmam-ı Şafi hazretlerine sorarlar, ‘ahir zamanda fitne doğduğunda hak ehli kimdir, nasıl buluruz bize bunu lütfen söyler misiniz?’ Cevap aynen şöyle, ‘düşman oklarını takip edin, kime gidiyosa hak ehli odur.’ Bizi dinleyen kardeşlerim ellerini vicdanlarına koysunlar. Düşman okları kime gidiyor? ABD’nin, AB’nin, FETÖ’cü hainlerin, IŞİD’ci ahlaksızlar tiplerin, PKK’lı bölücülerin yani bu milletin iyiliğini istemeyen kim varsa hepsinin hedefinde kim var? Düşman okları kime gidiyor? İşte onu bi düşünsünler hak ehlinin o olduğuna da kanaat getirsinler.” dedi ve sözlerini noktaladı.