Kayseri’de şimdilerde şehir merkezinde bulunan kale turistlerin uğrak yeri oluyor. Kale’nin iki kısımdan oluştuğu görülüyor. Dış kale ve iç kale olarak ayrılan kaleler farklı alanları kaplıyor. Başlangıçta 3. yy.’da Romalılar tarafından yapılan kale sonrasında Bizans Döneminde daraltılmıştır. Kayseri’nin merkezinde olan kale yapılan iç kalenin kalan kısmıdır. Bugünkü şeklini alması ise Selçuklu Hükümdarı 1. Aleaddin Keykubat zamanına denk geliyor.
Kale Karamanoğulları ve Osmanoğulları zamanında iki kez tamir görmüş ve yıllar içerisinde şehri korumuştur. Dış kaleye ait ilk bilgilere Roma İmparatoru III. Gordianus zamanında yapılan sikkelerden ulaşılıyor. Bir diğer bilgiye göre de 6. yy.’da yaşamış olan Bizanslı tarihçi Prokopius Kayseri’nin kuruluşunda yapılan surun dağları tepeleri ve meraları çevirdiğini ve şehrin evlerinin dış surları dolduramadığı için Bizans Kralı’nın surları daralttığını belirtti. Bu iki bilgiye göre Kayseri Kalesi’nin dış durlarının 3. yy.’da yapıldığı ve 6. yy.’da da tamir işlemi görmüş olduğu söylenebilir. Ancak şimdiki kalan parçaların hangisinin Bizans hangisinin Roma dönemine ait olduğu bilinmemektedir.
İç kale surların içerisinde kalan bir yapıdır. Selçuklular, Karamanlılar, Dulkadiroğulları ve Osmanlılar tarafından tarih boyunca birçok kez tamir görmüştür. Yapı hala sağlam bir durumda ziyarete açıktır. Kalenin içerisinde sur duvarına bitişik bir halde bir de cami bulunmaktadır. Cami Kayseri’nin Karamanlılardan Osmanlı’ya geçtikten sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
Kale öncesinde içerisinde ticari faaliyetlerin yürütüldüğü bir yerken şimdilerde yeniden düzenlendi ve içerisinde gezilebiliyor. Çevresinde bulunan su hendekleri şimdilerde yeşil alan için dolduruldu. İki farklı kapısı olan Kayseri Kalesi’nin girişinde ilk olarak dikkatleri ilk hücumu önleyecek mazgallar çekiyor. Kale geçirilen yıllar ve çıkan savaşların ardından hala ayakta duruyor. Kale şimdilerde Kayseri’ye gelen turistlerin ilk geldiği yerlerden biridir.