Düşme, çarpma, vurma sonucu bacaklarda oluşan morlukların çocukluğun olmazsa olmazı olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serpil Erdoğan, “Kanımızın sıvı ve akışkan olması, vücudumuzun en uç noktalarına kadar ulaşması ve o bölgelerin ihtiyacı olan besin ve oksijeni taşıması için ne kadar elzemse; bir yaralanmaya maruz kaldığımızda akışkanlığın durması ve pıhtılaşması da o kadar hayatidir. Bu pıhtılaşmanın olamaması, ciddi sağlık sorunlarının nedeni ve habercisidir” dedi.
Düşme, çarpma, vurma sonucu bacaklarda oluşan morlukların çocukluğun olmazsa olmazı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Erdoğan, “Kanımızın sıvı ve akışkan olması, vücudumuzun en uç noktalarına kadar ulaşması ve o bölgelerin ihtiyacı olan besin ve oksijeni taşıması için ne kadar elzem ise; bir yaralanmaya maruz kaldığımızda akışkanlığın durması ve pıhtılaşması da o kadar hayatidir. Bu pıhtılaşmanın olamaması, ciddi sağlık sorunlarının nedeni ve habercisidir” ifadelerine yer verdi.
"Tanı nesiller boyu atlanabilir"
Sünnetin bu konuda iyi bir yol gösterici olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Erdoğan, “Bir çocuk sünnet sonrası beklenenden fazla kanamamışsa, en azından onda genetik bir kanama hastalığı yoktur diyebiliriz. Kız çocuklarında ise bu zarfta biraz daha ileri yaşlarda, ergenlik yaşında ilk menstrual (adet) kanamalarda ortaya çıkar. Ekseriya genetik olan bu hastalıklar esasen annede de vardır ama anne bunu yıllardan beri normal olarak algıladığı için kızındaki problemin de farkına varmayabilir. Böylece tanı nesiller boyu atlanabilir” şeklinde konuştu.
"Belirtilere dikkat edilmeli"
Sonradan kazanılan kanama bozukluklarında en korkulanlarının lösemi, lenfoma gibi çocukluk çağı kanserleri olduğuna değinen Uzm. Dr. Erdoğan, “Yaramazlığa bağlı morarmalar daha çok bacaklarda görülürken, patolojik morluklar vücudun her yerindedir. Bazen diş etleri şiş ve kanamalıdır. Bazen yüzde solukluk da eşlik edebilir. Gece terlemeleri, kilo kaybı, uzamış ateş, boyunda şişmiş lenf bezleri alarm durumlarıdır. Eğer çocuğunuzda bunlardan bir veya birkaçı varsa, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız” ifadelerini kullandı.
"Evlilik öncesi taramalar yapılmalı"
Ailesinde kan hastalığı olan bireylerin zaten mecburi olan evlilik öncesi taramalarını yaptırmaları gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Erdoğan, “Riski yüksek gebeliklerde ise anne karnında yapılan tetkiklerle tanının mümkün olduğu bilinmelidir” diye konuştu.