Etkinliklerle ilgili açıklama yapan ERÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Alper Kemaloğlu, “Bir hekim insanı ruh ve beden bütünlüğü ile tanımalı” dedi.

ERÜ Tıp Fakültesi’nde açılan faaliyet odaları ve kulüpler ile öğrenciler karakalemden yogaya, tiyatrodan müzik etkinliklerine kadar birçok sanat ve spor alanında hem kendilerini geliştiriyor hem de derslerine motivasyonlarını arttırıyor.

Biz bir taraftan da dünyadaki ve Türkiye’deki ilk 3’teki üniversitelerin ders programını inceledik. Bu bakımdan da üniversitemize bu ders programlarını kendi iç bünyemizdeki değerlendirmeler neticesinde revize ederek kazandırdık. Şu anda üniversite öğrencilerimiz tüm dünyadaki ve Türkiye’deki en iyi üniversiteler hangi programları uyguluyorsa onu görüyorlar” dedi.

Öğrencilerimizin Sadece Eğitim Amaçlı Yurtdışına Gitmesini İstiyoruz

Türkiye’de hekimlerin ve doktorların dünya standartlarında çok iyi yerlerde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kemaloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Bizler Türkiye’nin en nitelikli öğrencilerini kabul ediyoruz, yüzde 1’lik dilimle bize geliyorlar. Bu öğrencilerimizin eğitiminin sonunda da ülkemize hizmet vermelerini istiyoruz.

 Fakat bazen duyuyoruz ki yurtdışında çok cazip imkanlar var, orada çok iyi eğitim imkanları var gibi bir takım sözler oluyor veya algı operasyonuyla gidiyor bu. Ben dahil birçok öğretim üyemiz yurtdışında bulunduk eğitim amaçlı olarak.

Orayı tanıyoruz, oranın kabiliyetlerini ve ekonomik durumunu da çok iyi biliyoruz. Bu düşüncede öğrencilerimizi bilinçlendirmeye devam ediyoruz.

Bir kere daha söylemek istiyorum ki; biz hekimlerimizin ülkemizde kalmasını ve sadece eğitim amaçlı yurtdışına gidip gelmelerini istiyoruz. Çünkü devletimiz öğrencilerimiz için çok büyük yatırım yapmakta ve haklı olarak da burada kalıp ülkesine hizmet etmesini beklemekte" diye konuştu.

Dönem 2 öğrencilerinden Ece Yurttaş da, “Yaptığım etkinlik derslerime daha çok odaklanmamı sağlıyor. Ben profesyonel olarak piyano çalıyorum ve yaklaşık 9 sene oldu. Fakültemizde de buna çok fazla ilgi var.

 Dekanımız bize piyano temin edilmesini sağladı ve birçok arkadaşımız da piyano etkinliğinden faydalanabiliyor gerek çalma gerek konser olarak. Onun dışında yine dekanımızın bize sağladığı imkanlarla bir spor kulübü kurduk ve tıbbın sadece akademiden ibaret bir şey olmadığını da anlamış olduk.

Çünkü etkinliklerimize katılım çok fazla ve bu bizi çok mutlu ediyor. Tıp sadece ders çalışmak değil, sosyal bir dinamiği de olan bir meslektir. Bu konuda da dekanımıza, rektörümüze ve bize bu imkanları sağlayan hocalarımıza çok teşekkür ederiz” dedi.