acaba. Bizim ülkemizin yumuşak iki karın bölgesi var. Birincisi siyasiler, ikincisi magazinci popüler kültürdekiler.Birincisini anlatmak gelmiyor içimden, konuşursam enteresan
cümleler kurmak beni tedirgin ediyor. Aslında siyasiler denince çocukken akrobasi izlemeye giderken yaşadığım heyecanı duyuyorum. Bu nedeni açık, küçükken ip üstündeki cambazları, büyüyünce de ekranlardaki cambazları izler olduk. Bazen düşünüyorum da hangisinin işi daha tehlikeli ve zor acaba. Düşünsenize ip üstünde elinizde bir değnek yürüyorsunuz. En basit bir hatanız sizin en az sakat kalmanıza sebep olması içten bile değil.Siyasi cambazların böyle bir tehlikeleri yok. Lakin geçmişte de nice siyasilerin kelle koltukta gezdikleri ortadadır. Demin sorduğum soruya bu yüzden cevap veremiyorum. Söylediğim gibi öyle bir ülkedeyiz ki her an her şey yaşanabilir.Cezaevlerinde olan bir siyasi tutuklu bir şiirle gündeme gelebilir. İnsanlar artık din üzerinden siyaset yapabilir oldu. Kızlarla erkekler birlikte dolaşırken çekinmeden samimi görüntüler sergiler oldu. Zina suç olmaktan çıktı. Sokaktaki insanların birbirlerine saygısı kalmadı.
Şimdi bunca olaylar sadece gazete ve televizyonlar da magazinsel olarak insanlara yansıtmaları, ne kadar vahim bir durumda olduğumuzun göstergesidir. Bu olayların toplumsal sorunların başında olması ve Türkiye gündeminde ilk sırayı alması gerekirken, bizler akşam haberlerinde hükümet partisi ve muhalefet partisi vekillerinin ve başkanlarının laf dalaşlarını dinlemekten başka bir şey yapamıyoruz. Bu arada bu lafların yorumlarını yapanları da es geçmeyelim. Onlar ekranlarımızın aydın kişilikleri. Vatandaşı bilgilendiriyorlar.Ne kadar cahil bir milletiz değil mi? Konuşanı anlamıyor bir de konuşanın sarf ettiği kelimelerin nereye gittiğini, ne anlam taşıdığını anlaya bilmek için, yorumcular yaratıyoruz. Peki, biz bunca sene bu okullar da neden okuyoruz? Konuşmalara bakıldığında milliyetçi bir toplumuz. İş okumaya gelince ulusalcı
oluyoruz. Memleket meselesi bizim meselemiz oluyor.
Biz kendi yaşadığımız şehrimizden bir haberiz memleket haberleri ile neden uğraşırız bilemem. Bir ulusal gazeteye para verirken düşünmeyiz, 25 krş olan bir yerel gazete alırken kırk defa düşünürüz. Hani milliyetçi bir toplumduk.Önümüzde yerel seçimler var. Artık kayseri halkımız yerel gazeteleri takip edecektir bunu ümit ediyorum. Demek ki bu ülkede siyaset her zaman prim getirir. Prim para demektir. Para denilince akla Kayseri gelmektedir. Ne kadar güzel değil mi? Hay siyasetini sevdiğim memleketim benim.